Batı Miçotakis'i sildi! ''Yunanistan'ı çürütüyor''

ABD menşeili New York Times gazetesi Yunanistan'da çıkan muhalifleri dinleme skandalı üzerine bir makale kaleme aldı. Alexander Clapp imzalı analizde Yunan Başbakan Miçotakis, Yunanistan siyasetini çürütmekle suçlandı.

aksam.com.tr

New York Times'ın "Yunanistan'ın kalbindeki çürüme artık herkes görebiliyor" başlıklı makalede Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis'in iktidara gelirkenki vaatlerini yerine getirmediği aksine eski hükümet döneminden kalan yolsuzlukların daha da derinleştiği iddia edildi.

NYT'nin Atina muhabiri Alexander Clapp'in kaleme aldığı makalenin önemli satır başları:

Miçotakis, Nisan 2018'de sanayicilere ve girişimcilere hitaben yaptığı konuşmada, "Gerçekten en iyi insanlardan oluşan bir hükümete" bağlıyım. Başbakanlığım altında, geçmişin ahlaksızlıklarına -adam kayırma, yolsuzluk- tolere edilmeyecek. Temmuz 2019'da başbakan olduğum gün Yunanistan yeniden gururla başını kaldırabilecek" dedi.

Yapılan bu konuşma Batı finansörleri ve reformistler tarafından inandırıcı bulundu. Ülkeye Microsoft, Pfizer ve JP Morgan Chase gibi büyük şirketler ofis açtı hatta şirketler modernize edilmiş bir vize programı ile binlerce dijital göçebeyi Atina'ya taşınmaya teşvik etti. Avrupa Birliği'nin ekonomi üzerindeki denetimi bile sona yaklaşıyordu, on yıllık zorluklardan sonra, ülke görünüşte büyük çarpıcı bir dönüşüm geçirdi.

Ancak daha sonra Yunanistan daha karanlık bir gerçeklik sarsıldı. Miçotakis'in kökünü kazımaya söz verdiği yolsuzluk ve çıkar çatışmaları sadece hala var olmakla kalmıyor, aynı zamanda birçok açıdan yoğunlaşmış ve derinleşmiş görünüyor.

Yunan devleti elden geçirilmek şöyle dursun, sadece makyaj yaparak yeni diye sunulldu. Son haftalarda ortaya çıkan telefon dinleme skandalı, altta yatan çürümeyi sansasyonel bir şekilde ortaya çıkardı. Yunanistan'ın Watergate'i olarak adlandırılan ışıltılı yüzeyin altındaki kir ortaya çıktı. Miçotakis'in vaat ettiği "Yunanistan 2.0", görünüşe geçmişim daha fazla skandallarlar dolu olanı.

Skandal, finans gazetecisi Thanasis Koukakis ile başladı. Haziran 2020'de Yunan istihbarat servisleri, ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu gerekçesiyle gazetecinin her iki telefonunu da dinleyerek onu gözetim altına aldı. İki ay sonra, telefon dinlemesine haber verilen Koukakis, yetkililerle yüzleşti, Yunan İstihbaratı olayın duyulduğunu anlayınca dinlemeleri sonlandırdı.

Thanasis Koukakis, telefonuna gelen "Thanasis, bundan haberin var mı?" adlı bir mesaja tıklayınca Kıbrıs'a kayıtlı Atina merkezli, Intellexa adlı gizemli bir şirketin Predator adlı casus yazılımı iPhone'una bulaştırdığını gördü.

Bunu sosyal medyadan duyurunca bir çok Yunan onunla aynı mesajı aldığını ve kendilerinin de dinlendiğini gördü. AP üyesi ve Miçotakis'in en yakın rakibi Nikos Androulakis ve bir çok muhalefet lideri bu dinlemeden nasibini aldı.

Geçen sene resmi olarak ortalama her gün 42 cihaza telefon dinleme yetkisi verildi ve toplam 15 bin'den fazla Yunanlının telefonuna dinleniyor.

Yapılan dinlemelerde şu soruları akla getiriyor. Halihazırda geniş bir dinleme kampanyası yürüten Yunanistan İstihbarat Servisleri, karanlık bir özel şirkete dışarıdan daha müdahaleci telefon dinlemeleri yaptırmış olabilir mi? Miçotakis'in hükümeti hack olayının arkasında olabilir mi?

Bu sorunun yanıtı tam bilinmese de iktidardaki dördüncü gününde Miçotakis eski kampanya yöneticisi ve yeğeni olan Grigoris Dimitriadis'i genel sekreteri olarak atadı. Pozisyon Yunanistan'da çok önemli, başbakan ile devletin diğer alanları arasında ulusal güvenlik birimi arasında bir bilgi kanalı. Son aylarda Yunan gazeteciler, Dimitriadis ile ilgili olarak özellikle de görevdeyken Intellexa'nın sahibiyle de ilişkileri olan bir dizi iş adamıyla finansal işlemler yürüttüğü konusunda bir dizi ifşaat yaptı.

Miçotakis'in Predator'un Yunanistan'a konuşlandırılmasından ne ölçüde haberdar olduğu henüz kanıtlanmadı.

Konuyu henüz doğrudan ele almadı ve bunun yerine hükümetini şu anda içine alan skandalın "Yunanistan dışındaki karanlık güçlerin" işi olabileceğini öne sürdü ancak hükümet üyeleri iddiaları yalanladı.

Haziran ayında bir bakan, "Yunan devleti Predator gibi şirketlerden herhangi bir yasadışı gözetim sistemi tedarik etmedi" dedi. Bununla birlikte, Miçotakis hükümetinin bu tür gözetim yoluyla toplanan verileri satın alıp almadığı bilinmiyor.

Bu skandallar sonrası Miçotakis'in İstihbarat Başkanı ve Genel Sekreteri istifa etti. Bir diğer soru da bu kadar skandala rağmen neden hala Intellexa'nın Atina ofisi henüz aranmadı ve çalışmaya devam ediyor?

Buradaki sorun, Bay Miçotakis yönetimindeki yolsuzluğun, önceki Yunan hükümetlerinden veya diğer birçok Avrupa ülkesinde olduğundan daha yaygın olması değildir.

Bu daha çok Miçotakis'in seçim kampanyaları sırasında vurguladığı ve ABD başta olmak üzere Batı'ya yedirdiği hukukun üstünlüğü, demokratik devlet, yolsuzlukların son bulması ve liberal bir kurum yapısı sloganları ile tamamen zıtlaşmasıdır.

Miçotakis'i Başbakan yapan değerler en son ifşa olan dinleme skandalı ile yerle bir edildi.

Bir diğeri görünmeyen tarafta bu skandallar yapılırken Mitsotakis, demokratik değerleri korumanın ve otokratik aşırılıklarla mücadelenin önemi hakkında Kongre'ye bir konuşma yapmak için Washington'a uçtu. 40 dakika boyunca toplumsal güvenin ve güçlü kurumların gerekliliğini anlattı. Alkışlar arasında, "Eski Yunanlılar kibirli, aşırılık yanlısı grupların yok olması" sözlerini sarf etti.

Miçotakis'e son sorumuz şudur; Neden seçim dönemindeki gibi hissetmiyor?