'Yanlış kararlar ölüm getirir'

Türkiye'de tatilde olduğu sırada patlak veren Ukrayna-Rusya savaşında ülkesini yalnız bırakmayan ve cepheye koşan Alex Dolgopolov, yaşadıklarını anlattı.

WİMBLEDON'DA tam 8 kez mücadele etti, 18 ay önceki son maçında Novak Djokovic'le karşılaştı, Queens'de Rafael Nadal'ı yendi ve şimdi cephede Rusya'ya karşı Ukrayna'nın özgürlüğü için mücadele ediyor. Türkiye'de tatilde olduğu sırada patlak veren Ukrayna-Rusya savaşında ülkesini yalnız bırakmayan ve cepheye koşan Alex Dolgopolov, yaşadıklarını anlattı. Sporculuk deneyiminin ona savaşta avantaj sağladığını söyleyen Dolgopolov, bu savaştan önce sadece ömründe bir kez silah tuttuğunu söyledi. İşte 34 yaşındaki Ukraynalı ünlü tenisçinin açıklamaları:

BUNU YAPMAK ZORUNDA HİSSETTİM

"Elbette tenis beni buna hazırladı. Hızlı düşünüyorsun, baskı altında iyi performans gösteriyorum, çok panik yapmıyorum. Teniste kullandığınız birçok şeyi savaşa aktarabilirsiniz. Bilgileri kendim için hızlı bir şekilde işlerim, uyum sağlayabilen canlılarız. Önce şoktasın, sonra sakin kalmaya ve işini yapmaya çalışıyorsun. Yanlış kararlar hayatınıza mal olabilir. İşgal başladığında Türkiye'deydim. Hayatın tadını çıkartıyordum. Savaş patlak verir vermez, hızla orduda gönüllü olmaya karar verdim. Bunu yapmak zorunda olduğumu hissettim. Başlangıçta bunun olacağına gerçekten inanamamıştım.

BEN KOLAY KOLAY KORKMAM

Daha önce hiç silaha dokunmamıştım, belki bir kere ateş etmeye gitmiştim ama o kadar. O zamandan beri ateşli silahla belki 10 bin atış yaptım. Bu çatışma daha çok akılla ve topçu savaşlarıyla ilgili. Her zaman yüz yüze değil. Havan toplarımız, dronelarımız ve onlarla canlı temas kurmadan, onlara gerçekten zarar verebilecek farklı tür silahlarımız var. Onları görüyoruz, uzaktan vuruyoruz. Kolay korkmam. Demek istediğim, duygusal olursan cephe çok korkutucu olur. Akıllı olmalısın, tespit edilmemelisiniz, çünkü dronelar gökyüzünde. Seni öldürmek istediklerini biliyorsun ve onları öldürmen gerekiyor.

HALA İNSANLARI ÖLDÜRÜYORUM

Neler olduğunu görüyorum ve bize yakın olan karşı taraftaki insanları öldürdük. Havan topları ile vuruyoruz, topçu yardımına ihtiyacımız olursa topçu ile temas kuruyoruz. Yani hala insanlar öldürülüyor. Gözünüzün önünde değil ama yine de onları öldürmeye çalışıyorsunuz. Hayatım boyunca Rusça konuştum. Umarım tenisçilerin çoğu bu savaşı desteklemez. Karşı olduklarını söyleyene kadar onları düşman olarak görüyorum. Savaşın erken biteceği konusunda iyimser değilim. Bilmiyorum, silahlara ihtiyacımız var. Bence bu, ülkemizin geri kalanını özgürleştirmeye yetecek kadar silaha ne zaman sahip olacağımız meselesi."