IHA
Esenler Belediyesi tarafından 19-29 Mayıs tarihleri arasında 'Gençlik Günleri' gerçekleştiriliyor. Esenler 15 Temmuz Millet Bahçesi'nde düzenlenen etkinlikler arasında yer alan söyleşi gününde Yılmaz Vural gençlerle bir araya geldi.
Teknik Direktörlük kariyerinden, Türk futboluna, kulüp yönetiminden yabancı oyunculara kadar bir çok konuda görüşlerini aktaran deneyimli teknik adam, gençlere de nasihatlerde bulundu.
Kendisine gösterilen yoğun sevgiye teşekkür ederek sözlerine başlayan Yılmaz Vural, "Türk insanı doğal insanı seviyor. Çok fazla duyguların dışa vurduğu bir yönümüz yok. Sevinç ve üzüntüyü birlikte yaşadık. Onlar gibi düşündük. Belki de çalıştığım 30 küsur takımın antrenörlüğünü yaparken, onların taraftarı gibi oldum" şeklinde konuştu.
Söyleşiye katılan gençlere tavsiyelerde bulunan Yılmaz Vural, "Aileler, çocuklarını yetiştirirken 'para kazansınlar, okul hayatı bittikten sonra öyle bir meslek seçsinler ki ekonomik anlamda kimseye muhtaç olmadan kendi çoluk çocuklarının eğitimini gerçekleştirebilsinler' ister. Günümüz Türkiye'sinde bunu düşünmek ne kadar doğru. Bırakın çocuklarınızı onlar, kendi sevdiği şeyleri yapsınlar. Eğitim, dünyada zaman kaybına dönüşmeye başladı. Eğitimli ile eğitimsiz arasındaki fark iş hayatında maalesef önemsenmiyor. Size tavsiyem; sevdiğiniz, yeteneğinizin olduğu şeylere yönelin, yaşam bir noktada bitecek en azından mutlu ölürsünüz. İstediğiniz şeyleri yapmış olursunuz. Yurt dışına gitmeye çalışın. Karartın gözünüzü, alın ufak bir çanta gidin. Kendi ülkenizle, orası arasındaki farkı öğreneceksiniz. Kültür farklarını öğreneceksiniz. Bunları tartışırsanız, sorgularsanız geleceğinizle ilgili en doğruyu bulabilirsiniz" ifadelerini kullandı.
Son dönemde Süper Lig'de başarılı olan genç teknik direktörler hakkında da konuşan deneyimli teknik adam, "Onlar lisanları olmadıkları için teknik direktör değil. Ama çok iyi oyunculardı. Futbolu bıraktıktan sonra hemen antrenör oldu. Ben buna karşıyım. Bunların o koltukta olmasında sorun yok. Sorun şu; eğitim konusu savsaklanıyor. Bugün Türkiye Futbol Federasyonu'nun eğitim dairesi var. O dairede her kursu yapmak için, belli sıralamalar var ve geçmişinde çok iyi oyunculuk yapmış diye bütün kuralları çiğneyerek bu pozisyona getirirseniz; bu kural ona farklı, diğerine farklı olmamalı. Kural koyuyorsanız, bunu delmek hiç şık olmaz. Dönem gelecek onlar da pişman olacak. Öğrenme bir süreçtir, uğraş vermeniz gerekir. Bizim işimizin bir insan tarafı var, bir de uzmanlık tarafı var. Bu uzmanlık tarafının akademik tarafı vardır" diye konuştu.
Türkiye'de antrenör olma ve takım içindeki dengeleri koruma adına uyguladığı sistemi de aktaran Vural, şu ifadelere yer verdi:
Türk oyuncularının yaşlıları vardır onları oynatmak zorunda kalırsınız, problem olurlar. Gençleri vardır, bir de arada gezenler vardır. Takımın içinde 4-5 tane grup vardır. Hoca bütün enerjisini bu takım dinamiği oluşturmada kullanır. Benim gibi birkaç antrenör başka bir yöntem kullanıyor o da; oyuncu ilişkilerinde adalet denen prensibi kim olursa olsun, uygulamaya çalışıyoruz. Benim 3 gün çalışıp ayrıldığım da oldu, 4 yıl çalıştığım takım da oldu. Sizin bu davranışınızı benimseyenlerle uzun vade çalışabiliyorsunuz. Zor bir iş yapıyoruz.
'Milli takımdan teklif gelse kabul eder misiniz?' yönünde gelen soruya Vural, şu yanıtı verdi:
Gelmeyeceği için varsayımla konuşmayalım. Teklif gelse hem de nasıl kabul etmem. Benim futbolda aldığım eğitimi alan kim var başka. Babaannem şunu derdi; 'ben sana özgür olmayı tavsiye ederim ama özgür olmak insanı tek başına bırakır'. Özgür olursanız kimseye biat etmezsiniz ama bir yere gelmek için bilgi ile benim kadar gelirsiniz. Onun üzerine çıkamazsınız. Birilerinin arkadan ittirmesi lazım.
Söyleşide son olarak hakemlerle ilgili gelen soruyu yanıtlayan Vural, "Hakemler de, antrenörler de, oyuncular da Türkiye'de en suçsuz olanlardır. Türkiye'de futbolu yönetme problemi var" dedi.
Gençlerin sorularını yanıtlayan deneyimli teknik adam, kendisine uzatılan formaları imzaladı ve hatıra fotoğrafı çektirdi.