30 Ağustos 1922'de ne oldu? 30 Ağustos Zafer Bayramı tarihi ve önemi

Ağustos ayının son haftasında Türk tarihinin önemli zaferlerinin yıldönümleri kutlanıyor. 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'nden 851 sene sonra 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da Atatürk'ün başkumandanlığındaki Büyük Taarruz zaferle sonuçlandı. İşte 30 Ağustos Zafer Bayramı tarihi ve önemi...

Hilal Çakır

Zafer Bayramı, 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da Atatürk'ün başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'u anmak için Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde her yıl 30 Ağustos günü kutlanan resmî ve ulusal bir bayramdır. Vatandaşlar 30 Ağustos ile ilgili aramalarını hızlandırdı. İşte 30 Ağustos Zafer Bayramı tarihi ve önemi ile ilgili bilgiler...

30 AĞUSTOS 1922'DE NE OLDU?

Zafer Bayramı, 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da Atatürk'ün başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'u anmak için Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde her yıl 30 Ağustos günü kutlanan resmî ve ulusal bir bayram.

Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla da bilinen Büyük Taarruz'un başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan orduları İzmir'e kadar takip edilmiş; 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden kurtulmuştur. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder. İlk kez 1924 yılında Afyon'da Başkumandan Zaferi adıyla kutlanan 30 Ağustos günü, Türkiye'de 1926'dan beri Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır.

ZAFER BAYRAMI'NIN ANLAMI VE ÖNEMİ NEDİR?

Dünyanın en büyük kahramanlık destanlarından biri Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharrebesi, 30 Ağustos'ta zaferle sonuçlandı. Düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz'u başlattı. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, muharebeyi yönetmek üzere Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile Afyon Kocatepe'ye geçti.

26 Ağustos'ta 04.30'da başlayan taarruzda Türk askeri birkaç saatte süngü hücumu yaparak Tınaztepe'yi kontrol altına aldı. Ardından Belentepe ve Kalecik Sivrisi düşman işgalinden kurtarıldı.

İlk gün 1. Ordu birlikleri Büyük Kaleciktepe'den Çiğiltepe'ye kadar 15 kilometrelik bir bölgede birinci hat mevzilerini ele geçirdi.

27 Ağustos Pazar günü Afyonkarahisar, 8. Tümen tarafından kurtarıldı. 28 ve 29 Ağustos'ta da devam eden muharebede düşmanın 5. tümeni etkisiz kılındı.

29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçilip taarruzun kısa sürede sonuçlandırılmasını kararlaştırdı ve planın 30 Ağustos'ta aksamadan uygulanması için önlemler alındı.

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk ordusunun Kurtuluş Savaşı'nda kazandığı en önemli zaferin arifesinde, 30 Ağustos sabahında Zafertepe Çalköy'de birliklere taarruz emrini verdi. Onun bizzat yönettiği Dumlupınar'daki meydan muharebesinde kahraman Mehmetçik, Yunan birliklerini Allıören, Keçiler, Kızıltaş Deresi yolunun iki yanında tamamen sarıp imha etti.

Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi 30 Ağustos'ta zaferle noktalandı.

Mustafa Kemal Paşa, zafer sonrası 1 Eylül'de Dumlupınar'da, Batı Cephesi'ndeki tüm subay ve erlere okunmak üzere yayımladığı bildiride, "Bütün arkadaşlarımın, Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri de verileceğini göz önünde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini talep ederim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!' emrini verdi.

TAKİP HAREKÂTI VE ZAFER

1 Eylül 1922'de Türk ordusunun takip harekâtı başlamıştır. Muharebelerden kurtulan Yunanlar İzmir'e, Dikili'ye ve Mudanya'ya doğru kaçmaya başlamışlardır. Türk ordusu bu muharebe neticesinde 9 Eylül 1922 sabahı İzmir'e girmiştir. Sabuncubeli'nden geçen 2'nci Süvari Tümeni, Mersinli yolu ile İzmir'e doğru akarken bunun solunda 1'inci Tümen de Kadife Kale'ye doğru yürümüştür. Bu Tümenin 2'nci Alayı, Tuzluoğlu Fabrikasından geçerek Kordonboyu'na ulaşmıştır. Yüzbaşı Şeref Bey Hükûmet Konağına, 5'inci Süvari Tümenimizin öncüsü Yüzbaşı Zeki Bey Kumandanlık Dairesine ve 4'üncü Alay Komutanı Reşat Bey'de Kadife Kale'ye bayrağımızı çekmişlerdir.

9 Eylül 1922'de İzmir, 11 Eylül'de Bursa ve 18 Eylül'de de Batı Anadolu düşman işgalinden kurtarılmıştır. 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Ateşkes Anlaşması ile Doğu Trakya, silahlı çatışma olmadan Yunan askerinden arındırılmıştır. 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye bağımsızlığını tüm dünyaya kabul ettirmiştir.

Türk milletinin vatan sevgisinin, yıkılmaz azim ve iradesinin bir eseri olarak ortaya çıkan bu zaferle sadece vatan toprakları düşmandan kurtarılmamış, Büyük Önder ATATÜRK'ün liderliğinde, ulus iradesine ve egemenliğine dayanan bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin sağlam temeller üzerinde kuruluş süreci başlatılmış ve 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edilmiştir.

Büyük Zafer'den iki yıl sonra Mustafa Kemal Paşa, Başkomutan Meydan Muharebesi'ni sevk ve idare ettiği Zafertepe'de 30 Ağustos 1924 tarihinde Büyük Zafer'in önemini şu şekilde ifade etmiştir. "... Hiç şüphe etmemelidir ki yeni Türk devletinin, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri burada atıldı. Ebedî hayatı burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada uçuşan şehit ruhları, devlet ve cumhuriyetimizin ebedî muhafızlarıdır..."

Mustafa Kemal ATATÜRK'ün engin ileri görüşlülüğüyle kurulan Cumhuriyet, ulusal egemenliğe dayanan yönetim biçimi olmasının yanı sıra kapsamlı bir aydınlanma ve çağdaşlaşma atılımıdır. Cumhuriyet'le birlikte hayata geçirilen devrimler, ulusumuza çağdaş bir yaşamın kapılarını açmış; laik ve demokratik Cumhuriyet'e sahip olmanın onurunu yaşatmıştır.