Atina'yı Milli Muharip Uçak korkusu sardı... ''Doğu Akdeniz'de aleyhimize olur''

Yunanistan basınının gündeminde yine Türkiye'nin savunma sanayii hamleleri vardı. Komşu basınında yer alan haberde, Türkiye'nin Milli Muharip Uçak ve Doğu Akdeniz'de İngiltere ile yürüttüğü yakın iş birliğinin Atina yönetiminin aleyhine olacağı vurgusu yapıldı.

Star Gazetesi

Yunan basının gündeminde Türkiye ile İngiltere arasındaki yakın iş birliği vardı. Türkiye'nin İngiltere ile birlikte Doğu Akdeniz ve Milli Muharip Uçak (MMU) konusunda gerçekleştirdiği güçlü iş birliğinin Yunanistan, Fransa ve Rum tarafının aleyhine olduğunu Atina basınınca kaleme alındı.

"İNGİLTERE, DOĞU AKDENİZ'DE TÜRKİYE İLE DAHA YAKIN İŞ BİRLİĞİ İSTİYOR"

Yunan basını, "İngilizler, Avrupa bölgesinin kritik bölgelerinde jeopolitik varlığını yeniden inşa etmeye çalışıyor ve Doğu Akdeniz'de Türkiye ile daha yakın ilişkiler istiyor gibi görünüyor" ifadelerine yer verdi. Ayrıca, İngiltere'nin Doğu Akdeniz'de yeni bir rol oynama arzusunda olduğunun da altı çizildi.

İki ülke arasında gelişen iş birliğinin en görünür sektörün savunma sanayiinde yaşandığı kaydedildi.

MİLLİ MUHARİP UÇAK İÇİN İNGİLTERE KRİTİK ORTAK

İngiltere'nin Türkiye'nin en önemli savunma sanayisi projelerinden olan Milli Muharip Uçak için kritik bir ortak olduğu vurgulandı.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'nin (TAI) İngiliz savunma devi BAE Systems ile yaptığı anlaşmaya dikkat çekilen haberde MMU için İngiliz Rolls Royce şirketiyle görüşmelerin devam ettiği yer aldı.

"DOĞU AKDENİZ'DEKİ PLAN ALEYHİMİZE"

Türkiye ve İngiltere'nin İHA üretimi ve askeri kullanımı konusunda iş birliği planladığı da değinilerek şu ifadelere yer verildi:

"Ankara ve Londra, AB'nin Akdeniz üye devletlerini birbirine yakınlaştırmak amacıyla Doğu Akdeniz'de ve daha geniş bölgede üçlü ve dörtlü işbirliği planlarını sonuçlandırmak için işbirliği yapıyor. Doğu Akdeniz'de böyle bir eksen olasılığı, Yunanistan, Fransa ve Rum tarafı eksenine zıttır. Bu eksenin ana hedefi Fransa'nın Doğu Akdeniz'deki etkisini azaltmaktır. Birleşik Krallık'ın Kıbrıs'ta garantör güçlerinden biri olması nedeniyle, böyle bir durumda sonuçların ciddi olacağı ve Kıbrıs sorununun çözümü olasılığına kadar uzanacağı kesinlikle açıktır."