BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, bir televizyon programına konuk olarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Selçuk Bayraktar'ın açıklamalarından satır başları:
TEKNOFEST ilk yıllarda tabii savunma sanayii ağırlıklıydı ama şu anda 41 yarışma var ve bu yarışmalara sadece bu yıl 1 milyon öğrenci başvurdu. Biz 9'uncu TEKNOFEST'i düzenliyoruz.
Binlerce takımımız var 41 yarışmamız var. Çip tasarımından tutun da insanlık yararından teknoloji yarışmasına, çok ileri düzeyde sağlıkta yapay zeka yarışmasına, roket yarışmasına kadar geniş bir yelpazede yapılıyor.
Dünyada bir numaralı olmuş insansız hava araçlarımız var. Tasarlayıp, araştırıp, üretip geliştirmişiz. Dünyaya da 32 ülkeye ihraç ediyorsunuz.
Bunlar bizim neslimiz için ulaşılamayacak hayallerdi. Burada yetişen kuşak için artık sadece 'Dünyada en iyi ne yapılıyor? Ondan sonra ne yapabilirim?' bu hedefleri konuşmak makbul. Artık burada yetişen kuşak için bu öğrenilmiş çaresizlik tümüyle yıkıldı.
Burası dünyanın en büyük etkinliği... 1 milyon öğrencinin başvurması ve bu kadar geniş yarışma alanlarının olması anlamında dünyanın en büyük etkinliği. TEKNOFEST, kendi rekorlarını kırıyor. TEKNOFEST, adeta bir toplumun kendi geleceğini inşa etme hikayesi.
Allah'a şükür TEKNOFEST ilk yılından itibaren futbol şampiyonası kadar büyük bir coşkuyla milletimiz tarafından sahiplenildi. Toplumumuz, gerçekten bu öğreniliş çaresizliği yıkmak istiyor. Biz 'acaba' kuşağıydık. 'Acaba olur mu' diyorduk. Ama bu gençlik öyle değil. Bize düşen vazife de onlara destek olmak. Yıllar biz bunları yapamazsın öğretisiyle, artık bunu atmak istiyor. Adeta bu ortam ve bu festival herkesi büyüleyerek içine çekiyor. Bizi de aynı şekilde etkiliyor.
Ayrım yapmayı normal kabul etmemeliyiz. Hayatımızda bunu yaşadık, gördük. Başını örttüğü için işinden olanı gördük. Bütün bu ayrıştırmaların ilkel ve haksız bir şey olduğunu anlamalıyız. Böyle yapınca medeniyet inşa edemiyorsunuz ve onu parçalıyorsunuz. Bundan uzak kalmamız lazım ama hala bunun bazı kesimler tarafından yapıldığını görüyorsunuz.
BAYKAR'da kimseye ayrım yapmayız. BAYKAR'da yakın çalışma arkadaşımız ve İstanbul Teknik Üniversitesi'ni birinci olarak bitirmiş. İş hayatında tesettüre gireceğini söyleyince bilinen çok büyük bir şirket 'Bizden ayrıl' demiş. İyi ki ayrılmış. Bu ilkel yaklaşım bu kadar başarılı bir gencin önüne set çekmiş. Şimdi tüm dünyaya nam salan bir eserin üretiminde çalışıyor. Bu ilkel dürtülerimizden kurtulmamız gerekiyor. Bunu bazı kesiler yaşatmaya çalışıyor. Uygulandığını da halen görüyoruz.
Biz Cumhuriyet'in 100. Yılına yakışır şekilde, 'Ne yapabiliriz?' diye arkadaşlarımızla istişare ettik. Çünkü önemli bir dönem noktası. TEKNOFEST kuşağıyla birlikte ikinci yüzyıla giriyoruz. Burada gençlerin coşkusu, toplumumuzun teveccühü bizlere de büyük bir moral ve motivasyon kaynağı. Aynı zamanda bizlerin ne kadar sorumluluk sahibi olduğunu da gösteriyor. Bizler bu eserleri en iyi şekilde yapacağız ki gençlerimiz ondan çok daha iyilerini yapabilsinler.
Onun için TEKNOFEST İstanbul, Ankara ve İzmir'de yaptık. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve gazilerimizin ruhunu en güzel böyle yad edeceğimizi düşündük. Tam bağımsızlık misyonunu taşıyoruz. Bağımsızlık için teknolojin tüm alanlarında müreffeh olacak şekilde yüksek teknoloji geliştirmemiz lazım. TEKNOFEST bir dönüşüm rüzgarı ve sessiz devrim. Buradaki şampiyonları Sayın Cumhurbaşkanımız ödüllendiriyor.
Bizim amacımız çekirdekten yetiştirmekti. En imkânı olmayan çocuk için de bu imkânı yaratmak amacımızdı. Sadece okuluyla buraya gelebilecek çocuk çok önemli bizim için. Onun için ulaşımı da ücretsiz yaptık. T3 Vakfı'nın tek bağışçısı BAYKAR. Başka yerden bağış kabul etmiyoruz.
100 bin genç kardeşimizi Özdemir Bayraktar Milli Teknoloji Programı kapsamında TEKNOFEST'e getirdik ve deneyim yaşattık. Paydaşlarımız da yüzbinlerce genci buraya getirdi. Çünkü bir çocuğun bir uçağa dokunması çok önemli. Benim hikayemde öyle çünkü. Ben de Türk Havacılık Kurumu'nun etkinliğine gitmiştim. Burada 120 paydaşımız var. Paydaşlarımız aynı zamanda yarışma düzenleyicisi. Burada büyük bir organizasyon var. Bu işe gönül vermiş TEKNOFEST de yol arkadaşımız var.
Milli olarak geliştireceğiniz en basit platform, dışarıdan tedarik edeceğiniz en ileri platformdan bile çok daha iyidir. Hele ki bu 5'inci nesil savaş uçağıysa... İnsansız savaş uçaklarında liderliğe oynamak çok daha önemli. BAYRAKTAR TB2 dünyada en fazla tankı imha etmiş uçak. Bir insansız hava aracı hem de ufak... Asla bu sonucu beklemeyeceğiniz bir araç. Bu sonucu hangi uçakta beklersiniz? Gelişmiş bir savaş uçağından beklersiniz değil mi? Peki, neyi kullandı burada? Paradigma dönüşümünün ve yeni nesil teknolojilerinin asimetrik avantajını kullandı.
Mevcut bir yarışta yetişmeye çalışacağımıza yeni bir kulvar oluşturalım ve orada lider olalım. Biz de onu yaptık ve dünyada lider olduk. Şu an BAYKAR BAYRAKTAR TB2 en yakın rakibinden 5 kat daha fazla bilinir durumda... En fazla ülkeye ihraç edilmiş SİHA platformu.
BAYRAKTAR TB2'den elde ettiğimiz gelirlerle AKINCI'yı geliştirdik. BAYKAR'ın dünyada benzeri yoktur. Bu teknolojileri tümüyle öz kaynaklarımızla dünyadaki bütün rakiplerimizden daha hızlı geliştiriyoruz. Dünün yarışlarıyla değil de yarının yarışlarıyla odaklanmamız lazım. Milletimizin bilim ve teknolojideki kaybettiği yılları ancak böyle kapatabiliriz.
Havacılıkta yolcu uçağı üretmeye kalksanız yapamazsınız. Ama orada bir kırılma olursa yakalayabilirsiniz. Örneğin drone taksiler gelecek. Bizim gibi ülkeler için yarın doğacak alanlara yönelmek önemli. TEKNOFEST'te de bu stratejiyi güdüyoruz.
Bizim burada gücümüz olması için kendi medeniyetimize dönüp dünyaya bir şey söylemelisiniz. Pandemide solunum cihazı bulunamadı. Niye? En zeki çocuklar daha çabuk daha çok para kazansızlar diye. Solunum cihazı yaptık. Bir ekip kurduk. En hızlı şekilde yapabilelim diye ekip kurduk. Herkes kurtuluş savaşı seferberliğinde çalıştı. 15 günde yaptık ve tüm dünyaya ihraç ettik. Bir tane bile solunum cihazı olmayan ülkeler vardı. Biz bu bakış açısıyla gençlerimiz donansın istiyoruz. Ne yaparsan yap azami ölçüde insanlığın faydasını gözet diyoruz. Birinci cümle 'En hızlı şekilde para kazan' olmamalı. Böyle olunca sonuç sosyal medyada yüzünüz daha iyi görünmesi oluyor. Ama dünyada insanların ihtiyacı olan daha temel şeyler var.
BAKYAR'ın kasasına giren paranın yüzde 99.8'i yurtdışından. 32 ülkeye ihraç yapıyoruz. Kendi sınıfın en iyisi Bayraktar TB2. Dünyanın en iyisi demiyorum. Kendi sınıfının en iyisi. Birçok sivil operasyonda da kullanılabiliyor. Türkiye muadil ürünleri yurt dışından alıyordu. Türkiye, onların onda birine daha gelişmiş teknoloji alıyor. TB2'yi İsrailliler yapmış olsaydı şuan verdiğimiz paranın 5-10 katını verip alırdık. Uçak gemisinden kalkan İHA yapıldı ABD'de. Ama SİHA yapılmadı. Helikopter platformları vardı. Ama bunların zafiyetleri var. Biz bu konsepti ortaya attıktan ABD ve İsrail 'Biz yapacağız' dedi. Kısa pistli gemiden kalkan SİHA. Bu çok stratejik bir kabiliyet. Çünkü bunu görememişlerdi.
Azerbaycan kendi topraklarında operasyon yaptı. Kendi sınırları içerisinde yaptı. Bizim SİHA'lar kullanıldı, 44 günde bitti. Bize Karabağ Nişanı tevcih edildi. Bizim çocukluğumuzda Hocalı katliamı yaraydı. Allah nasip etti. SİHA'larımız toprakların geri kazanılmasında önemli rol oynadı. Kanada, Ermeni lobilerinin baskısıyla SİHA'larda kullanılan kameraya yasak koydu. Azerbaycan'a verdiğimiz uçaklarda Kanada kameraları vardı. Hatta Türkiye'de sevinenler de oldu. 'ROKETSAN'ın geliştirdiği mühimmat. Kameralar da bizim. Sonuç değişmeyecek neye seviniyorsunuz' dedim içerde sevinenlere. Kanada kameraları satmayınca bizde bizimkileri takarız dedik. Böylelikle ASELSAN'ın kamerası 10'dan fazla ülkeye ihraç edildi.
Sen, azami gayreti gösterirsen, dosdoğru bir düsturla bugünün değil yarının yarışlarına odaklanırsan, dünyanın en iyisini, ülkeni müreffeh ve bağımsız kılmak için insanlığın faydasına yapabilirsin. TEKNOFEST'in misyonu ve siyaseti bu. Birileri çıkıp 'Bunları dışarıdan alalım' diyebilir. Hayır, biz tam bağımsız ve müreffeh olacaksak bu ancak yüksek teknolojiyi geliştirerek olabilir ama birileri bundan rahatsız olup duruyor.
Devrim otomobilinden de birileri rahatsız olmuş. Nuri Demirağ'ın uçakları neden gömülmüş? Vecihi Hürkuş, neden Yeşilçam tarafından bir parodi karakteri haline dönüştürülmüş? Bu adam büyük bir kahraman, biz bununla neden dalga geçiyoruz? Düşmanın pençesinden kurtulmuş ama buradaki bürokrasinin pençesinden kurtulamamış. Niye komedyenlerimiz astronot olmak isteyen çocukla 'Zıpla zıpla anca gidersin' diye dalga geçiyor. Elbette bu duyguyla mücadele edeceğiz.
"Mücadelemiz milletin gönlünde yer edindiyse, bu uçaklarımız uçmaya devam edecekse elbette gerek yok ama birileri tutup garip garip bahanelerle, harici ajandalarla, kendi menfaatleri için bu işlerin önüne takoz koyacaklarsa o zaman mücadelenin her türlüsünü yaparız"