AKŞAM
34 yaşında kariyerine nokta koyan Türk asıllı Alman yıldız Mesut Özil, İspanyol basınından Marca'ya verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulundu: "Kariyerim boyunca çok fazla sakatlık yaşamadım ve her zaman formdaydım ama son birkaç ay benim için çok ağır ve zor geçti. Artık sahada takımıma istediğim gibi yardımcı olamıyordum. Başakşehir yönetimiyle bunu konuştuk ve bu kararı aldım. Şimdilik Türkiye'de aileme odaklanacağım. Hayatta aldığım en büyük iki hediye olan kızlarımın büyüdüğünü görmek, en çok istediğim şey. Onlarla her saniyeden keyif alıyorum. Dürüst olmak gerekirse teknik direktör olmak veya futbol dünyasının içine girmek gibi bir planım yok. 17 yıldır bu işin içindeyim; çok da keyif aldım ancak biraz sakinlik istiyorum.
TÜRKİYE'DE F.BAHÇE'Yİ TUTTUM
Goller, asistler, ve şampiyonluklar değil. En çok gurur duyduğum şey futbol dışında insanlara yardım etme imkânım olmasıydı. Özellikle Afrika ve Güney Amerika'daki yardıma muhtaç insanlara bir şeyler verebilmekti ve buna devam edeceğim. Çocukken annemin bana öğrettiği buydu ve bununla gurur duyuyorum. Almanya'da hep Schalke 04 taraftarı oldum, Türkiye'de ise Fenerbahçe'yi tuttum. Çocukken en sevdiğim iki kulüptü. İkisinde de oynamak büyük onurdu. Şampiyonlar Ligi'ni kazanmak hayallerimden biriydi ama hayatta her zaman her şeye sahip olamazsınız. Ve Dünya Kupası'nı, Şampiyonlar Ligi'ne değişmem.
MOURINHO EN BÜYÜK ETKENDİ Real Madrid'i seçmeme sebep olan tek kişi Jose Mourinho oldu. Bana VIP bir tur düzenledi. Kulübün her yerini gezdirdi, planlarını anlattı. Tüylerim diken diken olmuştu. Barcelona ile de görüştüm ancak coşku daha azdı. Guardiola benimle tanışmadı bile. Oysa bu görüşmelerden önce Barcelona'nın tarzını daha çok seviyordum ve orada oynayabileceğimi düşünüyordum. Mourinho, kararımı vermemdeki en önemli faktör oldu."