Need For Speed İnceleme

Özüne dönmekte kararlı olan Need For Speed, bakalım bunu ne ölçüde başarabiliyor?

Oğuz BİRKARDEŞLER / Aksam.com.tr


Bir hevesle yarış oyunu oynamak için Need For Speed’i aldınız ve evin yolunu tuttunuz.. Oyunu, konsolunuzda ya da PC’nizde açtınız.. Need For Speed’i oynamak için internet bağlantınız olması ve bir EA hesabı oluşturmanız gerekiyor. Bunu redderseniz oyuna giremiyorsunuz. Oyun, bir dayatma ile başlıyor ve ilk eksisini burada alıyor.

Bir yarış oyunundan ne beklersiniz? Hikaye mi, saf yarış aksiyonu mu? Cevabınız hikaye ise Need For Speed, yine hikaye odaklı bir yapı ile karşımıza çıkıyor. Yönettiğimiz bir karakter ve onun bir arkadaş grubu var. Hızdan hoşlanan bu arkadaş grubu barlarda, kafelerde vs. toplanıyor ve yarış ayarlıyor. Karakterimiz de tarzını seçip sokakların en iyis olmak istiyor. Need For Speed’in tam olarak konusu bu.

Şahsen ben şu sıralar senaryoları için Uncharted: Nathan Drake Collection, Battlefield 4 ve COD: BO 3 gibi hikaye odaklı oyunlar oynuyorum. FIFA, PES, NBA2K gibi spor müsabakası, Forza, Driveclub gibi yarış içeren oyunları ise stres atmak, yarışmak için oynuyorum. NFS'yi "20 dakikam var, bir kaç el oynayayım” diye alacaksanız, sizin için en iyi seçenek olmayabilir. Zira menüsünde hızlı yarış seçeneği yok, caddeye inmeli ve yarış bulmalısınız. Saydığım oyunlar gibi hızlı yarış seçeneği olmayan bir "yarış oyunu" yapmak ne kadar doğru bir strateji olabilir? Bunu yapımcılara sormak gerek..

Senaryo bazlı NFS’nin ara videolarındaki diyalogların daha iyi yansıtılması için gerçek çekimler kullanılmış. Ancak ben animasyon - gerçek çekim karışımını sevmiyorum. Oyunda gerçeklik hissi bence bu değil. NFS’nin geri kalan grafik kalitesi çok başarılı ancak gerçek çekimle bezenmiş ara videoları gereksiz bulduğumu söyleyebilirim.

NFS’de arkadaşlarımızla iletişimi telefon vasıtasıyla sağlıyoruz ve telefonumuz oyun boyunca hatta yarışlar esnasında bile çalıyor. Arkadaşlarımız ısrarlar bizi arıyorlar. Yarışlara da genellikle bu yöntemle giriyoruz. Arkadaşlarımızın çağrıları haritada görev olarak görünüyor. İster haritadan işaretleyip rota çıkartıyor istersek direkt olarak yarışa atlayabiliyoruz. Yarışların haritada teker teker belirmesi hoş olmamış. Bu sistem Forza Horizon serilerinde daha başarılı uygulanmıştı.

Yarışlar ise klasik türlerden oluşuyor. Circuit (normal) Sprint (yüzdeli) Drag (kalkış) Drift (kaydırma) Time Trial (zamana karşı). Bunlara benzer bir kaç seçenek daha bulunuyor. NFS, en azından yarışlar konusunda bizi hayal kırklığına uğratmıyor. 

Sürüş konusu ise oldukça başarılı olduğu bir diğer alan. Genelde NFS oyunları sürüş konusunda iyi olur, diğer noktalarda kaybeder. Bu oyunda olduğu gibi.. Yani en azından bu oyunda yarış yaparken keyif alacaksınız. Arcade yapısıyla kolay sürüş dinamikleri birleşiyor. Kullandığımız araçların da kontrolü aynı değil. Klasik bir araba ile spor bir arabanın hızlanması, viraj alması, yol tutuşu farklı. Sürüş mekanikleri üzerine çalışılmış ve iyi bir sonuç elde edilmiş. Oyunda geniş, yakın, uzak, tampon gibi bir kaç farklı kamera açısı var. Araç içi kamerası ise yer almıyor. Keşke olsaydı demeden edemiyorum. 

NFS, açık dünyada geçiyor. Haritaya baktığımızda üç büyük bölge görüyoruz. Bunlar birbirine köprülerle bağlanmış. Diğer incelemelerdeki eleştirilere katılıyorum. Maalesef şehir çok boş. Yarış esnasında önümüzde çok araç çıksın, bizi yavaşlatsın istemeyiz ama serbest dolaşımda bile çok az araç görüyoruz. Şehir her ne kadar güzel modellenmiş olsa da bu boşluk atmosfer eksliği olarak göze çarpıyor.

Oyun, açık dünyada geçtiği için yarış rotasını kaçırıp başka bir yola girerseniz, kapanamayacak farklar oluşuyor. Bu da yarışları kaybetmenize sebep oluyor. Kaybettiğiniz bir yarış görev olarak göründüğü için haritadan kayboluyor. Kazanılsa da kaybedilse de yarışları bir daha oynayamıyor olmak da şaşırtıcı. Ayrıca oyun, online ağırlıklı olduğu için duraklatılamıyor. Yarış esnasında bir işiniz çıkarsa, ya yarıştan ya da işinizden feragat etmelisiniz. 

Polisler, yeni oyunla NFS’ye geri dönüyor ve hız limitlerini aşıp, agresif sürüş yaptığımızda ensemizde beliriyorlar. Polislerden ilk önce kaçmalı sonra da bir süre ortalığın sakinleşmesini beklemeliyiz. Uzun süre polislerle kovalamaca yaşarsanız polislerin sayısı ve yakalanma riskiniz artıyor. Sevenleri vardır ancak ben polis kovalamacasını sevmiyorum. Kovalamaca konusu NFS Most Wanted’da tadındaydı. Ondan sonra bırakmalılardı diye düşünüyorum.

Modifiye de polis kovalamacası gibi oyuna geri kazandırılmış özelliklerden. Gerek görsel, gerek performans modifiyelerini oyun parası karşılığında yapabiliyoruz. Bunun için garajımıza gitmemiz yeterli. Görsel modifiyenin sonsuz olduğunu belirtmekte fayda var. Photoshop’taki katman ve görselleri çoğaltma mantığı ile, konumlandırma, boyutlandırma, renklendirme derken sonsuz farklılıkta tasarımlar yapabilirsiniz. Nitro gibi önemli performans modifiyeleri de belli bir seviyeden sonra açılıyor. Ayrıca oyunda geniş bir araç listesi bulunuyor. Tahmin edebileceğiniz üzere yüksek model araçları açmak için daha fazla oyun parasına sahip olmanız gerekiyor.

Seviye demişken oyundaki profilimiz, kazandığımız yarış ve tamamladığımız etkinliklere göre seviye atlıyor. Yarışlardan hem para hem de rep (tecrübe puanı) kazanıyoruz. Seviyemizin artması, yeni yarış ve modifiye parçalarının açılması için çok önemli. Crew Play modunda ise online olarak takımlar halinde yarışabiliyor ve tecrübe puanları kazanıyoruz. Günlük görevler de bu puanları kazanmanın bir başka yönü olarak göze çarpıyor.

Oyunun arayüzünü karışık bulanlar var. Bana pek karışık gelmedi ama yine daha sade ve şık olabilirdi. Buradaki My NFS bölümünde karakterimizin ve kariyerimizin ilerleyiş durumunu ve istatistikleri görebiliyoruz. The Crew Play’e ve ayarlara da bu arayüzden ulaşıyoruz.

Grafik, belki de NFS’nin en başarılı olduğu alan. Yeni nesil konsollar için geliştirilen oyun, Battlefield'dan bildiğimiz Frostbite 3 grafik motorunu kullanıyor ve sahip olduğu açık dünyanın ışıltılı görünümü ile oldukça hoş bir görsellik sunuyor. NFS, Underground ve Undreground 2 gibi gece vaktinde geçiyor. Araçların farları, trafik ışıkları ve bizi kovalayan polis araçlarının sirenleri ortaya bir renk cümbüşü çıkartıyor. Sürekli yağan yağmur da görselliği gayet başarılı bir şekilde tamamlıyor. Yapımın ara videoları, oyun içi grafikleri ve hasar mekanikleri gayet sağlam duruyor.

Sesler ve müziğe gelince, NFS ses efektleri konusunda sınıfı geçerken, ilk defa bir yarış oyununda seçilen müzikleri beğenmedim. Bu yorumu tarz gözetmeksizin yapıyorum. Yeni sayılabilecek bir başka EA oyunu FIFA 16’da çok güzel müziklere yer verilirken, NFS’de bu kadar güzel şarkılara rastlamadım.

NFS, tarihindeki en iyi oyunların; modifiye, polis kovalamacası, gece yarışları gibi özelliklerini alıp bir potada eritmek istemiş. Ancak oyunun zorunlu internet bağlantısı ve duraklatılamaması gibi gözardı edilemeyecek eksileri de var. Şehrin boşluğu, senaryo bazlı yapısı ve hızlı yarış seçeneğinin olması, müzik listesi gibi eskiklikler ise kabul edilebilir. Sonuç olarak NFS, yeni nesilde fazla bir yarış oyunu seçeneği olmaması, sunduğu eğlenceli yarışları, modifiye seçenekleri ve güzel atmosferi ile denenmeyi hak ediyor. EA, belki oyuncuların sesini duyar ve yayınlanacak ücretsiz DLC’lerle bazı problemleri giderir. O zaman daha iyi bir NFS deneyimi yaşamış oluruz. Ancak bu haliyle Need For Speed, beklenenden biraz uzak kalıyor.

Need For Speed
İncelediğimiz platform: Playstation 4
Tür: Yarış

Puan7.4 / 10