Şaşırtan sonuç! Sivrisineklerin neden bazı kişileri daha çok ısırdığı ortaya çıktı!

2018 yılında 725 bin ölüme yol aça sivrisinekler dünyanın en ölümcül canlılarından bir tanesi olarak biliniyor. Kan emerek beslenen sivrisinekler birçok hastalığın yayılmasına da sebep oluyor. Bazı insanları diğerlerine göre daha fazla ısıran ve kanını emen sivrisinekler ile ilgili yeni bir araştırma raporu yayınlandı.

BBC Türkçe

Vızıltılı sesleriyle insanları rahatsız eden kan emici zararlı böcek türünde yer alan sivrisinekler aslında ciddi ölümcül canlı sınıfında yer alıyor. 2018 yılında 725 bin ölüme neden olan sivrisinekler insan hayat kalitesini de düşürüyor. Toplumda da bilindiği üzere sivrisinekler bazı kişileri diğerlerine oranla daha fazla ısırıyor. Peki bunun sebebi ne? Araştırma sonucu ortaya koydu...

2018 yılında yaklaşık 725 bin ölüme neden olan sivrisinekler en zararlı canlı olarak ilan edildi. Aynı yıl, en çok can kaybına yol açan ikinci faktör, 437 bin kişiyi öldüren insanın ta kendisiydi. Bunu yılanlar, köpekler, zehirli salyangozlar, timsahlar, su aygırları, filler, aslanlar, kurtlar ve köpekbalıklarının saldırıları izledi.

SİVRİSİNEKLER NEDEN BAZILARINI DAHA ÇOK SEVİYOR?

BBC Türkçe'de yer alan habere göre; sivrisineklerin bazı kişileri diğerlerinden daha fazla ısırmasının sebebi karbondioksit ve vücut kokuları. Hem erkek hem de dişi sivrisinekler aslında diğer hayvanları ısırmadan da yaşayabilir. Ancak dişiler üreme döngüsünü tamamlamak için kana ihtiyaç duyar.

Yaklaşık 100 yıl önce, karbondioksitin (CO₂) sivrisinekleri cezbettiği ortaya çıktı. Ancak, karbondioksitin çekiciliği sivrisineklerin neden sistematik olarak bir kişiyi diğerine tercih ettiğini açıklamıyor. Sivrisineklerin belirli insanlara daha fazla ilgi duymasını sağlayan başka fiziksel ve kimyasal işaretler var. Bunlar arasında ısı, su buharı, nem, görsel sebepler ve en önemlisi deriden yayılan kokular bulunuyor.

Hangi aromaların sivrisinekleri daha çok çektiği henüz tam olarak anlaşılmamış olsa da, birçok çalışmada indol, nonanol, oktenol ve laktik asit gibi moleküller öne çıkıyor.

ABD'deki Uluslararası Florida Üniversitesi'nden Matthew DeGennaro liderliğindeki bir araştırma ekibi; IR8a olarak bilinen ve pek çok hastalığı taşıyan Aedes aegypti sivrisineklerinin laktik asidi tespit etmesini sağlayan benzersiz bir koku reseptörü olduğunu keşfetti.

Bilim insanları, böcek antenlerinde bulunan IR8a reseptörünü mutasyona uğrattığında, sivrisineklerin laktik asit ve insanlar tarafından yayılan diğer asidik kokuları tespit edemediğini gördü.

SİVRİSİNEKLERİ ÇEKEN KOKU!

Öte yandan, son araştırmalara göre, dang ve Zika virüsleri, farelerin ve enfekte ettikleri insanların kokularını değiştiriyor ve onları sivrisinekler için daha çekici hale getiriyor. Bu durum da hasta kişiyi ısırarak enfekte kanını almaları ve ardından virüsü başkalarına taşımaları durumunu destekliyor.

Normalde, insan ve kemirgenlerin derisi, bakteri popülasyonlarını sınırlayan bir antimikrobiyal peptit üretiyor. Ancak, dang veya Zika ile enfekte olmuş farelerde, bu peptidin yoğunluğu azalıyor ve bazı bakteriler çoğalarak asetofenon (en basit aromatik bileşik) üretimini tetikliyor.

İnsanlarda da benzer bir durum söz konusu. Dang humması hastalarının koltuk altlarından toplanan kokular, sağlıklı insanlarınkinden daha fazla asetofenon içeriyor.

İlginç olansa, bunun düzeltilebilir olması. Dang humması ile enfekte olmuş farelerin bazıları, daha az asetofenon salımına yol açan ve böylece sivrisineklerin çekiciliğini azaltan izotretinoin ile tedavi edildi.

Böylece sivrisinek ısırmalarının önüne geçildi.

Sivrisineklerin bir insanı ısırmayı neden tercih ettiğine yönelik bu tespitler, vektörler tarafından bulaşan hastalıkların azaltılmasına yardımcı olabilir.