AA
Kovid-19 salgınının ardından Rusya-Ukrayna savaşından da etkilenen uluslararası şirketler rotalarını "bölgenin güvenli limanı" ve "ticaret üssü" olarak görülen Türkiye'ye çevirdi. Özellikle Türkiye'ye uluslararası sermaye yatırımlarında ikinci sırada yer alan ABD'li şirketler, ülkedeki yatırım imkanlarını yerinde görerek iş birliği yapmak amacıyla karşılıklı ziyaretlere odaklandı.
- ZİYARETLERLE İŞ BİRLİĞİ VE YATIRIM ARAYIŞI
Türkiye'ye ilgileri yoğunlaşan yatırımcılar arasında ABD'liler öne çıkıyor. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake'in Rusya'dan çıkmaya hazırlanan 5 bin ABD'li firmaya Türkiye'yi adres gösterdiğine yönelik haberlerin ardından gözler bu ülkeden planlanan ziyaretlere odaklandı. Amerikan şirketlerini temsilen ABD Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Myron Brilliant, beraberindeki heyetle bugünden itibaren Türkiye'de temaslarda bulunacak. Türkiye'de yaklaşık 50 milyar dolarlık yatırımı bulunan 110 ABD merkezli şirketi temsil eden AmCham Türkiye'nin ev sahipliğini yapacağı etkinlikte, Brilliant ve beraberinde gelecek iş insanlarına Türkiye'deki yatırım fırsatları anlatılacak. Bazı bakanlar ve iş dünyası temsilcileriyle görüşmeyi planlayan heyetin bazı bölgelere yönelik yatırımları mercek altına alacağı öğrenildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi verilerinden yapılan derlemeye göre, Türkiye'de uluslararası net doğrudan yatırım girişi 2002 yılına kadar sadece 15 milyar dolar seviyesindeydi. Bu rakam 2021 yılı sonu itibarıyla 240 milyar doları geçti.
Geçen yıl sonu itibarıyla ülkedeki uluslararası sermaye yatırım girişi 174 milyar 212 milyon dolara ulaşırken bunun yüzde 8,1'ine karşılık gelen 14 milyar 97 milyon dolarını ABD'li şirketlerin sermaye yatırımı oluşturdu. Böylelikle ABD'li şirketler Türkiye'ye yönelik sermaye yatırımlarında Hollanda'dan sonra ikinci sırada yer aldı. Hollandalı şirketlerin Türkiye'ye sermaye yatırımı 2021 itibarıyla 27,4 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı şirket sayısı 2021 sonu itibarıyla 76 bin 737'yi buldu. Bu şirketlerin 2 bin 30'unu ABD'li şirketler oluşturdu.
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının ardından Ford, Boeing, General Motors, ExxonMobil, FedEx, Ford, Nike, Adidas, McDonald's, KFC, Starbucks, Coca-Cola, PepsiCo, Airbnb, Netflix, Visa, Mastercard, American Express, Apple, Levi's ve Walt Disney gibi çok sayıda ABD merkezli uluslararası şirket Rusya'daki faaliyetlerini askıya aldığını açıklamış, Goldman Sachs da Rusya'dan çıkacağını duyurmuştu. Bu firmalar bölgedeki çeşitli ülkeler gibi Türkiye'deki yatırım imkanlarını da gözden geçiriyor.
Kovid-19 salgınının ticarete etkilerini dikkate alan İsveçli mobilya şirketi IKEA, Polonya hazır giyim firması LLP, Alman ilaç firması Boehringer Ingelheim ve Belçika paketleme şirketi DW Reusables'in de aralarında olduğu uluslararası şirketlerin de daha önce yatırımlarını Türkiye'ye kaydırma planları kamuoyuna yansımıştı.
- TÜRKİYE KONUMU VE İNSAN KAYNAĞIYLA CAZİP ÜRETİM MERKEZİ
Türkiye, etkileyici büyüme performansı ve son 10 yılda hayata geçirdiği yapısal reformlarla pek çok uluslararası yatırımcının dikkatini çekmeyi başardı. Ülke, 2020 yılında Avrupa genelinde en çok rağbet edilen 9'uncu uluslararası doğrudan yatırım (UDY) destinasyonu oldu. Ayrıca Türkiye, 2019 yılında gelişmekte olan Avrupa ülkeleri arasında en çok tercih edilen üçüncü UDY destinasyonu olarak dikkati çekerken 2020 yılında yüzde 16'lık pay ile Polonya'nın ardından ikinci sıraya yerleşti.
Türkiye'de, başta bankalar olmak üzere Türk finansal kuruluşları, dünyanın en güçlü bilişim teknolojisine sahip kuruluşlar arasında yer alıyor. Hemen hemen bütün işlemleri çevrim içi güvenli biçimde yapmanın mümkün olduğu Türkiye'nin en güçlü olduğu alanların başında uzay araçları ve havacılık dahil, en karmaşık sanayi ürünlerini üretebilme yeteneğine sahip, her düzeyde yüksek becerisi bulunan mavi ve beyaz yaka insan gücü geliyor.
Hem ulusal hem de uluslararası yatırımcılara önemli teşvikler sağlayan Türkiye'nin stratejik konumu, uluslararası yatırımcılara sunduğu en önemli avantajlardan biri olarak ön plana çıkıyor.
Ayrıca, 4 saatlik uçuş mesafesinde Avrupa, Kuzey Afrika, Körfez Bölgesi ve Orta Asya'nın önemli merkezlerindeki 1,3 milyar insan ve 26 trilyon dolarlık bir ekonomiye ulaşılabiliyor olması, Türkiye'yi önemli bir üretim ve yönetim üssü haline getiriyor.