AKSAM.COM.TR
ÖMER FARUK AKTAŞ
Milyonlarca kullanıcıya sahip Whatsapp’ın yeni kullanıcı şartları ve gizlilik sözleşmesi büyük tepki çekti. Türkiye’de bu tepkinin sonucu olarak binlerce kişi yerli ve milli sosyal medya uygulamalarının yanında “daha güvenli” olduğunu düşündükleri diğer uygulamalara yöneldi. Kullanıcı mahremiyetini hiçe sayan bu uygulamalara karşı temel çözüm olarak “dijital okuryazarlık” öne çıkıyor.
Aksam.com.tr’den Ömer Faruk Aktaş’a konuşan SODİMER Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan, güvenlik endişelerinin WhatsApp ile birlikte gündem haline gelmesine rağmen sosyal medya platformlarının birçoğunda bu duruma rastlamanın mümkün olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Levent Eraslan, Whatsapp’ın yeni kullanıcı şartları ve gizlilik sözleşmesine göre şartları kabul etmeyen kullanıcıların 8 Şubat itibarıyla uygulamayı kullanmaya devam edemeyeceklerini vurgulayarak, “Whatsapp’ı 2014 yılında satın almasının ardından kullanıcılara gizliliğin korunacağı sözü verildi. 2016 yılında ise WhatsApp kullanıcıların bazı verilerine ulaşabileceğine yönelik bir açıklama yaptı, ancak 2016 yılında kullanıcılara veri paylaşımını reddetme hakkı da tanındı.” dedi.
8 Şubat itibarıyla uygulanmaya geçecek olan yeni gizlilik sözleşmesinin kullanıcılara böyle bir hak tanımadığını belirten Eraslan, “Veri paylaşımını reddetme seçeneğini sunmuyor. Bu durum, kullanıcıların güvenlik endişeleri yaşamalarına ve diğer anlık mesajlaşma uygulamalarına geçiş yapmalarına sebep oldu.” açıklamalarında bulundu.
Tesla-SpaceX’in CEO’su Elon Musk’ın attığı “Signal kullanın” tweeti sonrası sosyal medya kullanıcılarının endişelerinin daha da arttığını ifade eden Eraslan, “Elon Musk’ın teknoloji alanında bilinen bir isim olması daha fazla kullanıcıya ulaşmasında önemli bir etkendir.” dedi.
Türkiye’deki kullanıcıların sosyal medyaya olan ilgisi, zorunlu güncelleme kararıyla daha da hareketlendi. Birçok kullanıcının artık WhatsApp kullanmayacağına dair etiketler (hashtag) ile paylaşım yaparak tepki göstermeye ve hangi anlık mesajlaşma uygulamalarını kullanacakları hakkında konuşmaya başladığını ifade eden Prof. Dr. Levent Eraslan, “Kullanıcıların WhatsApp kullanmasının sebepleri, uygulamanın yaygın olması, kullanım kolaylığı ve güvenli olmasıdır. Özellikle güvenlik endişesinin ön plana çıkmasıyla kullanıcıların çoğunlukla Telegram ve Signal gibi uygulamalara yöneldiği görülmektedir.” diye konuştu.
Yerli anlık mesajlaşma uygulamalarının geri planda kaldığını belirten Eraslan, söz konusu uygulamaların yaygın kullanıma sahip olmadığından ve sağladıkları güvenliklere ilişkin endişe yaşanmasından dolayı tercih edilmediklerini ifade etti.
Eraslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Oysaki geliştirilen ve geliştirme aşamasında olan pek çok yerli anlık mesajlaşma uygulamalarımız mevcut. Bu uygulamaların tanıtılması, geliştirilmesi ve çoğalması için desteklenmesi büyük önem arz ediyor. Güvenlik endişeleri WhatsApp ile birlikte gündem haline gelmesine rağmen sosyal medya platformlarının birçoğunda bu duruma rastlamak mümkün.”
Mark Zuckerberg’e ait olan Facebook, Facebook Messenger ve Instagram gibi uygulamaların yanı sıra diğer geliştiriciler tarafından üretilen TikTok, Snapchat ve WeChat gibi uygulamalarda da güvenlik sorunları bulunduğunu kaydeden Eraslan, “Özellikle TikTok’taki güvenlik açıkları son dönemde sıkça konuşuldu. Amerika’da hala tartışılmaya devam ediyor. Bu güvenlik açıklarının önüne geçebilmek için sosyal medya platformlarını bilinçli kullanmak oldukça önemlidir.” açıklamasında bulundu.
Kullanıcıların gizlilik sözleşmelerini okumadan kabul ettiğini ve uygulamanın erişim izinlerini kontrol etmediklerini vurgulayan Eraslan, şunları kaydetti:
“Birçok mobil uygulamada hatta dijital oyunlarda bile bu ve benzeri sıkıntılar mevcuttur. Bu sebeple dijital bir dünyanın içine doğan çocukları bu platformlar hakkında bilinçlendirmek, okullarda bilinçli sosyal medya kullanımı ile ilgili dersler oluşturmak, aileleri, gençleri ve tüm kullanıcıları bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar ivedi bir şekilde hazırlanmalıdır.”
Akıllı telefonlar, tabletler, dizüstü ve masaüstü bilgisayarlar gibi ağ cihazları aracılığı ile bilgiyi bulma, anlama, analiz etme, üretme ve paylaşabilme becerilerini ifade eden dijital okuryazarlık eğitimi, son dönemdeki teknolojik gelişmeleri anlamakta ve onlara çözüm bulmakta temel şart olarak ön plana çıkıyor.