TM Dijital Haber Merkezi
Columbia Üniversitesi'nden yapılan yeni araştırmalara göre, ABD'nin Soğuk Savaş sırasında nükleer testler gerçekleştirdiği Orta Pasifik bölgesindeki Marshall Adaları'nın bazı bölgelerinde radyasyon seviyeleri, Çernobil ve Fukuşima nükleer felaketlerinden etkilenen alanlardan çok daha yüksek olduğu açıklandı.
Ulusal Bilim Akademisi Bildirilerinde ( PNAS ) 15 Temmuz'da Columbia araştırma ekibi tarafından yayımlanan ve Columbia Nükleer Araştırmalar Merkezi'nden Emlyn Hughes ve Malvin Ruderman başkanlığında ABD ile Marshall Adaları Cumhuriyeti arasında yapılan üç çalışmanın sonucuna göre, bazı adalardaki nükleer izotop konsantrasyonunu, belirlenen yasal maruz kalma sınırının çok üstünde.
ABD'nin, 1946 ve 1958 yılları arasında patlattığı yaklaşık 70 nükleer bomba, Avustralya ve Hawaii arasındaki adalarda yaygın bir kirlilik bıraktı. 1954'te Bikini Adası'nda gerçekleşen en büyük nükleer patlama olan "Castle Bravo", Japonların Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılan bombalardan 1000 kat daha güçlüydü.
Marshall Adaları, 1960'lardan bu yana hızlı bir büyüme yaşamıştır. Ülkenin sakinlerinin çoğu iki kalabalık adada yaşıyor ve nükleer kirlenme nedeniyle kendi adalarına dönemiyorlar. Testlerden çıkan nükleer serpinti en fazla Bikini, Enewetak, Rongelap ve Utirik adalarında yoğunlaşıyor.
Columbia’da kimya profesörü olan Ivana Nikolic Hughes, "Sonuçlarımıza dayanarak Bikini ve Rongelap adalarının güvenli bir şekilde taşınmasını sağlamak ve radyasyona potansiyel olarak zararlı maruz kalmayı önlemek için daha fazla çevresel iyileştirmenin gerekli olduğu sonucuna vardık." ifadelerini kullandı.