RIDVAN DİLMEN: NE MUCİZE NE ŞANS
Kayseri'de 90 artı da Arda, Bükreş'te 90 artı da Mevlüt... Arda 4-0'ken atıyor, Mevlüt de 1-0'ken. O attıkları goller, o kadar önemli ki; iki maç sonra inşallah anlaşılır.
İki sonuç rakibe yarıyor... Maç cehennem ortamında, Romanya deplasmanında... İki tane abuk sabuk direkten dönen top, bir tane duran topta stoperin vurduğu top Volkan'da kalıyor. Romanya'nın başka hiçbir pozisyonu yok. Bizim adımıza en az 6 net pozisyon, bir de son paslarda bir o kadar başlamadan biten pozisyon var. Bunlar oyun içindeki pozisyonlarla ilgili yorumlar.
UĞUR MELEKE: HENÜZ OTOBÜSE BİNMEDİK!
Lig kalitesi, uluslararası maç tecrübesi ve lejyoner kalitesi bakımından Türkler Rumenler’e (ve dahi Macarlar’a) bu kadar üstünken, puan durumunda bu iki ülkenin bizim üstümüzde olmasının tek nedeni, itiraf edelim ki hoca farkıydı. Fatih Terim bu bariz farkı kapattı, puantaja da en azından denge geldi... Şimdiden teşekkürler Fatih Hoca. Dünya Kupası’na gideriz/gidemeyiz şu anda bilmek zor, ama en azından milli takımı izlemek tekrar heyecan vermeye, gurur vermeye başladı hepimize.
SİNAN ENGİN: FATİH TERİM'İN ELİ DEĞMİŞ
Şimdi bir mekan düşünelim.. Bu mekan çok güzeldir ama hiç müşteri gelmez. İnsanlar da sorarlar ‘Ya kardeşim bu mekan nedene hiç iş yapmıyor?’ diye. Sonra gün gelir bu mekanın işletmecisi değişir ve bu mekan bir bakarsın en revaçta yer oldu. İşte bizim Milli Takım da böyle. Çok iyi futbolcularımız var. Bu grubun Hollanda’dan sonra tartışmasız en iyi takımı biziz. Ama nelerle uğraşıyoruz. Fatih Terim gelmeden önce Brezilya’ya veda etmiştik. Ama şimdi Fatih Terim geldi, aynı o mekan gibi milli takım da canlandı ve revaçta oldu.
ERSİN DÜZEN: İMPARATOR BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ
Dün gece ilk 45 dakika, görevini eksiksiz yerine getiren bir Milli Takım izledik. Ne taraftar baskısı, ne hastalık, ne de hakemin sinir bozucu kararları etkiledi bizi. Bir yandan disiplinli oynayan, diğer yandan ciğerleri patlarcasına koşup, pres yapan çocuklar vardı sahada. Romanya’yı resmen kitlediler. Tek pas hatası bile yapmayan Selçuk İnan’ın şefliğinde, kontrol tamamen bizim elimizdeydi. Savunmadaki sakarlıklarımızın dışında pozisyon vermezken, gol için fazlasıyla da fırsat bulduk.
Kolayı kaçıran, zoru atan Burak’la ilk yumruğu indirdiğimizde, Romanya üstümüze gelmeye başladı. 35. dakikada Selçuk İnan’ın yaşadığı sakatlık ve tedavi süreci oyunun yeniden soğuması için imdadımıza yetişti...
Ahmet ÇAKAR: MİLLİ RUHUN DÖNÜŞÜ
Önce Milli Takım oyuncularına kızmak lazım. Daha önceleri böylesine dengeli, böylesine akıllı, böylesine sakin oynayabilecekken grupta niye bu hale geldiniz. Sonra dün gece için bütün emeği geçenleri alkışlamak lazım. Milliler zaman zaman Romanya'dan baskı yese de oyun genelinde kalitesini ortaya koyan takımdı. Bol pas yaptılar, sürekli kanadı değiştirdiler, defansif olarak da takım savunmasını çok iyi uyguladılar. Oyun başında 5-10 dakika bocaladık. Ama sonra Burak Yılmaz kendi klasik pozisyonlarından birini yakaladı. Kaleciyle karşı karşıya kaldı, tam karar veremedi ve kötü vurdu. İşte bu sinyal dün geceki galibiyeti erkenden belirtti. Hemen akabinde de maçın en iyilerinden biri olan Caner'in soldan yaptığı ortaya Burak kafayı çok iyi vurdu ve Milli Takımımız'ın golü geldi. Sabah