Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) 2024 Global Riskler Raporu, yapay zeka kaynaklı dezenformasyonun önümüzdeki iki yıl içinde en büyük küresel tehdit olarak öne çıkacağını vurguluyor. Bu yılın risk sıralamasında birinciliğe yükselen yanlış bilgilendirme ve dezenformasyon, geniş çaplı yapay zekâ modellerinin kullanım kolaylığı sayesinde, sofistike ses klonlamasından sahte web sitelerine kadar geniş bir yelpazede 'sentetik' içeriklerin üretilmesine yol açıyor. Bu süreçler hem bireylerin hem de kurumların bilgiye olan güvenini sarsıyor ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştiriyor.
Bu bağlamda, hükümetlerin çevrimiçi dezenformasyon ve yasadışı içeriğin hem barındırıcılarına hem de yaratıcılarına yönelik yeni ve gelişen düzenlemeleri yürürlüğe koymaya başladığı görülüyor. Bu yeni düzenlemeler, yapay zekâ teknolojilerinin doğru ve etik kullanımını teşvik ederek, yanlış bilgilendirmenin yayılmasını önlemeyi amaçlıyor. Avrupa Birliği Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve üye ülkelerinin temel ilkelerde uzlaştığı, 2025'te yürürlüğe girmesi planlanan "yapay zekâ yasası", teknolojinin getirdiği riskler ve fırsatlar arasında bir denge kurmayı hedefliyor. Yasada, yapay zekâ sistemlerinin risk seviyelerine göre sınıflandırılması ve bu sınıflandırmalara uygun düzenlemelerin getirilmesi planlanıyor. Bu adım, teknolojik yeniliklerle bireylerin haklarını koruma arasında kritik bir dengenin sağlanmasını amaçlıyor.
Avrupa Birliği'nin uzun yıllardır Türkiye'nin en önemli ticaret ortağı olduğuna dikkat çeken Mustafa Özer sözlerini şöyle sürdürdü: "Ticaret Bakanlığı verilerine göre Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacmi 2022'de 200 milyar dolara yaklaştı. 2023'te bu seviyenin de üzerine çıktığımızı öngörebiliriz. İhracatımızın yüzde 40'ından fazlasını AB ülkelerine yapıyoruz. Tıpkı Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması'nda olduğu gibi AB'nin dijital dönüşüm alanındaki olası mevzuatını hızlı bir şekilde benimseyerek rekabet avantajı elde edebiliriz. Genç iş dünyamız yapay zekâ temelli çok sayıda girişimi içeriyor. Bu girişimlerin AB pazarından pay alması için yapay zekâya ilişkin mevzuatı yakından takip etmeye ve paydaşlarımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz."
Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD) Dijital Çalışma Grubu Eş Başkanlarından Ali Oğuz, yapay zekâ sistemlerinin risk seviyelerine göre sınıflandırılmasının, teknolojinin etik ve güvenli bir şekilde gelişimini sağlayabileceğini ifade ediyor. GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özer ise "Yapay zekâ, bu yıl Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) Davos'taki yıllık zirvesinin de gündemiydi. Siyasiler ve iş dünyası liderleri yapay zekânın sunduğu risk ve fırsatları, ekonomiler üzerindeki etkisini konuştu. AB'nin yapay zekâ yasası, bu riskleri minimize etmek için atılmış önemli bir adım" değerlendirmesinde bulundu.