ÖZGÜL ÖZTÜRK
Kişisel bakım ve güzellik sektörü, sadece aynaya yansıyan görüntüyü değil, teknolojinin dönüştürücü gücünü de odağına alıyor. Yapay zekâ destekli cilt analizlerinden artırılmış gerçeklikle çalışan sanal deneme teknolojilerine kadar pek çok yenilikle tüketici deneyimi yeniden şekilleniyor. Teknolojiye yılda 1 milyar euro yatırım yapan L'Oréal bu dönüşümde öncü rol üstlenerek kendini artık bir kozmetik şirketi değil, bir "Tekno-Güzellik" markası olarak tanımlıyor.
21 DİJİTAL SERVİS
Güzelliği teknolojiyle erişilebilir kılmayı hedeflediklerini belirten L'Oréal Türkiye Tüketici Ürünleri Genel Müdürü Özgür Karakaş'a göre, güzellik artık sadece ürünle değil, kullanıcıyı merkeze alan dijital servislerle anlam kazanıyor. "15'i canlı olmak üzere 20 dijital servis aracılığıyla cilt analizi, saç bakımı, makyaj ve saç rengi gibi alanlarda interaktif ve kişiye özel çözümler sunuyoruz" diyen Karakaş, özellikle genç tüketicilerin bu dijital deneyimlere büyük ilgi gösterdiğini vurguluyor.
SATIŞI YÜKSELTİYOR
Kullanıcılar, Garnier Skin Coach gibi yapay zekâ tabanlı uygulamalarla ciltlerini analiz edebiliyor; en uygun ürün önerilerini alabiliyor. "Virtual Try-On" (Yüzünde Dene) teknolojisi ise L'Oréal'in globalde satın aldığı ModiFace ile Türkiye'de de yaygınlaşmış durumda. Tüketiciler, seçtikleri ruj ya da saç boyası rengini yüzlerinde dijital olarak deneyimleyebiliyor, böylece karar süreçleri hızlanıyor ve ürün memnuniyeti artıyor. Bu teknolojiler satış performansını da doğrudan etkiliyor. L'Oréal'in e-ticaret kanallarındaki satışlarının %30'u dijital temaslarla şekilleniyor. Sosyal medya ve e-ticaretin entegre yapısı, özellikle genç kullanıcıların satın alma kararlarını belirliyor.
158 MİLYAR TL'LİK PAZAR
2024 yılında 158 milyar TL'ye ulaşan Türkiye güzellik pazarı, 2025'te Avrupa güzellik pazarının büyümesine en yüksek katkıyı sağlayacak ülke konumunda. L'Oréal Türkiye, gençler, erkek kullanıcılar ve yeni ürün kategorileriyle bu büyümeyi desteklemeye kararlı. Teknolojik dönüşüm yalnızca dijital servislerle sınırlı değil; sürdürülebilir üretim stratejileri de bu vizyonun parçası. L'Oréal Türkiye, 2023'te ambalajlarında %4 daha az plastik kullanırken, 2030 hedefi bu oranı %20'ye çıkarmak. "Plastiksiz E-Ticaret" uygulamasıyla gönderimlerde plastik kullanımını sıfırlayan şirket, Garnier ürünlerinde çevresel etiketleme sistemiyle şeffaf tüketici bilgisi sunuyor.
TÜRKİYE DİĞER ÜLKELERE ÖRNEK OLDU
2023'te Türkiye tüketici ürünleri pazarı yüzde 105 büyürken, L'Oréal Türkiye bu oranın da üzerine çıkarak %130 büyüdü. Bu büyümede dijitalleşmenin rolü büyük. Karakaş, Türkiye'den global operasyonlara teknoloji ihraç ettiklerinin de altını çiziyor: "Türkiye'de geliştirdiğimiz sanal deneme deneyimleri ve içerik bazlı oyunlaştırma projeleri, L'Oréal'in diğer ülkelerdeki operasyonlarına örnek oluyor."