Türk şirketler F-35 savaş uçakları için toplamda 937 kritik parçayı üretiyor. Bunun içinde iniş takımları ve önemli motor parçaları bulunuyor. Öte yandan 400’den fazla F-35 kaleminde ise Türkiye tek tedarikçi ve sekiz büyük Türk şirketi ana yüklenici konumunda. Hal böyleyken Türk şirketlerinin sistemden çıkarılması ABD için hiç kolay değil. Yaptırım kararı çıktı ancak şuanda Türk şirketler üretime devam ediyor. Üretimin Mart sonuna kadar devam etmesi hatta yıl sonunu bulması bekleniyor.
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almasıyla beraber Türkiye’ye F-35’ler üzerinden yaptırım uygulayan ABD’nin tutumuna karşı uçak için üretim yapan Türk firmalarının fabrikalar Bulgaristan’a taşıyıp üretimi orada yapacağı iddia edilmişti.
Türkiye’de F-35’ler için en kritik parçaları ise KALE Holding üretiyor. 2005 yılından bu yana gövde, kanat ve kokpit gibi 500 parçanın yanı sıra iniş takımları ve motor donanımlarını üreten Kale Holding’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Teknik Bölüm Başkanı Osman OKYAY, Girişimci İşadamları Vakfı (GİV) tarafından düzenlenen "Girişimci Buluşmaları" programında Haber7.com’a açıklamalarda bulunarak kendi şirketlerinin Bulgaristan'a üretim gibi böyle bir planı olmadığını açıkladı.
“BULGARSİTAN’A GİTMİYORUZ, ÜRETİM DEVAM EDİYOR”
Okyay, “Şunu söyleyebilirim ki bizim şirket olarak böyle bir planımız yok. F-35’e iş yapamazsınız, partner ülkelerden birinde olmalısınız. Şu an Mart sonuna kadar devam ediyor. Bu konu bizi çok aşan bir konu. Biz burada tamamen edilgen durumdayız. Bu sonuçta iki ülkenin ilişkilerini ilgilendiren bir konu. Burada yapılacak müzakerelerden çıkacak sonuca göre biz de devam edeceğiz ya da edemeyeceğiz. Bu da sektörün risklerinden bir tanesidir.” dedi.
Üretimi tamamlanan ve son testleri gerçekleştirilen ilk yerli ve milli Turbo jet motorunu hakkında da açıklamalarda bulunan Okyay, turbo motorların dünyanın en zor mühendislik çalışmalarından biri olduğunu vurgulayarak “Bu süreçte O kadar çok var ki… Moralinizin çok bozulduğu anlar oluyor. Biz bu işin altından kalkamayacağız galiba dediğiniz çok anı oldu. Bir tane değil 8-10 defa olmuştur. Dört dörtlük çalışan motorunuz bir sonraki testte patlayabiliyor. Damdan düşe düşe öğrendiğiniz bir sektör bu. Bu işin hiç öyle kolay yolu yok. Bu işin bilgisiniz kimse size getirip altın tepside vermiyor.
Malzemesi, tasarımı ayrı bir konu… Yüksek sıcaklıklarla uğraşırsınız o ayrı bir konu.. Çok zor bir alan ama ülkenize bir iş yapabilmenin hazzı başka hiçbir şeyde yoktur. Bizi en çok motive eden bu olmuştur. Sonuçta hepimiz gideceğiz, hiçbirimize kalmayacak. Ölüm döşeğinde şöyle bir geriye dönüp baktığınızda bir şeyler bırakabildim mi, bir şeyler katabildim mi? Bütün mesele bu bizim açımızdan. Ülkemizi bir alanda dışa bağımlılıktan kurtarabiliyorsak ne mutlu bize diye baktığımız bir konu." açıklamasında bulundu.
SAVUNMA SANAYİNDE YAPAY ZEKA DÖNEMİ
"Kabaca söylemek gerekirse ben bu konuda o kadar paranoyak değilim. Yapay zekâ her alanda olduğu gibi savunma alanına da girecektir. Bundan kaçış yok fakat kontrolde insanın olduğu sistemler olacaktır her zaman. O yüzden o kadar da kötümser bakmıyorum. İpin ucunun kaçabileceğine çok ihtimal vermiyorum ama kaçışın olduğunu da düşünmüyorum. Kendi kendine karar verebilen sistemler mutlaka devreye girecektir ve işin enteresanı insandan daha iyi karar verebilen sistemler çıkabilir. O işin ucu açık çünkü sizden çok daha fazla datayı aynı anda işleyebilecek sistemler…"
"Hepimiz birtakım verilere göre karar veriyoruz. Ne kadar çok veri işleyebilirseniz o kadar doğru karar veriyorsunuz. Ama sonuçta kontrolde hep insan olacaktır diye tahmin ediyorum."
(Haber 7)