Atatürk'ün tarihe kazınan sözleri! Mustafa Kemal Atatürk'ün unutulmaz sözleri

Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin kurtuluş mücadelesinin önderi ve Cumhuriyetimizin kurucusu olarak sadece askeri ve siyasi dehalığıyla değil, aynı zamanda ileri görüşlülüğü ve insan haklarına verdiği önemle de tarihe damgasını vurmuştur. Atatürk'ün sözleri, hem Türk halkının hafızasında derin izler bırakmış hem de dünya çapında bir ilham kaynağı olmuştur. Onun düşündürücü ve güçlü ifadeleri, yalnızca o dönemin koşullarını değil, günümüzü ve geleceğimizi şekillendirmeye devam etmektedir. İşte Atatürk'ün tarihe kazınan sözleri...

Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini başarıyla yöneten, Cumhuriyet'in temellerini atarak halkını aydınlık yarınlara taşımayı amaçlayan bir lider olarak tarihteki yerini almıştır. Onun sözleri, sadece Türk halkını değil, tüm insanlık için bir rehber niteliği taşımaktadır. Zihniyet devriminden laikliğe, çağdaşlaşmadan özgürlüğe kadar pek çok alanda yön verdiği bu anlamlı ifadeler, bugün de bize yol göstermeye devam ediyor. Atatürk'ün tarihe kazınan o unutulmaz sözlerinden bazıları, Cumhuriyetin temellerinin ne kadar sağlam olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

ATATÜRK'ÜN TARİHE KAZINAN SÖZLERİ

"Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir."

"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."

"İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!"

"Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir."

"Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız."

"Bir ulusun asker ordusu ne kadar güçlü olursa olsun, kazandığı zafer ne kadar yüce olursa olsun, bir ulus ilim ordusuna sahip değilse, savaş meydanlarında kazanılmış zaferlerin sonu olacaktır. Bu nedenle bir an önce büyük, mükemmel bir ilim ordusuna sahip olma zorunluluğu vardır."

"Ben, manevi miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar."

"Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin."

"Bilim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her ulus kişisinin kafasına koyacağız. Bilim ve fen için kayıt ve şart yokur."

"Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur."

"Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir."

"Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir."

"Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür."