Çığ gibi büyümeye devam ediyor... Tüm nesiller tehdit altında

Koronavirüs döneminde alınan sokağa çıkma kısıtlaması önlemleri çerçevesinde virüsün bulaşmasını engellemek amacıyla vatandaşlar kendilerini evde izole etti, iş hayatı eve taşındı, okullarda da uzaktan eğitime geçildi. Bu sürecin dijital bağımlılığı artırdığını vurgulayan uzmanlar, tüm nesillerin tehdit altında olduğunu vurguladı.

DHA

Koronavirüs döneminde alınan sokağa çıkma kısıtlaması önlemleri sonrası vatandaşlar arasında dijital bağımlılık da yayılmaya başladı.

DHA'nın haberine göre, pandemi sürecinde virüsün bulaşmasını engellemek amacıyla vatandaşlar evde kendini izole etti, iş hayatı eve taşındı, okullarda da uzaktan eğitime geçildi. Bu süreçte tablet, bilgisayar, telefon ve televizyon ekranı karşısında geçirilen süre de arttı.

Özellikle online ders dışı saatlerde bu aygıtlarda geçirilen zamanın artmasıyla çocuklarda ve ergenlerde dijital bağımlılığın yaygınlaştığını ifade eden Avrasya Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Tevfik Fikret Karahan, ebeveynleri uyardı. Dijital ortamlarda yaşanan sürenin artmasıyla yalnızlık, asosyal eğilimler, dikkat ve konsantrasyon gibi problemlerin de tetiklendiğini belirten Karahan, yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.

'ÇIĞ GİBİ BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR'

Pandeminin en çok çocukları ve ergenleri etkilediğini ifade eden Karahan şunları söyledi:

"Online ders saatlerinde ev içindeler, televizyon, tablet, bilgisayar veya telefonda geçirilen süre de arttı. İlk ve ortaokul çocuklarında dijital bağımlılık ciddi şekilde arttı, çığ gibi büyümeye de devam ediyor. Dijital bağımlılık tıpkı bir uyuşturucu bağımlılığı gibi yetişen tüm nesilleri tehdit ediyor. Dijital bağımlılıkla birlikte çocuklar ve ergenler, günlük yaşantının sorumluluklarından ve gerçeklerinden uzaklaşarak, telefon, tablet, bilgisayar ve televizyon karşısında daha çok zaman geçiriyor. Dolayısıyla günlük yaşamdan bir kopuş oluyor"

'ÇOCUKLARDA ASOSYAL EĞİLİMLER ARTMAYA BAŞLADI'

Dijital obje veya nesnelerden uzaklaşınca yoksunluk belirtilerinin ortaya çıktığını anlatan Karahan, şöyle konuştu:

"Bu yoksunluk uyuşturucu bağımlılarının gösterdiği tepkilere de benziyor. Sinirlilik, öfke, uyku uyuyamama, uykuya dalmada güçlük çekme, evde anne ve babayla tartışma, anksiyetenin yükselmesi gibi durumlar ortaya çıkıyor. Ayrıca depresyon, dikkat eksikliği, hiperaktivite, yeme bozukluğu gibi birçok psikolojik durumunu da tetikliyor. Asosyal eğilimler de çocuklarda bir hayli artmaya başladı. Bu durum ayrıca obezite, karaciğerde yağlanma, metabolik sendrom ve diyabet gibi fiziksel hastalıkları da beraberinde getiriyor. Tüm bu problemlere karşı anne ve babalar mutlaka evde olumlu tarzda model olmalıdır. Anne ve baba olarak elimizden telefonu, tableti bırakacağız. Telefon, tablet ve bilgisayara da erişimi zorlaştırmak gerekiyor. Çocukların odalarında tablet, bilgisayar, telefon ve televizyon asla bulundurulmamalı. Anne ve babalar, ders dışı zamanlarda çocuklarıyla oyun zamanları yaratmalıdır. Hobiler üzerinde yoğunlaşmalıyız, en çok müzik ve dansı öneriyorum."

'SOSYAL MEDYADA GEZİNİYORUM'

Günde 2-3 saat telefonda vakit geçirdiğini söyleyen Özcan Akyüz, "Bence bu süre çok değil, normal. Bilgisayarda oyun oynuyorum, telefonda ise sosyal medyada geziniyorum. Bu süreçte kitaba da yöneldim, daha çok kitap okuyorum" dedi.

'BİLGİSAYARDA VAKİT GEÇİRMELERİNE İZİN VERMİYORUZ'

Pandemi nedeniyle şartların çok zorlaştığını belirten Pınar Baytuğa, "Çocuklarımız, sürekli online dersteler. Benin kızım da 8'inci sınıfa gidiyor. Eğer derse katılmazlarsa notları kırılıyor. Çocuklar, neredeyse günün yarısını bilgisayarın başında geçirmek zorundalar. Online ders dışında telefon veya bilgisayarda vakit geçirmelerine izin vermiyoruz. Bizde öyle bir durum yok. Online ders, çocukları masa başına bağladı, dışarı da çıkamıyorlar" diye konuştu.

'DİJİTAL BAĞIMLILIK KAÇINILMAZ GİBİ'

Online dersten sonra bilgisayar ve telefonda 4 saat vakit geçirdiğini söyleyen Yiğit Günaydın, "Dersler bittikten sonra bir saat falan dinleniyorum. Daha sonra boş zamanlarımda bilgisayar ve telefona yöneliyorum. Her şey bilgisayar üzerinde olmaya başladı, dijital bağımlılık da kaçınılmaz gibi görünüyor. Bunun önüne geçmek için okulların açılması lazım. Ben dijital bağımlı değilim ama olanlar var" dedi.

'BELKİ ÇOKTAN DİJİTAL BAĞIMLI OLDUM, HABERİM YOK'

Online derslerden sonra arkadaşlarıyla sosyal medya üzerinden sohbet ettiğini ve oyun oynadığını anlatan Murathan Ordulu, "Gün boyu oyun oynuyorum, sıkıntı burada. Bunun zararıma da olduğunu biliyorum ama bir süre sonra insan bırakmak istemiyor. Bu durum da bağımlılık olarak biliniyor. İstesem belki bırakabilirim ve başka aktiviteler yapabilirim ama insan kendine hakim olamıyor. Okulların açılması gerekiyor. Gün içinde bilgisayarda geçirdiğim süre değişiyor, bazen sabahtan akşama kadar oyun oynuyorum bazen oyun oynamayıp sohbet ediyorum bazen de hiç zaman geçirmiyorum. Belki çoktan dijital bağımlı oldum, haberimiz yok" diye konuştu.

'ÖDEVLER BİTİNCE EVDE YAPACAK BİR ŞEY KALMIYOR'

8 saat online dersin ardından 3-4 saat bilgisayarın başında zaman geçirdiğini ifade eden Agah Deniz Aslan, "Daha sonra ödevlerimi yapıyorum. Ödevler bitince evde yapacak bir şey de kalmıyor ve can sıkıntısından telefona veya bilgisayara yöneliyorum. Arada sırada dizi izliyorum. Çünkü yapabilecek hiçbir şey yok, sosyal hayat öldü nerdeyse. Pandemiden önce yaklaşık 2 saat falan bilgisayarda zaman harcıyordum" dedi.