Deprem felaketinin ardından bölgeden hırsızlık ve yağma haberleri de geldi. Emniyet güçlerinin müdahalesi ile şimdiye kadar 97 yağmacı tutuklandı.
NTV'de yer alan habere göre ceza hukukçusu Serkan Günel, ateşli ve kesici silahlarla TIR'ların önünü kesip malların çalınmasının hırsızlık değil yağma olduğunu belirtti.
Günel, "Şu anda hiç ihtiyaç duyulmayacak şekilde bilgisayar, cep telefonu, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi gibi ürünlerin de marketlerden çalındığına şahit oluyoruz. Hepsine birden yağma deniyor ancak Türk ceza kanununda yağma suçunun tanımına bakıldığında cebir ve şiddet kullanılma şartı ön görülüyor. Yardım TIR'larının durdurulması, orada yardım gönüllüsü olan insanların arabada konaklarken tehtit edilerek çeşitli delici kesici aletler, silahlı aletler kullanılarak onların mallarına el konulması hırsızlık değil yağma suçudur. Kargaşadan, deprem gibi doğal afetten yararlanmak suretiyle yapılan bir hırsızlık var dolayısıyla 5 ila 10 yıl bir cezadan bahsedebiliriz." dedi.
"MEŞRU MÜDAFAA YAPILABİLİR"
Sosyal medyada yer alan yağmacıların depremzedeler ve gönüllüler tarafından darp edildiği görüntülerle ilgili hukukçular, "Meşru müdafaa yapılabilir ancak mahkemede orantılılık ilkesine bakılır" ifadelerini kullandı. Bu nedenle yağmacılarla karşılaşıldığında mutlaka önce güvenlik güçlerine haber vermesi gerektiği belirtildi.
"ORANTILILIK KAPSAMINDA CEVAP VERİLMELİ"
Günel, "Kendilerine karşı işlenecek tehdit ve cebir eylemlerine karşı müdehale ederken yani karşılık verirken orantılılık kapsamında cevap vermelerini, tabikide onları o anda güvenlik güçlerine teslim etmek için alıkoymaları bunun için zor kullanmaları meşrudur. Her ne kadar onların psikolojilerini ne kadar anlıyor olsak da bu konuda kendilerini metin olmaları sabırlı olmaları konusunda uyarmak isterim." diye konuştu.