Ali Mert Alan
Oynadığı maçlardaki hırs dolu mücadelesini büyüklerimizden dinlediğimiz Dirimlili’yle ilgili Serhat Kaner’in kaleme aldığı “Fenerbahçeli Mehmetçik Basri” isimli kitap, kısa süre önce yayımlandı. Futbolun, sanatın, edebiyatın önemli isimlerinin Dirimlili’yle ilgili düşüncelerini okuduğumuz kitapta Dirimlili’nin hayatını, efsane maçlarını ve dönemin futbol ortamını da öğreniyoruz.
Basri Dirimlili’yi genç futbolseverlerle tanıştırmak adına ve çok önemli bir arşiv niteliği de bulunan kitabı Mehmetçik Basri’nin yeğeni Serhat Kaner hazırladı. Kitabın çıkış hikâyesini Kaner, “Rahmetli İslam Çupi Ağabeyimiz, Basri Dirimlili’nin çok iyi dostuydu. Sonradan öğrendiğim kadarıyla Basri Dayım, İslam Ağabeyime kendi kariyeri ile ilgili bir kitap yazma teklifinde bulunmuş. İslam Ağabey de bu kitabı yazmaya karar vermiş ama maalesef iki büyük efsanemizi de yıllar önce kaybettik. Ben biraz geç de olsa bu şerefli görevi yerine getirmiş olduğuma inanıyorum” sözleriyle anlatıyor.
MEHMETÇİK LAKABI NEREDEN GELDİ?
Silistre’de 1929 yılında dünyaya gelen Dirimlili’nin 1946 yılında Eskişehirspor ve İstiklâlspor formalarıyla futbol hayatına başladı. Dirimlili’nin hayali ise 1953 yılında yani Fenerbahçe ile kontrat imzaladığında gerçek oldu. Fenerbahçe’yle anlaşma imzalamadan önce diğer rakip takımlardan gelen daha yüksek ücretli transfer tekliflerini reddetti. O yılları Dirimlili, Serhat Kaner’e kitapta şöyle anlatıyor. ” Para denen olguyu henüz tanımıyorduk. Kendimizi geçindirecek kadar olsun yeter diyorduk.
OLİMPİYATLAR VE DÜNYA KUPASI'NDA DA MİLLİ FORMAYI TERLETTİ
Milli formayı 1952 yılında Helsinki Olimpiyat oyunlarında giyen Basri Dirimlili, toplamda 27 kez ay yıldızlı formayla sahaya çıktı. Dirimlili, Olimpiyatlar’dan 2 sene sonra 1954 yılında İsviçre’de gerçekleşen Dünya Kupası’na katılan Türk milli futbol takımının kadrosunda da yer aldı.
TEKNİK DİREKTÖRKEN 5 KUPALI SEZONDA O DA VARDI
Futbolculuk kariyerinin ardından teknik direktör olarak Vefa ve Feriköy kulüplerinde görev yapan Basri Dirimlili’nin yolu teknik direktörlük kariyerinde de Fenerbahçe’yle kesişti. Fenerbahçe’nin beş kupa kazandığı 67-68 yılında Ignac Molnar’ın yardımcı antrenörlük görevini üstlendi. 1974’te Didi’nin, 1985’te ise Stankovic’in yardımcılığını yapan Dirimlili, bu iki sezonda da sarı lacivertli formayla şampiyonluklar yaşadı.
Mehmetçik Basri, 14 Eylül 1997 yılında Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde aniden fenalaştı, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Geriye başarılarla dolu bir kariyer, kanlar içinde kalsa da takımı için mücadeleden vazgeçmeyen savaşçı bir ruh kaldı.
“Fenerbahçeli Mehmetçik Basri” kitabında ise bakın Oğuz Aral, Ali Şen ve Kemal Belgin Dirimlili için neler söyledi:
Oğuz Aral: Mehmetçik, hem beyefendi, hem kalite hem de örnek bir insandı. Futbolu hırs doluydu. Bu klasda bir futbolcu da gelmez maalesef.
Ali Şen: İnsanlar vardır, onları özler ve hep anarsınız. İstanbul’a her gelişimde “Keşke Basri hayatta olsaydı da muhabbet etseydik” düşüncesine kapılırım.
Kemal Belgin: Basri Dirimlili “Mehmetçik” lakabını da kazanmıştı. Neden mi? Şimdi “Uf oldum” diyerek sahadan kırıtarak çıkan futbolculardan olmadığı için. Ağzı, burnu dağılmış, yüzü kan revan içinde kalmışken oynayan bir futbolcu olduğundan.