Bakan Varank: Gücüyle övünen ülkeler sağlık teknolojisinde sınıfta kaldı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ''Son iki haftada, reel sektörden normalleşme yönünde olumlu sinyaller geldi. OSB'lerdeki elektrik tüketimi mayıs başından itibaren artmaya başladı. Bu ay tüketici güven endeksinde artış oldu. Yani iç talep de canlanıyor'' dedi.

DHA

Bakan Varank, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Webinar Toplantısı'na video konferans yöntemiyle katıldı. Varank, bu sene küresel ekonominin en az yüzde 3 küçülmesi beklendiğini belirterek, "Uluslararası ticarette yüzde 13 ile yüzde 32 arasında, doğrudan yabancı yatırımlarda ise yüzde 30 ile yüzde 40 arasında bir daralma öngörülüyor. Karşımızdaki manzara oldukça zorlu bir döneme işaret ediyor. Dünya pandemilere yabancı değil. Bizler için yeni olan, bu pandemiyle mücadele ediş şeklimiz. Karantina ve sosyal mesafe gibi kavramlar hayatımızı yönlendirmeye başladı. Salgının yayılmasını engellemek için çoğu ülkede fabrikalar kapatıldı. Ülkeler içine kapandı. Ekonomik güç olmakla övünen ülkeler, temel sağlık ekipmanlarının üretiminde bile sınıfta kaldı. Küresel düzeni sorgulamaya, doğru bildiklerimizi yeniden tartışmaya başladık" dedi.

'FABRİKALARIN KAPATILMASI GİBİ BİR ANLAYIŞLA HAREKET ETMEDİK'

Varank, salgın boyunca Türkiye’nin hem emsallerine hem de gelişmiş ülkelere göre başarılı bir sınav verdiğini ifade ederek şunları söyledi:

"İnşallah bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. İlk günden itibaren, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yerinde ve zamanında adımlar atıyoruz. Dinamik ve bütüncül bir kamu yönetimi yaklaşımı izliyoruz. Vatandaşımızın sağlığı kadar, ekonomik durumunu da dikkate alıyoruz. Sıkıntı çeken her kesime; işçisinden emeklisine, KOBİ'lerden girişimcilere, toplumun tüm katmanlarına dokunuyoruz. Biliyorsunuz istihdamda süreklilik için, kısa çalışma ödeneği ve nakdi destek imkânlarını en iyi şekilde kullandık. Her iki destekten şimdiye kadar 4 milyona yakın vatandaşımız yararlandı. 5 milyarın üzerinde bir meblağı emekçilerimizin hesaplarına yatırdık. Nüfusun en kırılgan kesimleri için, 3 ayrı fazda sosyal destek programları başlattık. Bu yolla 5,5 milyon haneye biner lira nakdi yardımda bulunduk. Kamu bankalarımız, finansal erişim konusunda kaynaklarını seferber etti. Üretim cephesindeyse; hem salgının ülkemizdeki seyri hem de sektörden gelen talepler doğrultusunda fabrikaların kapatılması gibi bir anlayışla hareket etmedik."

'BU AY TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİNDE ARTIŞ OLDU'

Varank, Türk sanayisinin bu dönemde, hem üretim kabiliyetini ayakta tutma hem de değişikliklere hızla adapte olma becerisini fazlasıyla gösterdiğini ifade ederek, "Gıdadan, sağlık ekipmanlarının teminine varıncaya dek, hiçbir konuda arz sıkıntısı çekmedik. Güçlü Ar-Ge ekosistemimiz sayesinde, yoğun bakım solunum cihazı gibi bu dönemin en kritik ihtiyacını rekor sürede üretebildik. Büyümenin öncü göstergelerini ve sektörel gelişmeleri düzenli şekilde takip ediyoruz. Bizim en temel önceliğimiz, üretim cephesinde kalıcı bir toparlanmayı yakalamak. Bunu yaparken de rekabet gücümüzü ve üretken yatırımları artıracak politikalara da ayrıca odaklanıyoruz. Son 2 haftada, reel sektörden normalleşme yönünde olumlu sinyaller geldi. OSB'lerdeki elektrik tüketimi mayıs başından itibaren artmaya başladı. Otomotiv ana fabrikalarının tümü çalışıyor. Tekstil üreticileri kapasitelerini arttırmaya başladılar. Gıda, kimya, ilaç ve ambalaj sanayi, salgınla birlikte daha yoğun çalışmaya başladı. Bu ay tüketici güven endeksinde artış oldu. Yani iç talep de canlanıyor. Herkes bir şekilde pandemi sonrası döneme kendini hazırlamaya çalışıyor" dedi.

'TÜRK STANDARLARI ENSTİTÜSÜ İLE BİRLİKTE BİR KILAVUZ HAZIRLADIK'

Varank Türk Standartları Enstitüsü ile birlikte, normalleşme sürecinde, sanayi tesislerinde alınması gereken önlemlere yönelik bir kılavuz hazırladıklarını ifade eden Varank, "Kılavuz, sektörlere göre farklılaşan esnek bir çerçeve çiziyor. Firmalara büyük maliyetler getirmeyecek, basit ama etkili tedbirler alınmasını tavsiye ediyor. Bu tedbirleri yerine getiren firmalara, bize başvurmaları halinde, bir Covid-19 Güvenli Üretim Kalite Belgesi vereceğiz. Bu belgeyi alanlar, pandemiye karşı dayanıklılığını artıracak. Ayrıca; hem iç pazara hem de dış pazara mal satarken rakiplerine kıyasla bir adım önde başlayacaklar. İşte Türkiye, daha dünyada standartların oluşmadığı bu alanda, öncü bir adım attı. YASED üyeleri olarak gelin sizler de güvenli üretim belgelerinizi alın. Ana merkezlerinize de, Türkiye'de yaptığınız üretimin güvenli ve belgeli olduğu mesajını verin. Hatta global pazarlarda bizim adımıza bu standardın tanıtımını yapmış olun'' ifadelerini kullandı.

'KOCAELİ VE ANKARA'DA TESTLER DEVAM EDİYOR'

Varank, normalleşmeye giden yolda bir diğer önemli adımlarının da Organize Sanayi Bölgelerinde Covid-19 testlerini başlatmak olduğunu vurgulayarak, "Bu testler rastgele, yani hastalık şikâyeti olsun olmasın bu bölgelerde çalışan herkese yapılıyor. Kocaeli ve Ankara'da testler devam ediyor. Binde 3 civarında pozitif vaka ile karşılaşıyoruz. Tüm büyük sanayi şehirleri ve OSB'lerde önümüzdeki dönemde bu sistemi devreye almak istiyoruz. Yeni normale geçişte iş güvenliğinin yanı sıra; tedarik zincirlerinin nasıl konumlanacağı da son derece kritik. Küresel şirketler bu dönemde üretimde tek bir merkeze bağlı kalmanın dezavantajını bizzat yaşayarak öğrendi. Şu an yatırım kararlarını tekrar gözden geçiyorlar. Çok büyük olasılıkla, üretimde tek kutuplu dünya düzeninden, çok kutuplu dünya düzenine doğru geçiş olacak. Yeni merkezler ortaya çıkacak, güç dengeleri değişecek. Doğrudan yabancı yatırımlar; rekabet gücü kazanma, istihdam oluşturma ve Ar-Ge ekosistemini besleme yönleriyle kritik öneme sahip'' dedi.

DHA