Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TRT Haber canlı yayınında açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin uydu sistemlerindeki gelişen altyapısına dikkati çeken Kacır, fırlatma öncesi tüm testlerin yerli ve milli imkanlarla yapıldığını hatırlattı.
Türksat 6A için önümüzdeki günlerin kritik olmaya devam edeceğini vurgulayan Kacır, yarın öğle saatlerinde uyduda ilk ateşlemenin yapılacağını, bunun yörünge transfer işlemleri için önemli olduğunun altını çizdi.
"UYDU TEKNOLOJİLERİNDE A TAKIMINA GİRDİK"
Bakan Kacır, Türkiye'nin uydu teknolojilerinde A takımına girdiğini belirterek, "İlk 11'deyiz. Çünkü bunu başarabilen dünyada sadece 11 ülke var artık. İşte böyle bir başarı için TÜBİTAK, ASELSAN, TUSAŞ, C-Tech ve Türksat ekipleri gerçekten uzun yıllar süren muazzam bir gayret ortaya koydular. Türkiye'nin nitelikli insan kaynağı, beşeri sermayesi bu projenin gerçekleşmesini mümkün kıldı. Ama bunun yanında Türkiye'de kritik altyapıların kurulmuş olması da bizi bu başarıya taşıdı" ifadelerini kullandı.
Bakan Kacır'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"YARIN ÖĞLE SAATLERİNDE UYDUDA İLK ATEŞLEMEYİ YAPACAĞIZ"
Bütün bunlar aslında adım adım Türkiye'yi uzay liginde yükselten aşamalar. Bu aşamaların her biri o kadar kritik ki Allah korusun, güneş panellerini açamamış olsaydık uydumuzun ihtiyaç duyduğu enerjiyi üretmesi mümkün olmazdı. Dolayısıyla en az 10-15 yıl görev yapma hedeflediğimiz uydumuzun bu görevi icra etmesi olanaksız hale gelirdi. Uyduda halihazırda 9 kilovatlık bir enerji kapasitesi var bu güneş panelleri sayesinde. Halihazırda çok fazla enerji tüketmiyor ama bizim enerjiye ihtiyacımız olacak. Çünkü önümüzde en az 15 yıl sürmesi planlanan bir ömür var.
Tabii önümüzdeki günler çok kritik olmaya devam edecek. Yarın öğle saatlerinde, Türkiye saatiyle saat 13 civarında uyduda ilk ateşlemeyi yapacağız. Bu çok önemli. Çünkü ilk kez Türksat 6A'nın fırlatmasıyla birlikte biz yörünge transfer işlemlerini kendi ekiplerimizle gerçekleştiriyoruz. Uydu halihazırda az önce ifade ettiğim gibi 300 kilometre ile 70 bin kilometre arası mesafedeki bir eliptik yörüngede. Ama uydunun nihai varacağı ve görev icra edeceği yörüngede aslında 35 bin 786 kilometre mesafede ve bir dairesel yörünge olacak. Dolayısıyla mevcut bulunduğu yörüngeden beş kez ateşlenerek adım adım nihai yörüngesine taşınacak.
"TÜRKİYE BİR UYDU İHRACATÇISI HALİNE GELECEK"
Bu muazzam bir tecrübe. Türkiye'nin Bilsat'tan, Rasat'tan, Göktürk'ten, İMECE'den sonra şimdi böyle bir daha sofistike, daha karmaşık bir yüksek teknoloji platform geliştirmiş olması ve bu ana kadar Türkiye'de geliştirilmiş, üretilmiş en yüksek değere sahip yüksek teknoloji ürününü üretmiş olması muazzam bir başarıdır. Bakınız tek başına 200 milyon doların üzerinde değere sahip bir platformdan bahsediyoruz. Bu muazzam bir başarı. İnşallah bu Türkiye'ye büyük kazanımlar getirecek. Türkiye bir uydu ihracatçısı haline gelecek.
"SAVUNMA SANAYİİNDE DE UYDULAR ÖNEMLİ ÖLÇÜDE KULLANILIYOR"
Sivil kullanımın yanında savunma sanayiinde de uydular önemli ölçüde kullanılıyor. Bizim şu anda en kritik savunma sanayi unsurlarımızın başında gelen insansız hava araçlarımız, silahlı insansız hava araçlarımız uydu haberleşmesi imkanına sahipler. Bu da aslında yeryüzünde kurulu antenlerden çok daha ötede fırsatlar, imkanlar doğuruyor. Kimi zaman çok zor coğrafyalarda insansız hava araçlarımızın görev yapmasını sağlıyor. Örneğin geçtiğimiz ay İran'da yaşanan helikopter kazası neticesinde helikopterin yerinin bulunmasında hatırlarsanız Türk insansız hava aracı Akıncı görev yapmıştı.
Akıncı'nın o görevi icrasında uydu haberleşmesi önemli bir rol oynadı. Çünkü çok sarp bir coğrafyada bir uçağın haberleşmesinin sağlanması uydular sayesinde mümkün oldu. İşte bütün bu coğrafi genişleme Türk haberleşme uydularının kapsama alanının yeryüzünde genişlemesi, aslında Türkiye'nin stratejik kuvvet çarpanının daha ileri düzeye yükselmesi demek.