TRT 1 ekranlarında her hafta ilgiyle izlenen Elimi Bırakma 33. yeni bölüm fragmanı yayınlandı mı? Her Pazar akşamı yayınlanan TRT 1 dizisi Elimi Bırakma son bölümde sürpriz gelişmeler yaşandı. Sevilen dizinin başrollerini ise Alina Boz, Alp Navruz, Seray Gözler, Dolunay Soysert, Cemre Gümeli, Burak Tamdoğan, Gökçe Yanardağ ve Kenan Acar gibi ünlü isimler paylaşıyor.Dizide bu hafta; Cenk’in kendisinden bir şey sakladığından şüphelenmeye başlayan Azra, şüphesinin üzerine gitti. TRT 1 ekranlarının sevilen dizisi Elimi Bırakma 33. yeni bölüm fragmanı merakla bekleniyordu. Sumru Azmi'ye, "Beni kimse terk edemez. Ben sadece insanları hayatımdam def ederim. Defol!" diyor. Azmi Mesut'a, " Ben insanlara ikinci bir şans vermem Mesut! Dostum olmaya çalış." yanıtını veriyor.
ELİMİ BIRAKMA YENİ BÖLÜM FRAGMANI
Elimi Bırakma 33. yeni bölüm fragmanı yayınlandı. Haberimiz içerisinde bulunan link üzerinden ulaşabilirsiniz.
ELİMİ BIRAKMA SON BÖLÜMDE NELER YAŞANDI?
Zerrin’in gelişi, herkes için büyük bir sürpriz olur. Bir zamanlar varlıklı bir kadın olan Zerrin, son eşinin vefatıyla tüm varlığını kaybetmiştir ve bu durumu Çelenlere açıklamaya hiç niyeti yoktur.
Cenk’in kendisinden bir şey sakladığından şüphelenmeye başlayan Azra, şüphesinin üzerine gider. Azra Cenk’in hastalığıyla ilgili gerçeği öğrenebilecek midir?
ELİMİ BIRAKMA SON BÖLÜM İZLE – TRT 1
ELİMİ BIRAKMA”NIN KONUSU
Feride Hanım, Türkiye'nin saygın yemek şirketlerinden olan PiştimCatring Şirketler Grubu'nun sahibidir. Azı da çoğu da görmüş olduğundan açın da tokun da halinden anlayan bir kadındır. Kocasını genç yaşında kaybettikten sonra çaresiz ve parasız kalan Feride Hanım, sırtına 2 yaşındaki oğlunu alıp yaptığı “beyran” çorbasını satarak evine ekmeğini götürmüştür. Zorlu geçen yıllarla birlikte bir kadının hayatına değmesi adeta sihirli değnek etkisi yaratmıştır Feride Hanım'ın hayatında. Feride Hanım'ın yemeklerini yiyen ve müdavimi olan bir girişimci kadın, Feride Hanım'a kendi işini kurması için aracı olur. Artık her zamankinden daha fazla çalışması gerektiğini bilen Feride Hanım aldığı desteğin hakkını vermek adına çalışmış, sonunda da küçük bir dükkandan zincirler haline gelen esnaf lokantaları olan bir şirket sahibi olmuştur. Hayatına sihirli bir değnek gibi değen girişimci kadının yardımlarını unutmamıştır hiçbir zaman ve bu sebepledir ki o da her daim başka insanların sihirli değneği olmak üzere adımlar atar.
Cenk babasının ölümünden kendini mesul tutarak büyümüştür. Yaptıkları kazada kendini suçlamış, içselliğinden uzaklaşmıştır. Amerika'da okumak istemesi, vatanına döndüğünde ailesinin yanında kalmak istememesinin temelinde ailesiyle yüzleşmek, geçmişini söküp atamamak vardır. Bu sebepledir ki aile şirketini satıp başka bir işe yönelmek istemesi; bu sebepledir ki babaannesiyle geçinememesi ve bu sebepledir ki kazadan sonra çocuksu yanını kaybetmesi.
Cenk kendini ailesinden soyutlayarak büyümüştür. Bu da onun yalnız ve bencil olmasına neden olmuştur. Oysa babaannesi Feride de Arif'in ölümünden kendisini mesul tutup, aynı acıda kavrulmaktadır! Arif'e git diyen kendisidir!
Yirmili yaşların başında, son derece güzel, zeki, saygılı ve önemli bir tekstilcinin kızıdır Azra. Amerika da aşçılık eğitimi almaktadır. Babasının onu çağırmasıyla yurda döner. Üvey annesi Sumru, üvey kardeşi Cansu, müzik dehası olan otizmli kardeşi Mert ve babası ile birlikte yaşarlar. Ancak her şey tek bir gecede yerle bir olur. Eve gelen bir haber her şeyi yerle bir eder.Azra'nın babası bir yangında ölmüştür!
Azra babasını kaybettiği sırada iflas ettiklerini öğrenir. Üvey annesi Sumru ise hayat sigortasından kalan parayı Azra ve Mert'ten gizleyerek kendisine yeni bir hayat kurar.
Azra, otizmli kardeşi Mert ile birlikte hayata tutunma çabasına girer. Ancak bu yolda zorluklarla karşılaşır. Ne yapacağını şaşıran Azra kardeşiyle birlikte ölmeyi bile düşünür ama yapamaz. Ne olursa olsun yaşamalı, hayata tutunmalıdır! Kardeşinin eğitimine devam edebilmesi için kolları sıvar. Çalışması gereklidir ve aldığı eğitim dahilinde iş arar. İstanbul'daki restoranlarda kendisine fırsat kollar. En son gidip görüştüğü yerde Feride Hanım'ın catring şirketine bağlı olan Piştim Restorant'dır. Oradaki müdür Azra'nın Türk mutfağına hakim olmamasından ötürü kızı geri çevirir. Azra üzgün oradan giderken bir umut telefon numarasını bırakır.
Feride Hanım dağılmış ailesini nasıl bir arada tutup, hizaya getireceğini düşünmek için eski günlere dönüp, iş hayatına başladığı ilk güne döner. O da Azra gibi satış yapar. Bu sırada oğlunun hayalini görür Feride Hanım ve bir hayalin peşine giderken yuvarlanır merdivenlerden ve Azra'nın onu bulmasıyla hayatları kesişir.
Kısa süreli hafızasını kaybeden Feride Hanım'a kucak açan, sahiplenen, bir dediğini iki etmeyen Azra olur. Feride Hanım'ın kim olduğunu bilmeden, samimiyetle ilgilenir kadınla. Elinde olan son parasıyla kadının hastane masraflarını beklentisiz bir şekilde karşılar. Kadının toparlayıp, sıhhatine kavuşması için ilaçlarını alır. Tek göz tutup başını soktuğu eve düşen tanrı misafirine elinden geldiğince iyi bakar. Feride Hanım'ın iyileşip kuvvetine kavuşması için kadının sevdiği yiyeceklerden alır. Olmayan parasını kadına harcar. Severek, içtenlikle yapar bunu. Bir yandan da eğitimini aldığı aşçılık üzerine iş arar. Feride Hanım'ın şirketiyle görüşecektir ancak görüşmeye Feride Hanım yüzünden gidemez. Feride Hanım kısa süre içinde sağlığına kavuşur ama bunu Azra'ya belli etmez. Aklına bir fikir gelir ve bu fikri hayata geçirebilmek için Azra'nın doğru insan olup olmadığını ölçüp tartmaya başlamaya karar verir.
Başlarda tatlı, sevimli bir ihtiyarken çekilmez, huysuz bir kadına dönüşür Feride Hanım. Amacı Azra'nın sabrını zorlamak, baskı altında nasıl bir insan olduğunu gözlemleyebilmektir. Azra'nın iş görüşmesine gitmesini engeller, kızın elindeki son parasına kadar harcatır, kıza ters davranır ama asla Azra'dan ters bir hareket görmez. Kızın hiç tanımadığı birine olan bu davranışı etkiler Feride Hanım'ı. Kendi ailesi, canı, kanı kadına etmediğini bırakmamışken hiç tanımadığı bir kızın ona yaptıklarına şaşırır. Hoşuna da gider. En sonunda ailesine ders verme yolundaki amacında Azra'nın doğru insan olduğuna inanır!
Ailesini nasıl hizaya getireceğini düşünen Feride Hanım bunun yolunun mirasıyla olacağıyla inanır. Akıllı, dürüst, zeki ve iyi bir insan olan Azra'ya tüm mirasını bırakmaya karar verir!
Şirketin Ceo'su Azmi Bey şirketi ele geçirmeyi arzulamaktadır. Bunun içinde sinsi bir planı devreye sokmuştur. Cenk'in Amerika'da okumasını, Melis'in Efkan ile tanışmasını ve Arda'nın uyuşturucuya başlamasına vesile olur. Böylelikle ailede şirketle ilgilenecek kimse kalmayacak, söz sahibi olabilecektir. Ancak Azmi Bey'in bu planı Cenk'in değişimiyle son bulacaktır. Başta kardeşlerinin hayatına el koyan Cenk bir süre sonra da Feride Hanım'ın arzuladığı gibi şirket işleriyle yakından ilgilenecek ve ilerinde yaşayan düşmanla büyük bir mücadeleye girecektir.
Elimi Bırakma; toplumun temel yapı taşı olan ailenin önemini vurgularken, bir arada olabilmenin emek gerektirdiğini, ailenin verilen emekler sonucu bir arada kök salacağını gösteren bir aile dramasıdır.
ELİMİ BIRAKMA OYUNCULARI
ALİNA BOZ – (AZRA GÜNEŞ)
Büyük bir kebapçının kızıdır.
Zenginlik içinde büyümüş ama onun içinde kaybolmamış biridir. Vicdanı, merhameti onu değerli kılan özelliklerindendir.
Babasının iflası ve ölmesiyle hayatı bir anda tepe taklak olur ama güçlü durur. Haline şükreder.
Amerika'da aşçılık eğitimi almıştır. Okurken çalışmış, kendi parasını da kazanmıştır. Bu yüzden kendi ayakları üstünde durması kolay olur.
Hayatta en değer verdiği ve büyük hazinem dediği kardeşi Mert'tir. Otizmi bulunan Mert bir müzik dehasıdır. Onun eğitimi için her şeyi yapar. Ancak onu kayıp olması ardına tek amacı kardeşini bulmaktır!
Yardım sever bir kızdır. Biri iyilik yapması için karşılık ya da çıkar beklemez.
İnatçı yanı vardır. İnandığı ve doğru olduğuna emin olduğu konularda sonuna kadar diretir.
Hak yemez ve kendi hakkını korumak için sonuna kadar savaşır. Mücadelecidir.
Cenk'le arkadaşlığı da inatla, didişmeyle başlar. İkisi de hayatlarına birbirinden soslar katar.
ALP NEVRUZ – (CENK ÇELEN)
Feride Hanım'ın büyük umutlar beslediği ilk torunudur.
Eğitim için Amerika'ya gitmiş. Uzunca bir süre orada yaşamıştır. Büyük bir zenginliğin içinde doğup büyüdüğü için yokluğun ne demek olduğunu bilmez. Parayla her şeyi elde edebileceğine inanır.
Amerika'dan dönünce şirketi satıp başka işlere yatırım yapmak ister. Bunun için karşısında en büyük engel Feride Hanım olur. Cenk'in har vurup harman savuran yapısını fark eden Feride Hanım buna izin vermez. İster istemez Cenk ve babaannesinin karşı karşıya gelmesine sebep olur.
Feride Hanım'ın zoruyla konakta yaşar ama kendi evine çıkmak istemektedir.
Günübirlik aşkların adamıdır. Cansu ile annelerinin tanışıklığından dolayı liseden beri arkadaşlığı vardır; ancak kıza âşık değildir.
Her şeyden önce kendini düşünür. Bencildir. Babasından hakkına düşen ne varsa alıp ailesinden bağımsız bir hayatın peşindedir.
Dünyanın merkezinde olduğunu düşünür. Dünyanın onun etrafında döndüğüne inanır. Ta ki Azra ile karşılaşana kadar.
DOLUNAY SOYSERT – (SUMRU GÜNEŞ)
Mantık kadınıdır.
Duygularının onu yönetmesine asla izin vermez.
Yoksulluktan geldiği için parayı ve gücü sever. Adeta esiridir. Kendi öz kızını bile bu konuda kullanabilecek bir kadındır.
İki evlilik yapmıştır. Kocasının iflası ve yangında ölü çıkması ardına kocasının çocuklarıyla ilişkisini keser. Bunun asıl sebebi sigorta şirketinden alacağı paradır. O parayı kızının hayatını garanti altına almak için harcayacaktır.
İstediği şeyi elde etmek konusunda hırslıdır. Gözünü karartıp hedefine odaklanır. Kızı Cansu'nun Cenk ile evlenmesi için elinden gelen her şeyi yapacaktır!
BATUHAN EKŞİ – (TARIK YELKENCİ)
Tarık, Feride Hanım'ın şirketinin CEO'su Azmi beyin tek oğludur. Annesi yıllar önce Tarık daha çocukken bırakıp gitmiş babasıyla beraber yaşamaya başlamışlardır.
Bu durum onu güçlü, aynı zamanda yalnız yapmaktadır. Çünkü babası sabah akşam işiyle ilgilendiği için dadılarla büyümüştür.
Babasının izinden gitmek yerine kendi restoranını açmış orası için kendi emeğiyle çabalamıştır. Çok lüks bir restoran olmasa da emek verilen bir yer olduğu bellidir.
Feride hanımın gözüne girmiş sağlam karakterli bir çocuktur Tarık. Özel bir ilgiyle sahiplenir Tarık'ı. Fakat Tarık Feride hanımı sevse de onun şirketinin izlediği yolu yada o şirketle ilgili yapmak istediği herhangi bir şey yoktur. Babası yüzünden böyle bir şirkete karşı tamamen soğuktur.
Feride hanımın ailesine göre ise Tarık tamamen komşu çocuğu olarak lanse edilmektedir. Özellikle Cenk'in hiç sevmediği biri olan Tarık, onun gözünde şirketten para koparmaya çalışan bir serseridir. Ama Tarık bunlarla ilgilenmez, kendi restoranı ve haftada bir kurduğu aş evleriyle açları doyurmaya çalışan iyi niyetli düzgün bir kişiliktedir.
Koruyucu ve sahiplenici bir özelliği vardır. Azra hayatına girdiği zaman zorluklarını aşması için adımlar atar.