Yeni bir hayata yelken açtılar

Yazar Richard Bach, ‘Martı Jonathan Livingston' romanında insanoğlunun azmini vurgulamak için bir martının istediğinde kendi sınırlarını aşıp başarıya nasıl ulaşabileceğini anlatıyordu. Deprem bölgesinden gelen kızlar da sınırlarını aşarak ilk kez denizle buluştukları yelken yarışında martıların eşliğinde çifte zafer elde ettiler.

AKŞAM SPOR

TOLGA ÖZKAN

Gelecek İçin Yelken Açıyoruz (GİYA) ekibi Kotex ile birlikte Cumhuriyetin 100. yılında 100 kadının hayalini gerçekleştirmek için yola çıktı. Cumhuriyetin Kızları projesi yolculuğundaki en anlamlı durak ise Halikarnas'ın mavi suları oldu. Sezon boyu denizle hiç tanışmamış 100 kadınla yarışma amacındaki ekibin bu seferki kahramanları deprem bölgesindendi.

DENİZLE İLK BULUŞMA

Onlar 6 Şubat depreminin etkilediği hayatlarında yeni bir sayfa açmak için katıldılar Cumhuriyetin Kızları projesine. Nursel Kaplan Gaziantep'ten, Hicret Yılmaz Malatya'dan, Rojin Altun Adıyaman'dan, Gizem Fırıncıoğulları, Beyza Nur Özdemir ve Sümeyye Nur Yıldız Hatay'dan geldi 4. Cumhurbaşkanlığı Yat Yarışları Halikarnas 100. Yıl Kupası'nda yelken açmak için. Ve açtıkları o yelkenle hem üniversiteliler hem de kadınlar kategorilerinde birincilik elde ettiler. İlk kez deniz tecrübesi yaşayan kahramanlar 'kadınlar yapamaz' tabusunu yıkmış, kadınların gücünü ve azmini göstermiş oldu.

HAYALLERİNİN PEŞİNDE...

Rojin Altun... ODTÜ Mimarlık öğrencisi. O da depremi Adıyaman'da yaşayanlardan. Deprem sonrası normal hayata adapte olmakta çok zorlandığını dile getiren Rojin, "Bu projeyi duyduğumda kendimi denizde hayal ettim ve o hayalin peşinden gittim. Kısa bir eğitim sonrası yarışa katıldım ve tüm zorluklarına rağmen büyük keyif aldım. Harika bir deneyim. Artık kendimi her türlü yarışa katılabilecek cesarette hissediyorum. Yarış süresince yurdun birçok yerinden gelen hiç tanımadığım insanlarla harika dostluklar kurdum" diyerek heyecanını dile getiriyor.

SESİ HALA TİTRİYORDU!

Hatay'dan projeye katılıp hayallerinin peşinden giden bir diğer kahraman Gizem. Yarışmanın heyecanını henüz üstünden atamamış olan Gizem'in röportaj sırasında bile sesi hâlâ titriyordu: "Çok iyi yüzme bilmememe rağmen yelkenlide yarışarak bu adrenalini yaşamak istedim. Buradaki ekip ruhu ve arkadaşlık bana çok şey kattı. Kadınların isteyip de yapamayacağı hiçbir şey olmadığını göstermek, bana çok başka bir mutluluk verdi."

EKİP RUHU VE ARKADAŞLIK

Beyza, eczacılık okuyor. Ekibe kabul edildiğinde tedirgin olsa da bu deneyimi yaşayacak olmak ona büyük heyecan vermiş. Bu heyecanı şöyle anlatıyor Beyza: "Beni nelerin bekleyeceğini bilmiyordum. 'Zorlu deniz şartlarına ne kadar dayanabilirim' diye sürekli soruyordum kendime. Ve mil katettikçe bunun bir tutku haline gelebileceğini hissettim. Bu heyecanı kupayla taçlandırmak hayatımın en özel anlarından biri oldu."

100. YILDA 100 KADIN İSTANBUL BOĞAZI'NDA

'Görmüyor musun, her yerde hürriyet. Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol. Git gidebildiğin yere' diyordu Orhan Veli mısralarında. Proje mimarları Murat Tan ve Orjin İbar da gidebilecekleri yerlerin sınırlarını aşarak Cumhuriyetin 100. yılında 100 kadınla yarışmanın şiirini yazdılar yelken olup!..

"Yelkenime aldığım rüzgar, umut olsun istedim kadınlarımıza" diyor Gelecek İçin Yelken Açıyoruz Takımı'nın Kaptanı Murat Tan da. Ve "Kadınlar yapamaz" tabusunu yıkma amacıyla yola çıktıklarını söylüyor. Daha önceki projelerinde iklim değişikliklerine ve çevre kirliliğine de dikkat çekmek için yelken açan Murat Tan, büyük bir heyecan duyduğu 100. yıl projesini şöyle anlatıyor: "Kadınların hayatına bir şekilde dokunmalıyız diyerek başladık projeye. Yollarımız Orjin'le kesiştiğinde de hayallerimiz bir kat daha büyüdü. Cumhuriyetin 100. yılında denizle hiç teması olmamış 100 kadınla yarışmış olmanın gururunu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Cumhurbaşkanlığı 4. Uluslararası Yat Yarışları'nda kutlayacağız."

Projenin amacını duyması yetmişti Orjin İbar'a. Kadınlara destek veren birçok projede yer alan Kimberly-Clark Pazarlama Direktörü Orjin İbar, bir anda Kotex'in sponsor olduğu projede yarışırken buldu kendini: "Kadınların gücünden ilham alan bir markayız. Kotex olarak 'İsterse Yapar' inisiyatifini kurduk. Kadınlara karşı olan engellerle mücadele ediyor ve onlara katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Cumhuriyetin Kızları projesine katkıda bulunmak ve denizle hiç tanışmamış kadınlarımızla birlikte yarışmak çok heyecan verici. Erkek egemen bir sporu kadınların da ne denli başarılı bir şekilde yapabileceğini göstermiş olmanın gururu içerisindeyim. 'Kadınlarımız isterse yapar' dedik ve onların yapabileceklerinin sınırının olmadığını gördük."

YÜZMEYİ BİLE BİLMİYORDUM

Gaziantep'ten gelen Nursel 22 yaşında, işletme yönetimi öğrencisi. Yüzmeyi bile bilmediğini söyleyen Nursel'in cesaretine şaşırıp sonrasında gurur duymamak mümkün değil. "Çocukluk hayalimdi yelkenli" diyor Nursel ve devam ediyor: "Yelkenli de hayat gibi. Zorlukları ve güzellikleri var. Bu proje bana her ne zorluk yaşarsak yaşayalım sonunda mutlu ve başarılı olabileceğimi öğretti."

CESARETİME BEN DE ŞAŞIRDIM!

Sümeyye 24 yaşında. ODTÜ Matematik Öğretmenliği öğrencisi. 6 Şubat depremini Hatay'da yaşayanlardan. Yaşadığı bu acı olay sonrası hayata dört elle sarılan kahramanlardan o da. Sümeyye, tüm yaşadığı olumsuzluklara rağmen 'Bir şeyler yapmalıyım' diyor kendine ve denizle hiçbir teması olmamasına rağmen bu projeye başvuruyor. Yarış sonrası kendi cesaretine bile şaşırdığını söyleyen Sümeyye, "İsteyip de başaramayacağım bir şeyin olmadığına inandım" diyor.

22 İLDEN 8000 BAŞVURU

Bugüne kadar 22 ilden yaklaşık 8000 başvurunun yapıldığı Cumhuriyetin Kızları projesinde 70 kadın yarıştı. Hayallerinin peşinden koşacak 30 kadınla daha yarışacak olan takım, Cumhurbaşkanlığı 4. Uluslararası Yat Yarışları'nda ekibe katılacak başvuruları almaya devam ediyor. www.gelecekicinyelkenaciyoruz.com adresine yapılan başvurular sürüyor.

DEPREMDE KEDİM İÇİN EVDEN ÇIKMADIM

Hicret makine mühendisi. Malatyalı. Deprem sonrası kedisini bulamadığı için bir süre evden çıkmayan Hicret, "Günlerce onu aradım. Neyse ki 1 ay sonra tekrar kavuştuk" diyor. Projedeki, "Kadınlar yapamaz olarak kodlanan tüm tabuların karşısındayız" söyleminden çok etkilendiğini söyleyen Hicret, "Bu oluşumun içinde mutlaka olmalıyım" diyor ve yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen Cumhuriyetin Kızları projesinde yarışarak kahramanlar arasındaki yerini alıyor.