CHP'li Zeydan Karalar büyük bir skandala imza attı: Ölümle tehdit edildik

6 Şubat'ta yaşanan ve 11 kenti vuran asrın deprem felaketinde büyük yara alan Hatay'da, CHP'li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, büyük bir skandala imza attı.

Devletin tüm kurumları afetzedelerin yardımına koşarken, insanlar enkazlarda kurtarılmayı beklerken CHP'li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar,, galeri sahibi arkadaşı Halef G. ile kardeşinin yardımına koştu. Karalar, galeri sahibinin yıllardır kavgalı olduğu hemen bitişikteki yan yatmış yurt binasını depremi fırsat bilerek yıkımını sağladı.

6 Şubat'ta yaşanan ve 11 kenti vuran asrın deprem felaketinde büyük yara alan Hatay'da akıl almaz bir skandal yaşandı. Yargıya taşınan olaydaki suç duyurusu dilekçesine göre gelişmeler şu şekilde yaşandı:

Antakya-İskenderun yolunda, Güzelburç mevkiinde bulunan, boş haldeki Hatay Özel Kız Öğrenci Yurdu'nun sahipleri ile hemen yanındaki oto galerinin sahipleri arasında uzun süreden beri anlaşmazlık vardı.

Bu süreçte iki işyeri arasına istinat duvarı da örüldü. Depremde ağır hasar alan yurt binası istinat duvarı nedeniyle esneyemeyince yıkılmadı ancak yan yattı. İddiaya göre bunu fırsat bilen galeri sahipleri Halef G. ile kardeşi Adnan G., yurt binasını apar topar yıktırmak istedi.

Bunun için de CHP'li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile CHP'li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'tan yardım istedi.

Sabah'ta yer alan habere göre Zeydan Karalar, Halef G. ile arkadaştı. Öyle ki Zeydan Karalar, geçen yıl 6 Haziran'da Halef G.'nin işyerinin açılışına katıldığını duyurdu ve "Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımız Lütfü Savaş ile birlikte Hatay'ın sevilen iş insanlarından Halef G'nin Hatay'daki Schmitz Cargobull - The Trailer Company açılışına katıldık. Kendisine ev sahipliği için teşekkür ediyorum" mesajını paylaştı.

Arkadaşının "yardım talebine" kayıtsız kalmayan Zeydan Karalar, belediyeye ait iş makinelerini Hatay'a gönderdi. Aynı şekilde Hatay Büyükşehir de desteğini esirgemedi.

Deprem sırasında yurtdışında bulunan Kerem K., daha ilk saatlerde memleketine dönerek yardım çalışmalarına katıldı. Kerem K., yurdu ziyaret ettiği sırada ise yıkılmaya çalışdığını görünce büyük şok yaşadı.

Karalar kendisi de olay yerine gelerek insanlar kurtarılmayı beklerken yurt binasını hukuksuz ve izinsiz bir şekilde yıkılmasını izledi.

Depremin hemen ardından yurtdışında bulunan iş yeri sahipleri, yurt binasının da hasar aldığını öğrenince şirketin önemli evrak asıllarını kurtarmak için şirket merkezinin de bulunduğu kullanılmayan yurda geldi.

Şirketin önüne gelen işletme sahipleri, hemen yan tarafta Hatay Büyükşehir Belediyesinin logosu bulunan iş makinelerini gördü. Yurdun hemen yanında oto galericilik yapan A.G, yurdun sahiplerinin yanına gelerek binayı yıkmak istediklerini söyledi.

İzinlerinin olup olmadığını soran şirket sahibi resmi makamların bilgisi ve onayı olmadan yapılacak yıkıma müsaade etmeyeceğini kaydetti.

YURT BİNASINI YIKTILAR, SAHİPLERİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

İddiaya göre A.G'nin ortağı H.G. kalabalık bir grupla gelerek şirket sahibinin etrafını sararak ağır küfürler ile tehdit etti.

Enkaz altında bulunan binlerce depremzedenin imdadına koşmak yerine iş makinelerini izinsiz ve hukuksuz bir yıkıma yönlendiren Adana ve Hatay Büyükşehir Belediyeleri, büyük bir skandala imza attıkları yetmezmiş gibi, yaşanan olaydan bir gün sonra yurt civarındaki iş makinelerinin sayısını arttırdı. Tüm çabalarına rağmen yurt binası hukuksuz bir şekilde yıkıldı. Şirketin hiçbir evrakı da kurtarılamadı.

İŞ MAKİNELERİ KURTARILMAYI BEKLEYEN CANLARIN YARDIMINA GİTMEDİ

Enkazda insanlar kurtarılmayı beklerken depremden sonra yapılan bu hukuksuz ve izinsiz yıkım sırasında kaç insanın yaşamını yitirdiğinin sorgulanmasını belirten şirket sahibi, şüphelilerin cezalandırılması için suç duyurusunda bulundu.

Hatay Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunda birçok yakınını da depremden kaybeden yurt binası sahibi K.Ç, dilekçesinde "Kahramanmaraş merkez ve özellikle Hatay'ın merkez ilçesi Antakya bu depremden en fazla etkilenen yer olmuştur.

Resmi verilere göre deprem nedeniyle yaşanan kayıpların yarısından fazlası Antakya'da gerçekleşmiştir. Şehir incelendiğinde neredeyse ayakta duran sağlam bina kalmamıştır.

Bu deprem sonrasında şehrin dış dünyayla tüm iletişimi kesilmiş, olumsuz hava koşulları nedeniyle birçok iş makinesi yardım ve ilk 2 gün şehre ulaşmakta büyük güçlük yaşamıştır.

Hal böyle iken şehirde binlerce insanın iş makinelerine ihtiyacının olduğu bilinirken birçok büyükşehir belediyesi kilometrelerce uzaktan iş makineleri gönderirken iş makineleri enkaza gönderilmek yerine yurt binasını yıkmışlardır.

Bizim iş makinelerinin enkaza gitmesinin söylemememize rağmen de ölümle tehdit edildik. Hem galeri sahipleri, hem de bu yıkıma göz yuman belediye yetkilileri bilinçli taksirle adam öldürme suçunu gerçekleştirmiştir" dedi.