HABER MERKEZİ
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu'nun açıklamaları dış basında geniş yankı uyandırdı. Demiroğlu, Kazakistan, Suudi Arabistan, Malezya ve Endonezya'nın KAAN savaş uçağı programına ilgi gösterdiğini açıklarken, bu ülkelerin Türk jetini savunma portföylerini çeşitlendirme sürecinde öncelikleri arasına aldığı belirtildi.
Yapılan analizlerde KAAN'ın ihracat potansiyelinin, Türkiye'nin uluslararası alandaki nüfuzunu artırabileceği ve yabancı askeri teknolojiye olan bağımlılığını azaltma yönünde cesur bir adım olduğu vurgulandı.
Ayrıca KAAN'ın küresel hava gücü rekabetinde yeni bir dönemin işareti olduğu da altı çizilen noktalar arasında.
KAAN, F-35'İ GERİDE BIRAKTI
Söz konusu haberde, Suudi Arabistan'ın KAAN'a yönelmesinin ABD'den F-35'i satın almak için yapılan ve uzun süredir devam eden müzakerelerin durmuş olması nedeniyle yaşanan hayal kırıklığı ve Batılı silah tedarikçilerine bağımlılığı azaltma yönündeki daha geniş kapsamlı politikadan kaynaklandığı belirtildi.
Öte yandan Endonezya'nın KAAN'a olan ilgisinden de bahsedilirken, Cakarta hükümetinin KAAN'ı tamamlayıcı bir platform olarak gördüğü ve 10 tona kadar mühimmat taşıyabilen, F-35'in yük kapasitesini önemli ölçüde geride bırakan çift motorlu bir tasarım sunmasından ötürü üretimin ardından temin etmek istediği vurgulandı.
Haberde özellikle KAAN'ı küresel silah pazarında, ABD veya Rus sistemlerini satın almaları kısıtlanan ülkeler için rekabetçi bir seçenek haline getirdiği belirtildi.
KAAN'ın dünyanın en gelişmiş savaş uçaklarıyla rekabet edecek şekilde tasarlanmış teknolojik bir harika olduğu vurgulanan haberde. 5. nesil jetin ABD üretimi F-22 Raptor'a benzer büyüklükte olduğunun altı çizildi.
GÜÇ DENGELERİNİ YENİDEN ŞEKİLLENDİRECEK
Söz konusu haberin devamında ise şu ifadeler kullanıldı:
Türkiye'nin KAAN programı, ABD ve Rusya gibi geleneksel güçlerin hakimiyetine meydan okuyarak küresel havacılık dinamiklerinde önemli bir değişimi temsil ediyor. Kazakistan, Suudi Arabistan, Malezya ve Endonezya'nın ilgisi, jetin beşinci nesil savaş uçakları pazarını altüst etme potansiyelini vurguluyor ve gelişmiş teknoloji, uygun fiyat ve stratejik esnekliğin bir karışımını sunuyor.
KAAN, Türkiye'nin savunma ihracatçısı olarak rolünü yeniden tanımlayabilir ve Orta Asya'dan Ortadoğu'ya kadar olan bölgelerdeki ittifakları ve güç dengelerini yeniden şekillendirebilir.
KAAN uçuşa geçtiğinde, yolculuğu müttefikler ve rakipler tarafından yakından izlenecek ve küresel hava gücü rekabetinde yeni bir dönemin sinyalini verecek.