Dünya gözünü Türkiye'ye çevirdi: SİHA'ların F-16'sı Türk SİHA'ları olacak

Batı'nın uzun süre ‘sessiz ve derinden' takip ettiği yerli ve milli SİHA'larda yeni bir dönem başladı. Uzmanlar kullanım, maliyet, fayda, yaygınlık gibi temel kriterler üzerinden dünya genelinde SİHA'ların F-16'sı Türk SİHA'ları olabileceği görüşünde.

NATO ülkelerine satılan SİHA'larla ilgili gelişmeler hız kesmiyor. Polonya Savunma Bakanı'nın 'F-35 ve diğer sistemlerle uyumlu çalışacak' cümlesini değerlendiren uzmanlar, "SİHA'ların F-16'sı Türk SİHA'ları olabilir" metaforuyla süreci anlatıyor.

TRT Haber'in aktardığı haberde, Savunma Sanayii Araştırmacısı Fatih Mehmet Küçük'e göre, dünya genelinde SİHA'ların F-16'sı Türk SİHA'ları olabilir. Tabii ki burada F-16 ile SİHA karşılaştırılmıyor. Sadece kullanım, maliyet, fayda, yaygınlık gibi temel kriterler üzerinden bir değerlendirme söz konusu.

RUS TEHDİDİNİ HİSSEDEN TÜRK SİHA'SINA BAKIYOR

Baltık bölgesindeki Türk SİHA'larına yönelik giderek yükselen bir talep olduğu sır değil. Türk SİHA'sını alanlar, alma niyetini belli edenler, 'Neden olmasın?' diyerek topu yakın geleceğe atan başkentler var. Küçük, bu durumu üçlü bir sac ayağına benzetiyor. Bu sac ayağının ilki Türk SİHA'larının sahadaki başarıları ki bu konuda dünya söz konusu platformların hakkını veriyor. Diğer tarafta rakiplerine göre fayda-maliyet avantajı kesinlikle en önemli hususlardan. Sac ayağının son halkası, Türk SİHA'larının Rus sistemlerine karşı su götürmez başarısı... Tüm bunların söz konusu alanda 'doğal bir lider' yarattığına dikkat çeken Küçük, "Rus tehdidini hisseden Türk SİHA'larına bakıyor" ifadesini kullanıyor.

POLONYA'NIN ALMASI DÖNÜM NOKTASI

"Polonya'ya satış konusunda çok küçük bir parantez açmalıyız" diyen Küçük şunları söyledi:

"2020 yılında Baltık bölgesinde NATO tarafından 36'dan fazla eğitim ve tatbikat gerçekleştirildi. Yine bu ülkelerin hava sahalarında Birleşik Krallık, İspanya, İtalya ve ABD gibi ülkeler tarafından uçuşlar yapılarak Rusya'ya karşı önlemeler gerçekleştirildiğinin unutulmaması gerek. Polonya gibi F-35 savaş uçağına kadar ABD'den her türlü silah sistemini alabilen bir ülkeye S/İHA ihracatı diğer ülkelere göre çok daha dikkat çekici ve zor"

F-16 BENZETMESİ İLE NE DEMEK İSTEDİ?

Küçük, "SİHA'ların F-16'sı Türk SİHA'ları olabilir" cümlesindeki temel yakalaşımı ise şöyle belirtiyor:

"Aslında bunu bir metafor olarak dile getirdim. Burada yola çıktığım benzerlik F-16'nın çok yüksek maliyet etkinlik, yüksek operasyonel başarı, yaygın kullanımı, gelişiminin sürekli devam etmesi ve kullanıcısına sunduğu esnekliği ile NATO'daki en yaygın savaş uçağı olmasıydı. NATO dışında da geniş bir kullanıcı skalası elde eden F-16'lar MiG-21 ve F-4'ler ile birlikte en yüksek sayıda üretilen jet motorlu savaş uçaklarından biri. Dolayısıyla Bayraktar TB-2'nin de geniş bir kullanıcı skalası elde etmesi, NATO içerisindeki taliplerinin artması, çok uygun maliyetlerle yüksek etkinlik göstermesi, gelişiminin sürekli devam etmesi, SATCOM gibi alternatifler de sunabilmesi gibi nedenlerle bu cümleyi kullandım. Bunun teknik bir söylem olmadığını, benzerlik ilişkisi kurduğumun bir kez daha altını çizeyim. NATO'da Polonya sonrasında farklı ülkelerin de gelecek dönemde Türk SİHA'sı tercih etmesi çok yüksek ihtimal. Baltık bölgesi dışında olup, NATO'nun öne çıkan ülkelerinin temin etmesi seçeneklerden biri. Ben her halükarda Bayraktar TB-2 özelinde Türk S/İHA'larının ününü çok farklı bir noktaya taşınacağı inancındayım."