HABER MERKEZİ
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, sistemler sistemi olarak tanımlanan Türkiye'nin Çelik Kubbesi hakkında CNN Türk'te açıklamalarda bulundu. Akyol, Türk ordusunun kullanımındaki uçakların radarlarını millileştirilmesi adımlarının devam ettiğini söyledi. Akyol konuya ilişkin tarih verdi.
Türk savunma teknolojilerini tercih eden müşteriler hakkında konuşan Akyol, "Geçen yıl başlattığımız ASELSAN NEXT programı başlattık. Geçen yıl 1 milyar doların üzerinde ihracat sözleşmesi yaptık, 500 milyon doları aşan teslimat yaptık. 6 çeyrektir performansımız devam ediyor. Geçtiğimiz yıla göre 7-8 milyar olan şirket değerimiz Borsa İstanbul'da 20 milyar doları aştı. Türkiye'nin açık ara en değerli şirketi konumunda. Avrupa'daki 10 sanayi şirketinden biriyiz. Dünyada ise ilk 20'de bulunuyoruz." dedi.
Savunma teknolojilerine yönelik Türkiye'ye uygulanan ambargolar hakkında konuşan Akyol, açıklamasını devamında, "Kamera özelinde CATS diye bir kamera ürettik ambargoya karşı. Biz en iyisini yapacağız dedik ve ASELFLIR 500 kamerasını yaptık. Envantere verdik, 20 ülkeye ihraç ettik. Şu anda dünyanın en iyi kamerası konumunda. Şimdi bir adım daha ileri gittik ve ASELFLIR 600'ü geliştirdik. Adeta havada uçan teleskop. Görüntü menzili yüzde 40 daha iyi. Lazer işaretleme menzili iki katına ulaştı. İşbirliğinden yanayız. Dostlarımızla omuz omuza yürümek istiyoruz. Ama tek başına kaldığımızda neleri yaptığımızı gösterdik. Ambargo koyanların sonunda kaybedeceğini Türkiye Cumhuriyeti bir kez daha gösterdi." ifadelerine yer verdi.
Akyol şöyle devam etti;
"Bizim yaptığımız işin üç saç ayağı var. Birincisi kahraman silahlı kuvvetlerimiz, ikincisi savunma sanayi başkanlığımız ki adeta bu takımın kaptanı gibi. Üçüncüsü ise biz şirketler; bütün bu ürünleri kullanan, deneyip geri bildirim veren silahlı kuvvetlerimizin çok büyük önemi var. Takım oyunu Türkiye'nin gücünü ortaya koydu. Avrupa'nın güvenlik mimarisine katkılar vermek istiyoruz. ASELSAN, Avrupa'nın hava saha mimarisini belirleyen beş firmadan biri oldu. Bunun için ASELSAN NATO tarafından seçildi. Türkiye'nin yetkinliğinin farkında olunduğunu söyleyebiliriz. Doğu Avrupa'da bu daha da çok hissediliyor.
Çelik Kubbe, görme, tespit etme, karar verme yetenekleri olan ve gerektiğinde engelleme yetenekleri olan bir sistem. Çelik Kubbe'nin bir kısmını teslim ettik. Bunlar kullanımda aktif. Bu adetleri yükseltmek istiyoruz. Bu sene geçen seneye göre iki katı ürün teslim edeceğiz. Sisteme yeni yetenekler katacak sistemler geliştiriyoruz. Entegre çalıştırmanın gayretindeyiz. Devam eden bir çalışma. Devamlı güncel kalması gereken bir iş biz de bunu yapıyoruz. Daha fazla lokasyona yaymaya çalışıyoruz.
Havadan İhbar Kontrol (HİK) radarı da Çelik Kubbe'de daha uzaktan görmeye çalıştığımız vizyonun bir parçası. Hava aracına radarı çıkardığımızda görüş mesafesinin avantajlarını sağlıyor. Bugün, Türkiye'nin tedarik edilmiş uçakları var. Bunların radarların millileştirilmesini ve sonrasında insanlı ve insansız HİK uçağı vizyonuyla Türk ordusuna verilmesinin adımını attık. 5-6 yıllık bir dilimde devreye girecek. "