Sarı-lacivertli kulübün televizyonuna konuşan Muric, "Trabzon'a olabilecek en güzel şekilde gidiyoruz. 4'te 4 yaptık. Oradan da alacağımız galibiyetle şampiyonluğa emin adımlarla ulaşacağımızı düşünüyorum." diye konuştu.
Bütün maçları aynı şekilde değerlendirdiklerini kaydeden 25 yaşındaki oyuncu, "Önümüzde önemli bir maç var. Diğer maçlardan farkı yok. Yüzde yüzümüzü vereceğiz. Bütün rakiplere saygımız var. Derbi maçlar da olsa normal maç olarak bakıyoruz. Psikolojimizi maçın stresine yorarsak sahaya istediğimizi yansıtamayacağımız için her maç gibi hazırlanıyoruz. Gereken her şeyi yapıyoruz. İnşallah maça kadar sağlık sorunu da yaşamazsak oradan olumlu ayrılacağımızı düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
İç sahadaki karşılaşmalarda taraftarların desteğiyle tedirginlik yaşamadıklarını aktaran Muric, aynı performansı deplasman maçlarında da sergilemek istediklerini söyledi.
Saha içine odaklı olduklarını ve saha dışındaki gelişmelerin kendilerini etkilemediğini kaydeden Kosovalı futbolcu, "Biz saha içine odaklıyız. İşimizi saha içinde yapıyoruz. Bazen çok olumsuz şeyler yapılmaya çalışılıyor. Genelde bu olumsuzluklar bizim üzerimizden yapılıyor. Fenerbahçe büyük bir camia, büyük bir kulüp. Her şeyin üstesinden geldiği gibi bunların da üstesinden gelir. Ben ve takım arkadaşlarım cevabı da saha içinde veririz. Alacağımız galibiyetlerle, atacağımız gollerle cevabın çok daha fazlasını veririz." şeklinde görüş belirtti.
"Şampiyonluğu alacağımıza inanıyorum"
Şampiyonluk hedeflerine tahmin ettiklerinden erken ulaşacaklarına inandığını vurgulayan Muric, şunları kaydetti:
"Geriye 15 lig maçımız kaldı. Alınacak çok puan var. Hedefimiz de kaybetmemek. Deplasmanlardan alabileceğimizi alarak iç sahada sadece galibiyet için oynamak. Fenerbahçeli olmak da bunu gerektiriyor. Daha uzun bir süre var. Kaybedersek de kesinlikle moral açısından bizim için kötü bir şey olmayacak. Kazanabilirsiniz de kaybedebilirsiniz de. Taraftarımız da bu konuda geçen sene örneğini çokça gösterdi. Tarihimizin en kötü dönemini yaşamamıza rağmen bize çok destek oldular. Önümüzde çok maç var. Her gün çalışıyoruz. Maçlara hafta hafta odaklanıyoruz. Üçer üçer puanları alarak hedefimiz olan şampiyonluğu tahmin ettiğimizden de daha erken getireceğimize inanıyorum.
Taraftarlarımız harika. Rizespor'da oynarken geldiğimde inanılmaz atmosfere şahit olmuştum. O atmosferi görünce 'Kazanamayacağız' diyorsunuz içinizden. Taraftarımız da desteği ve coşkusuyla bu atmosferi daha da artırınca çok güzel şeyler ortaya çıkıyor. Futbolcunun enerjisi bitse bile onların desteğiyle biraz daha zorluyor. Bizi yalnız bırakmasınlar. Özellikle deplasmanlarda ellerinden geldiği kadar bize destek olsunlar. Onlarla birlikte başladığımız güzel yürüyüşün sonunda şampiyonluğu alacağımıza inanıyorum."
"Şampiyonluğu alalım da varsın ben gol atmayayım"
Kendisine bir gol hedefi koymadığını belirten Muric, antrenmanlardan sonra bireysel çalışmalar yaptığını da dile getirerek, şunları aktardı:
"Gol hedefi koymuyorum. Hedefe ulaştıktan sonra rahatlarım diye korkuyorum. Takıma sadece gol değil her anlamda katkı sağlamak için uğraşıyorum. Elimden gelenin fazlasını vermeye çalışıyorum. Performansım yeterli mi, açıkçası daha fazlasını yapabilirdim diye düşünüyorum. Eğer skora bakarsak çok fazla pozisyon kaçırdığımı söyleyebilirdim. Daha fazlasını değerlendirseydim belki skor anlamında daha farklı olabilirdi ama sadece gol açısından değil; takıma katkı anlamında da yardım etmek istiyorum. Önemli olan şampiyonluk. Şampiyonluğu alalım da varsın ben gol atmayayım.
Genelde maçlarda kaçırdığım pozisyonların 30-40 kere tekrarını yapıp kendimi alıştırmaya çalışıyorum. Sahada daha farklı oluyor ama o pozisyonları birebir olmasa bile tekrarlamaya çalışıyorum. Kaçırdığım pozisyonları kafamda kurarak değerlendirmeye çalışıyorum. Fenerbahçe'nin forvetiysem ve bu formayı üzerimde taşıyorsam daha fazlasını vermek zorundayım. Takıma nerede ihtiyaç duyuluyorsa orada oynamaya çalışıyorum. Fiziğim de çok fazla mevkimin dışında oynamaya müsait değil. Saha içinde bazen öyle pozisyonlar oluyor ki kendimi zorlayarak defansa geliyorum. Orada mevkinin bir önemi olmuyor. Takımın gol yememesi için siper oluyoruz. Eğer böyle bir kondisyon ve enerji kapasitem varsa bunu değerlendirmek zorundayım. Değerlendirmezsem kötülük etmiş olurum."
Sarı-lacivertli takımın Alman orta saha oyuncusu Max Kruse ile uyumundan da bahseden Muric, "Max çok akıllı bir futbolcu. Topu nerede alacağını, ne zaman topsuz hareket edeceğini çok iyi bilen bir oyuncu. Özellikle ikinci devreden sonra çok iyi oynadığımızı düşünüyorum. Üst düzey bir zekası var. Onun zekasına ayak uydurmaya çalışıyorum. Onun işini rahatlatırsam kendim de memnun kalırım. O da etkili olunca rakip de sadece bana odaklanmıyor. Ben de boş alan bulabiliyorum." ifadelerini kullandı.