Yeni dünya düzeninde Türkiye'nin artan rolü her geçen gün daha da dikkat çekiyor. Küresel politikada çok kutuplu döneme girildiği Washington'da daha sık dile getiriliyor. Rekabet küresel çapta yayılırken yükselen ülkelerin etkisi de artıyor.
Türkiye'nin denge rolüyle küresel politikada söz sahibi ülke konumunu pekiştirdiği de analizlerde sıklıkla yer alıyor.
O analizlerden sonuncusunu kaleme alan emekli büyükelçi Prof. Jorge Heine, TRT Haber'e değerlendirmelerde bulundu.
Heine, dünyanın önemli bir kriz döneminin ortasında olduğunu belirterek, "Ukrayna'da, Gazze'de, Sudan'da savaş var. ABD'nin egemen olduğu tek kutuplu dönemden farklı bir sisteme doğru geçiş sürecindeyiz. Şu anda gördüğümüz yükselen güçlerin daha da yükselişi, Türkiye bunların arasında yer alıyor" dedi.
BRICS HAMLESİ DÖNÜM NOKTASI
Boston Üniversitesi Profesörü Heine, Türkiye'nin BRICS grubuna katılım başvurusunu denge politikasında dönüm noktası olarak tanımladı.
Türkiye gibi NATO üyesi bir ülkenin G7 ve NATO'ya rakip görülen BRICS grubuna katılmak için başvuruda bulunması elbette çok önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor. Türkiye, Avrupa ve Asya sınırında büyük bir ülke. Dolayısıyla bu, Doğu ile Batı ve Kuzey ile Güney arasındaki ilişkinin yeniden ayarlandığı ve öngörülemeyen şekillerde değiştiği anlamına geliyor."TÜRKİYE EGEMEN VE ÖNCÜ KONUMDA"
Profesör Heine, diplomasisini genişleten Türkiye'nin yükselen güç olarak öncü ve egemen bir konumda olduğunu söyledi.
Türkiye proaktif diş politikayla varlığını ve diplomasi alanını genişletiyor. Türkiye'nin BRICS'e katılım başvurusu, batıya yalnız Brüksel'in ya da Washington'ın iyi niyetine bağlı olmadığını ve yükselen güçlerin son derece önemli olduğunu gösteriyor. Türkiye'nin başka seçenekleri de var ve bu da onu çok ayrıcalıklı bir konuma, bir bakıma öncü ve egemen konuma getiriyor.
Emekli Büyükelçi Heine, Türkiye'nin nüfusu, ekonomisi ve gelişen sanayinin uluslararası ilişkilerde çok iyi sergilendiğini de kaydetti.
Burada akılda tutulması gereken iki şey var. Türkiye'nin askeri ve ekonomik olarak yükselişi. Türkiye büyük bir ülke. 87 milyon nüfusu var. Önemli bir endüstriyel gelişime sahip. Bütün bunlar ona uluslararası ilişkilerde sert güç dediğimiz özelliği veriyor. Buna ek olarak Türkiye'nin yapısıyla ilgili çok ilginç bulduğum şey, uluslararası ilişkilerde bu nitelikleri sergileme kapasitesi. Orta Koridor'un en kritik ülkesi Türkiye, Doğu-Batı-Kuzey-Güney arasında stratejik konumunu avantaja çevirmeye devam ediyor.