Tercüman
Prof. Dr. Turgay Biçer, ülkemizdeki sporu ve sporcuların gelişimini kaleme aldı. Tercüman'a özel yorumlarda bulunan Biçer, teknik direktörlerin ve sporcuların profesyonelliğine uzanan süreci ve daha sonrasındaki gösterdikleri karakteri anlattı.
İŞTE PROF. DR. TURGAY BİÇER'İN DEĞERLENDİRMELERİ:
"Başarının anlamlandırılmasında önemli bir ayrım vardır ve bu ayrımın temelini neyle var olduğumuz düşüncesi oluşturur. Başarıyla var olmak, tuzlu su içmek gibidir. Başardıkça bir sonrakini zorlarsınız, daha iyisi olması için. Bazısı olur, bazısı olmaz. Bu sonsuza gidebilecek bir döngü, doyurulması güç bir açlık hâline gelebilir. José Mourinho mesela böyle bir adam, iddialı bir yapısı var. Bazı insanlar her ne kadar onun narsist biri olduğunu düşünse de başarılı biri. Bu başarı da onu tatmin ediyor. Bu hâl ne kadar olgunluk seviyesinde tutabilir insanı? Evet, futbolu iyi biliyor, bambaşka bir çerçeveden futbolu okuyor, tam oyun adamı. Şu anki endüstriyel futbolun istediği adamlarından biri. Ama Jürgen Klopp öyle değil; daha felsefi, daha manevi yaklaşıyor futbola."
"Amerika basketbolunun önemli kahramanlarından bir tanesi Bob Knight'tır mesela. Antrenörlüğü boyunca oyuncularına kızar, bağırır, sert davranır. Çünkü başarıyla var olan biridir. Oyuncular onun için sadece birer piyondur. Bir de John Wooden efsanesi vardır yine Amerika basketbolunda. Önce oyuncuyu kazanmak gerektiğini düşünen biridir. Hatta sorarlar ona başarısının sırrını. Cevaben güler ve der ki "Ben başarılı olmayı düşünmem. Ben oyuncumu kazanırım, o da bana maçı kazandırır." Knight'a göre daha manevi, daha derindir. John Wooden gibi rehber isimler o yüzden efsaneleşiyor. Dolayısıyla Jürgen Klopp, José Mourinho ile kıyaslandığında daha dengeli, iç huzura daha çok önem veren, işini çok iyi ve doğru yapan, bunu da paylaşan biri. Mourinho ise Klopp'un tam tersi. Çünkü başarı odaklı bir yapısı var. Aralarındaki ayrım John Wooden ile Bob Knight gibi."