8 yıldır içinde taşıdığı şüphe gündeme bomba gibi düştü: Cem Garipoğlu'nun mezarı açılacak

Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut'un, 'Cem Garipoğlu ölmedi' şüphesi sonrası aile avukatı Rezan Epözdemir açıklama yaptı. Epözdemir ''Babanın talebi olursa mezarı açtıracağız'' dedi.

Cem Garipoğlu tarafından 3 Mart 2009'da vahşice öldürülen Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut'un Garipoğlu'nun intiharıyla ilgili şüphesini anlatması gündeme bomba gibi düştü. Aile avukatı Rezan Epözdemir "Babanın talebi olursa mezarı açtıracağız" dedi.

Acılı Baba Süreyya Karabulut'un "O Celladın Mezarı Açılsın" sözleriyle manşetine taşıdığı haber sonrası ailenin avukatı Rezan Epözdemir açıklamalarda bulundu.

"MEZARI AÇILACAK"

Sabah'ta yer alan haberde Avukat Epözdemir, "Süreyya Karabulut'un ölenin Cem Garipoğlu olup olmadığına dair kafasında ciddi soru işaretlerinin olduğu, bu konuda vicdanen rahatsız olduğu ve bayramdan sonra mezarın açılmasını isteği ile ilgili kendisini aradım, bu yönde bir talepleri olduğunda derhal gerekli hukuki süreci başlatabileceğimizi ifade ettim. Kendisi de telefonda biraz duygulandı ve bayramdan sonra bu konuyla ilgili dönüş yapacağını ifade etti" dedi.

AVUKAT EPÖZDEMİR: ADALETİN TECELLİSİ İÇİN BAŞVURUMUZU YAPARIZ

Avukat Epözdemir "Şayet müvekkillerden bu yönde bir talep gelirse, avukat olarak Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 87. Maddesinin 4. fıkrası uyarınca, mezarın açılarak fethi kabir işleminin yapılması, doku ve DNA örnekleri üzerinden yeniden incelemelerin yapılması yönündeki talebimizi Başsavcılığa sunacağız. Bu konudaki hukuki girişimleri derhal yapacağız. Müvekkillerden bayram sonrasında bu yönde bir talep gelirse, maddi gerçeğin ortaya çıkması ve adaletin tecellisi için tarafımızca derhal gerekli hukuki yollara başvurulacaktır" dedi.

Yaklaşık 13 yıl önce henüz hayatının baharındayken katledilen Münevver Karabulut'un ölümü, cinayetin işleniş şekli, kullanılan vasıtalar gözetildiğinde insanın insan olma vasfına aykırı şekilde canice işlenmiş bir cinayet olduğunu belirten Epözdemir şöyle dedi:

"Olay yeri, Adlı tıp, kolluk ve mahkemede yaşanan ihmal ve soruşturmayı etkilemeye matuf girişimler nedeniyle, tarafımızca ikame edilen hukuki süreçler doğrultusunda, toplamda 11 dava açılmış ve bu süreçte bu cinayeti gizlemeye, delilleri yok etmeye ve yargıyı etkilemeye çalışan bütün adli tip, emniyet ve yargı mensupları ile diğer kişiler hak ettikleri cezaları almıştır. Bütün engelleme çabalarına ve tehditlere rağmen, mağdur aile vekili olarak başvurduğumuz tüm hukuki süreçler mahkûmiyet ile sonuçlanmış, emsal mahiyette kararlar verilmiştir."

AVUKAT OLARAK TEHDİT EDİLDİM; RÜŞVET TEKLİFİ ALDIM

"Bu hunharca ve vahşice işlenmiş cinayet, Türkiyede kadına şiddet ve kadın cinayetleri açısından farkındalık oluşması ve fikri takip sürecinin işletilmesi noktasında bir ilk olmuş ve son derece önemli bir yer edinmiştir" diyen Epözdemir şunları söyledi:

Özellikle, olay yeri inceleme, olay yerindeki tutanaklara geçmeyen ve kayda alınmayan yüksek miktardaki paranın akıbeti, adli tıpta yaşanan skandal, cinayetin en önemli delili olan kamera kayıtlarının yok edilmesi, mahkemede yaşanan reddi hâkim süreci, savcılık şikâyetine konu ettiğimiz avukat olarak aldığımız tehdit ve menfaat teklifleri ile mücadele etmek zorunda kaldığımız bütün bu zorluklar ve yargılamayı etkileme çabaları nedeniyle Türkiye'de bütün ceza muhakemesi kurumlarının iflas ettiği ve sistemin sorgulandığı bir süreç yaşanmıştır."

Münevver Karabulut'un babası konuştu: O celladın mezarı açılsın

Nurcan'ı öldüren eşi tutuklandı: Korkutmak için bir el ateş ettim

3 gündür haber alınamıyordu! 2 çocuk annesinin şüpheli ölümü!