TM Dijital Haber Merkezi
Klinik Kanser Araştırma raporlarında yer alan yeni bir çalışmada, soğuk algınlığı virüsünün bir türünün potansiyel olarak mesane kanserli hastalarda kanser hücrelerini hedeflediği ve tahrip ettiği bulundu. Yapılan virüs tedavisi sonrası hastada kanser izi görülmediği rapor edildi.
Surrey Üniversitesi araştırmacıları, virüsün “kanser tedavisinin devrimine yardımcı olabileceğini” ve tekrarlama riskini azaltabileceğini bildirdi.
Bir mesane kanseri yardım kuruluşu, daha büyük araştırmaların bulguları doğrulaması halinde çalışmayı “çok heyecan verici” olarak nitelendirdi.
Kas dışı invaziv mesane kanserinin, İngiltere’de her yıl yaklaşık 10 bin yeni vaka ile en yaygın onuncu kanser türü olduğu ve bu tip mesane kanseri için mevcut tedavilerin invaziv (vücudun patojen mikroorganizmaların hücumuna uğraması, hastalık etkeninin organizmaya girerek dokulara yayılması) olduğu veya ciddi toksik yan etkilere neden olabildiği bildirildi.
Bu çalışmada, 15 hastaya tümörleri yok etmek için ameliyattan önce bir hafta boyunca kanser öldürücü soğuk algınlığı virüsü olan coxsackievirus (CVA21) verildi.
Ameliyat sonrası doku örnekleri incelendiğinde, virüsün kanser hücrelerini öldürdüğüne ilişkin belirtilerle karşılaşıldı.
Virüsün, kanserli hücreleri öldürdükten sonra çoğaldığı ve diğer kanserli hücreleri enfekte ettiği, aynı zamanda diğer tüm sağlıklı hücrelerin sağlam kaldığı bildirildi.
Royal Surrey İlçe Hastanesinden çalışma lideri Prof. Hardev Pandha, “Virüs kanser hücrelerinin içine giriyor ve onları bir bağışıklık proteinini tetikleyerek öldürüyor. Bu da diğer bağışıklık hücrelerinin gelip partiye katılmasının sinyallerini veriyor.” diye konuştu.
TEDAVİDE YENİ DÖNEM
Surrey Üniversitesinde araştırma görevlisi olan Dr. Nicola Annels, coxsackievirus gibi virüslerin, kemoterapi gibi daha yerleşik tedavilerin yerine kullanılabileceğini söyledi.
İngiltere'deki Eylem Mesane Kanseri Başkanı Allen Knight, çalışma bulgularının “çok heyecan verici” olduğunu dile getirdi.
Knight, konuyla ilgili olarak “Güvenlik, tolere edilebilirlik ve etkinlik verileri daha geniş klinik çalışmalarda ve denemelerde doğrulanabilirse, o zaman kanserli hastaların tedavisinde yeni bir çığır açabilir.” sözlerini kaydetti.
Londra Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Kanser Enstitüsündeki bir mesane kanseri uzmanı olan Dr. Mark Linch ise ilk sonuçların “cesaret verici” olduğunu söyledi.