Yerli ve milli savunma sanayisine Amerika'dan büyük ilgi

Amerika'da savunma ve havacılık alanında faaliyet gösteren firmaların yer aldığı ticari heyet, Türk savunma ve havacılık sanayisinden 400'ün üzerinde ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi.

Geçen yılı önemli ihracat  rakamlarıyla tamamlayan Türk savunma ve havacılık sanayisi, Amerikalı  üreticilerin odağına girdi.

Amerikan Büyükelçiliği bünyesinde  Amerikan Ticaret Müsteşarlığı, Türk  Amerikan Konseyi ve SAHA İstanbul Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi iş  birliği ile gerçekleştirilen ikili iş görüşmelerinde, savunma sanayisinde hizmet  veren Amerikalı ve Türk firmalarının temsilcileri buluştu.

18 SAHA İstanbul üyesi firma ile aralarından Lockheed Martin, Boeing  gibi savunma sanayisinin dev firmaları için üretim yapan 12 Amerikalı firmanın  temsilcileriyle bir araya geldiği organizasyonda 400’ün üzerinde ikili iş  görüşmesi gerçekleştirildi.

Hızla büyüyen Türk savunma ve havacılık sektörünü daha yakından  tanımak ve Türkiye’de beraber çalışabilecekleri paydaşlar ile tanışmak üzere  Türkiye’ye gelen Amerikalı iş adamları, SAHA İstanbul üyeleriyle yaptıkları ikili  görüşmelerde, iş birliği yapabilecekleri alanları ve müşterek üretebilecekleri  ürünleri konuştu.

Savunma sanayisi ve havacılık alanında faaliyet gösteren Türk ve  Amerikan firmaların bir araya geldiği ikili görüşmelerine SAHA İstanbul üyesi;  Yepsan Savunma ve Havacılık, Akın Metal, Altınay Havacılık ve İleri Teknolojiler,  Tekom Elektrik, Hema Elektrik, Varzene Metal, Femsan Elektrik Motorları, Merkad  Makina Kalıp, Kale Grubu, Gür Metal, Profen Grup, Gürdesan Gemi Makina  Denizcilik, Kordsa, Yaltes Elektronik, Samsun Yurt Savunma, Yalteksan Yalıtım  Teknolojileri, İstanbul Denizcilik ve FZK Mühendislik’ten iş adamları katıldı.

Amerikalı heyette ise AdChem Manufacturing Technologies, Inc., Airwolf  Aerospace, Blue Wolf, Industrial Metals International Ltd. Infinity Air, Inc,  Latitude Aero, Metro Aerospace, Moog Space and Defense, Nova Power Solutions,  SLMTI, Taylor Devices ve Van Horn Aviation firmalarından temsilciler yer aldı. 

"Amerikalıların Türkiye’ye ilgisi artıyor"

SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş, "Pazarın tam ortasındaki  Türkiye’deki yerel firmalarla iş birliği yapmak Amerikalılar için oldukça  avantajlı." dedi.

Türkiye'nin lojistik avantajları, savunma sanayisinde son dönemdeki  başarıları ve özgüveni ile dikkati çektiğini belirten Keleş, görüşmeler için  özellikle Türk firmalarıyla müşterek işler yapabilecek, teknoloji transferleri  veya Türkiye’ye reel yatırım yapacak firmaları tercih ettiklerini vurguladı.

İlhami Keleş, Amerikalıların son dönemde Türkiye ve Türk firmalarıyla  daha fazla ilgilendiklerine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye coğrafi olarak çok önemli bir konumda. Tam pazarın ortasında  ve ciddi lojistik avantajları bulunuyor. Üretimde düşük maliyet avantajına sahip.  Yerel firmalarla iş birliği yaparak bu avantajları değerlendirmek ve o pazarla  erişmek bu günün dünyasında tercih edilen bir yöntem. Özellikle savunma ve  havacılıkta bir ürünü sattığımız zaman işiniz bitmiyor. 'Life Cycle' dediğimiz  ömür devri boyunca yedek parça ve bakım desteği gibi kapsamlı ve uzun soluklu  gibi ilişki gerekiyor. Bunun lojistik olarak yürütülebilmesi, daha az maliyetle  bu işin altında kalkılabilmesi için lokasyon çok önemli bir parametre. Bu   noktada Türkiye’nin lokasyon avantajını kullanarak civardaki pazarlara erişmek de  Amerikalılar için oldukça için önemli bir imkan."

"Savunma sanayisinde özgüven kazandık" 

SAHA İstanbul Genel Sekreteri Keleş, Türkiye’nin son dönemde Suriye’ye  ve Kuzey Irak’a gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonlarla da tüm dünyada  dikkatleri üzerine çektiğini belirterek, "Türkiye’de birşeyler yapılabilir hale  geldi ve bu basın sayesinde daha da görünür oldu. Bu durum ciddi bir özgüven  yarattı. Bugün insanlar göğsünü gere gere; 'Türkiye’de yapılamayacak bir şey yok.  Yeter ki...' gibi cümleler kurmaya başladı. Bu gözlenebilen, dışarıdan da  görülebilen bir özgüven." diye konuştu.

Sınır ötesi operasyonlarda Türkiye’nin kendi ürettiği kritik  sistemleri kullandığının altını çizen Keleş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye kendi üretmiş olduğu silah ve sistemlerin performansını  dünyaya gösterme kabiliyetine sahip bir ülke. O nedenle de bazı kritik  sistemlerdeki başarısını dünyanın gözü önünden sergilemek suretiyle rüştünü ispat  etmiş durumda. İnsansız hava araçları, fırtına obüsleri, bir takım güdümlü füze  sistemleri bunların en güzel örnekleri. Bunlar artık proje olmaktan çıkmış,  üretilmiş ve gerçek ortamında kullanılarak test edilmiş, başarısını kanıtlamış  hikayesi olan sistemlere dönüştüler. Bu da Türkiye’ye ilgiyi arttırdı. Ülkemize  birileri geldiği zaman 'Türkiye ile bir şeyler yapabiliriz. Çünkü onlar bunu  yapabilen ve başarısını kanıtlamış bir ülke' diyorlar."

(AA)