İHA
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, "Ermenistan, toprak bütünlüğümüz ile ilgili tüm iddialarını bir kenara bırakırsa, o zaman kısa sürede bir barış seçeneği bulabiliriz" dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Karabağ'daki son gelişmelere ilişkin Euronews'a açıklamalarda bulundu. Azerbaycan'ın Ermenistan ile ihtilafa nihai bir çözüm bulmak için belirli girişimlerde bulunmaya başladığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Aliyev, "Barış anlaşması imzalanması gerektiğini duyurduk. Sonra yine bir boşluk oluştu. Ardından barış anlaşmasının ilkelerini belirledik. Toprak bütünlüğünün, egemenliğin ve uluslararası sınırların karşılıklı olarak tanınması, sınırların belirlenmesi, güç kullanılmaması veya güçle tehdit edilmemesi gibi uluslararası hukukun iyi bilinen ilkeleridir. Bu teklifi masaya yatırdık. 30 yıllık işgalin çilesini çekmiş, adaleti zorla tesis etmiş bir ülke olarak yeni bir barış sürecinin müellifi olduk. Her şeyin çok düzgün gittiğini söyleyemem. Hala iyimseriz, çünkü şu anda her iki ülkenin dışişleri bakanları düzeyinde çok aktif müzakereler yürütüyoruz" dedi.
"ERMENİSTAN, TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜMÜZLE İLGİLİ TÜM İDDİALARINI BİR KENARA BIRAKIRSA, O ZAMAN KISA SÜREDE BİR BARIŞ SEÇENEĞİ BULABİLİRİZ"
Barış görüşmelerinin dışişleri bakanları tarafından yürütüldüğünü ifade eden Aliyev, "Brüksel'deki toplantılarımızı Avrupa Birliği Konseyi Başkanı organize ediyor. Aslında o toplantılar bize çok hassas konulara değinme fırsatı veriyor. İkinci Karabağ Savaşı sonucunda Ermenistan'ın imzaladığı belgede, Nahçıvan'a ulaşımımızın olması gibi yükümlülüğü var. Ama bu hala olmuyor. Böylece barış anlaşmasının ana maddeleri bakanlar tarafından hazırlanıyor. Toplantımızın da iyi bir atmosfer oluşturduğunu düşünüyorum. Ancak Ermenistan'dan yapıcı bir yaklaşım görürsek ve daha da önemlisi toprak bütünlüğümüzle ilgili tüm iddialarını bir kenara bırakırlarsa, o zaman kısa sürede bir barış seçeneği bulabiliriz. Belki de yıl sonuna kadar" diye konuştu.
"BARIŞ ANLAŞMASIYLA SONUÇLANACAK GİRİŞİMDE BULUNAN HERHANGİ BİR TARAFI DESTEKLEYECEĞİZ"
Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanları arasındaki müzakerelerin Washington ve Rusya'da yapıldığını vurgulayan Aliyev, "Barış anlaşmasıyla sonuçlanacak girişimde bulunan herhangi bir tarafı destekleyeceğiz. Başka bir yer varsa tabii ki anlaşacağız, çünkü anlaşmaya varmak ve bir sonuca varmak bizim için önemli. Elbette belirli siyasi rekabeti, bazı katılımcıların daha aktif olma girişimlerini anlıyoruz, ancak bunu ancak memnuniyetle karşılayabiliriz. Sağlıklı bir rekabet varsa bunun sadece iyi sonuçları olacaktır" dedi.
"SINIR GEÇİŞ NOKTASINI KURDUĞUMUZDAN BERİ 2 BİNDEN FAZLA KARABAĞ SAKİNİ ERMENİSTAN'A RAHATLIKLA GELİP GİTTİ"
Kızılhaç Komitesi'nin tırlarında yapılan incelemelerde sigara, cep telefonu ve benzin gibi ürünlerin kaçakçılığının tespit edildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Aliyev, "Yol, inceleme için geçici olarak trafiğe kapatıldı. Ardından yol yeniden açıldı. Kızılhaç Komitesi, Ermenistan'da ilaç nakliyesine ve tedaviye ihtiyacı olan hastaların tahliyesine yeniden başladı. Kızılhaç Komitesi bunu kabul etti ve bundan sorumlu olmadıklarını belirtti. Ancak bu kamyonların üzerinde Kızılhaç amblemi ve sürücülerin üniformalarında amblemler vardı. Böylece yol yine bu şekilde kapandı ve Kızılhaç Komitesi'nden bunu durdurmasını ve bizimle daha yapıcı çalışmasını istedik. Ayrıca sınır geçiş noktasını kurduğumuz 23 Nisan'dan bu yana 2 binden fazla Karabağ sakini Ermenistan'a rahatlıkla gelip gitti. Ne yazık ki Karabağ'daki Kızılhaç Komitesi ofisi Bakü'deki ofise değil, Erivan'daki ofise bağlı. Bu da kabul edilemez. Çünkü bütün dünya Karabağ'ı Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanıyor. Ermenistan başbakanı bile defalarca 'Karabağ Azerbaycan'dır' dedi. Peki Hankendi'ndeki Kızılhaç Komitesi ofisi neden Bakü ofisine değil de Erivan'daki ofise bağlı? Bu bizim meşru talebimizdir" ifadelerini kullandı.
"ERMENİSTAN İLE BARIŞ MÜZAKERELERİNİN BAŞARILI BİR SENARYO İLE SONUÇLANMASINI TEMENNİ EDİYORUM"
Azerbaycan'ın 3 Nisan'da sınır geçiş noktası oluşturmasından itibaren Laçın-Hankendi (Laçın Koridoru) yolundaki durumun değiştiğini vurgulayan Aliyev, "O zamana kadar bir barış anlaşmasına varmak için 2,5 yılımız vardı. Tek engel Ermenistan'ın Karabağ'ı resmen Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanıma konusundaki isteksizliğiydi. Evet, onlar bunu açıklamalarla, sözlü açıklamalarla yapıyorlardı. Bu aynı zamanda pozisyonlarını ifade etmenin bir yoluydu ama belgeyi imzalamaları gerekiyordu. Bu yüzden bu iki sorunun birbiriyle ilişkili olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Ermenistan ile barış müzakerelerinin başarılı bir senaryo ile sonuçlanmasını umuyorum ve bunun da önümüzdeki aylarda gerçekleşmesini temenni ediyorum" dedi.
"ERMENİ TOPLUMU, ULUSLARARASI TOPLUMUN BARIŞ GİRİŞİMLERİNE KARŞI ÇIKMAMALIDIR"
Dünyadaki ve bölgedeki jeopolitik durumun çok keskin bir şekilde değiştiğini belirten Aliyev, "Ermeni toplumu, uluslararası toplumun barış girişimlerine karşı çıkmamalıdır. Azerbaycan ile bir barış anlaşması imzalamak istemezlerse gelecekte durumun öngörülemez olacağını anlamalılar. Güvenlik umutlarının bir kısmı tamamen ortadan kalktı. Şimdi yeni güvenlik garantörleri arıyorlar. Özellikle savaş sırasında gösterdiğimiz ve savaştan sonra savunma kapasitemizi artırdığımıza göre, savaş alanında Azerbaycan'ın karşısına kim çıkabilir? Ermeniler yüzünden bize karşı savaşmaya hazır olan var mı? Ben buna şüpheliyim" diye konuştu.
"KARABAĞ ERMENİLERİ, AZERBAYCAN TOPLUMUNUN BİR PARÇASI OLARAK NORMAL BİR HAYAT YAŞAYACAKLARINI ANLAMALI"
Savaştan sonra Karabağ'daki Ermenilerle hemen temasa geçtiklerini hatırlatan Aliyev, "Karabağ Ermenileri, Azerbaycan toplumunun bir parçası olarak güvenlik güvenceleri, hakları, eğitim, kültür, din ve sosyal hakları dahil normal bir hayat yaşayacaklarını anlamalılar. Manipülasyona alet olmayı bırakacaklar. Ayrıca şunu da anlamalılar ki, bizi yok saymaya devam ederlerse, biz yokmuşuz gibi davranmaya devam ederlerse ya da 'cumhurbaşkanı', 'bakanlar' ve 'milletvekilleri' olan hayali bir ülkede yaşıyorlarsa bugün içinde bulundukları durum lehlerine değişmeyecektir. Bütün bunlar bir yalan. Onlara normal bir hayat sunuyoruz. Beni dinlerlerse ve sözümü tuttuğumu bilirlerse anlayacaklarını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.