Çin'in dağ gözlemevi, kozmik ışınların kökenini araştırmaya başladı

Çin, yüksek enerjili kozmik ışınların kökenini araştırması için geliştirdiği Büyük Yüksek İrtifa Gökyüzü Yağmuru Gözlemevi (LHAASO) gözlem yapmaya başladı.

TM Dijital Haber Merkezi

Uzaydan sürekli olarak Dünya atmosferine giren ve çoğu kez yeryüzüne kadar ulaşan çeşitli atom altı parçacıklar olan kozmik ışınların kökeninin araştırılması için Çin'in Tibet Platosu üzerinde kurulan LHAASO gözlemevinin ilk aşaması düzenlenen törenle açıldı.

Kozmik ışınlar, uzayda yolculuk yaparken neredeyse ışık hızına erişebilen serbest elektronlar veya atom çekirdeği gibi atom altı parçacıklardan oluşur. Ayrıca çok az miktarda anti-madde parçacıkları da içerirler. Süpernovalar gibi birtakım fenomenlerin onları ürettiği düşünülmektedir, ancak ultra yüksek enerjili kozmik ışınlar olarak bilinen bu parçacıkların enerjik olanlarının kaynağı hala bir gizemdir.

Tibet Platosu'nun doğu tarafındaki Sichuan Daocheng'de deniz seviyesinden 4,4 kilometreden fazla bir yükseklikte bulunan LHAASO, kozmik ışınların izlenmesinde dolaylı bir yaklaşım izleyerek ışınları olan başka bir radyasyon şeklini izleyecektir. Araştırmacılar, bunların kozmik ışınlarla aynı astrofiziksel olaylardan geldiğinden şüpheleniyorlar, ancak ?-ışınları yük taşımadığı için daha düz çizgilerde hareket ediyorlar ve izlemeleri daha kolay. Bu nedenle ?-ışınlarının izini süren bilim adamları kozmik ışını üreten şeye ulaşabilir.

Evrendeki en enerjik fenomenler arasında gösterilen aktif, dev eliptik bir galaksinin merkezinde tahmini bir süper kütleli kara delik ile ilişkili yoğun kuasarlar olan Blazarların parlamasının yüksek enerjili ? ışınlarının kaynakları olduğu tespit edildi. Ancak bunların hiçbiri, kozmik ışınlar ürettiği için doğrulanmadı.

Kozmik ışınların daha iyi anlaşılması ile pek çok konu hakkında önemli bilgiler elde ediliyor. İçinde bulunduğumuz Samanyolu Gökadası’nın kimyasal bileşiminin zaman içinde nasıl değiştiği belirlenebiliyor. Böylece Güneş Sistemi’nin bugünkü bileşiminin kaynağı ve Samanyolu'nun dinamik yapısı daha iyi anlaşılıyor. Pek çok parçacık ilk kez kozmik ışınların içinde gözlemlenmiştir. Ayrıca uzak galaksilerin oluşumu hakkında ve atom çekirdeğini bu kadar büyük hızlara çıkaran işlemler hakkında da ipucu verebilir.