AKŞAM | ÖZEL RÖPORTAJ
MEDİCANA Grup iş birliğiyle, 2019 eğitim döneminde açılmaya hazırlanan Fenerbahçe Üniversitesi için Medicana Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve FBÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Hüseyin Bozkurt’la buluştuk, projelerini ve hedeflerini konuştuk. İşte o sohbettin önemli bölümleri: 2016 yılında üniversite onayı çıktı ama 2 yıl açılmadı. Bu yıl da açılmasaydı hami üniversiteye devredilecekti. Benim MBA okullarıyla eğitim yatırımlarını bilen F.Bahçe Üniversitesi yöneticileri, durumu bize ilettiler. Ben de ‘Memnuniyetle’ dedim. Böyle emek verilmiş bir projenin kapanması da hiç hoş değil. Zaten kapansa bile tasviye için 250-300 milyonluk bir maliyet gerekiyor. Çünkü yapılan anlaşmalar var. 10 yıllık kontratlar var.
EĞiTiMiN DiLi, DiNi, RENGi OLMAZ
Ben Sayın başkandan randevu aldım, ‘Bu üniversitenin devam etmesi için her türlü fekarlığa hazırım.” dedim. Birçok grupla daha konuşuldu. Bizimle devam etmeye karar verildi. 7-8 aylık çalışmayla bu sürece geldik. YÖK bu sene bize 660 kişilik kontenjan verdi. 5 fakültede, 12 programla başlıyoruz. Sağlık, mühendislik, iletişim, spor ve iktisadi ve idari bilimler var. Binamız Ataşehir’de. Her şeyimiz hazır. Gayet de güzel, şık bir üniversite oldu. Çocuğu olan ailelere tavsiye ederiz. Kapılarımız her renge açık. Galatasaraylısı da Beşiktaşlısı da Trabzonsporlusu da bizi tercih edebilir. Eğitimin dili, dini, ırkı, rengi olmaz
SPOR VE SAĞLIK DESTEĞi SAĞLAM
Fenerbahçe’nin spor gücünü spor eğitiminde, Medicana’nın sağlık gücünü de sağlık fakültesinde çok ciddi şekilde kullanacağız. Bu iş birliğinden çok ciddi bir sinerji oluşacak. En iyi bildiğimiz konu tabii ki sağlık. Yaklaşık şu anda 750 doktorumuz var. 4 tane yeni projemiz var. 13 hastanemiz var ama yeni projelerle doktor sayımız 1500’e yaklaşacak. Bunların bir kısmı da ders verebilecek çok önemli insanlar. Dünyada da çok önemli insanlar. Türkiye’de önemli doktorlarımız var. Bizde yetişecek çocukların iyi hekim olacağına inanıyoruz. Bu sene TIP Fakütlesi iznimiz yok ama başvuru yapacağız.
ÜLKEYE HAYIRLI EVLAT OLSUNLAR
Medicana’da binlerce yatağımız ve yoğun bakımımız var. Sağlık teorik değildir. Pratik yapmak, insana dokunmak zorundasınız. Hiç hasta görmeden mezun oldunuz, çektiniz kurayı gittiniz mecburi hizmete. Karşınızda hasta var. İyi yetişmemişseniz ne yapacaksınız? Ya o hastayı iyileştiremezsiniz ya öldürürsünüz. Bunun vebali var. O yüzden çok iyi eğitim lazım. Bu konuda da Medicana iddialı. Birçok üniversitede model araştırma yaptık. Herkes Harvard olmak ister ama öyle hemen olmuyor. Önce hayal kurup, sonra gerçekleştirmek için çalışacağız. Hedefimiz önce Türkiye’de ilk 5, sonra da dünyada ilk 500 üniversite arasına girmek. Bunun ne kadarını yaşamımda görebilirim bilmiyorum. Eğitim bir maraton işi. Ben gücüm yettiğince memlekete hayırlı evlatlar yetiştirmek için çalışacağım.
TIPTA 25 YIL ÖNDEYİZ
HÜSEYİN Bozkurt, Türkiye’nin sağlık sektöründe 25-30 yılda devrim yaptığını belirtip, şu ifadeleri kullandı: Şimdi biz 30 sene önce sağlık sektörüne girdiğimizde, klinikler vardı. Sonra küçük hastaneler başladı. Sonra 50 yataklı hastaneler başladı. Şimdi sadece proje için 2 sene uğraşıyoruz. Dünyada hangi modern cihazlar varsa Türkiye’ye geliyor. Şu anda iddia ediyorum Türkiye’deki hastanelerden birini ABD’ye götürün, orada en modern hastanelerden biri olur.
PRATİĞE ERKEN BAŞLIYORLAR
Türk özel sektörünün sağlık sektöründe geldiği nokta çevre ülkelerden en az 25 sene ileride. ABD’de üniversitelere büyük destek var. Ben ABD’ye yıllar önce gittiğimde Morgen Stenley bir üniversiteye araştırma için 76 milyon dolar bağışlamıştı. Türkiye’de bu yok. Buna gelemedik daha. Ama Türk doktorları çok erken pratiğe başlıyor ve hakikaten başarılı sonuçlar alıyor.
F.BAHCELi OLMASAM BU iSE GiRMEZDiM
BOZKURT, üniversite işine girmesinde Fenerbahçeli oluşunun etkisini açıkladı, şu ifadeleri kullandı: Fanatik Fenerbahçeliyim ve 1907 Derneği’nin üyesiyim. Fenerbahçeli olmasaydım büyük ihtimalle bu işe girmezdim. Kolay değil ama sağlıkta kapıdan giren insanlar hep mutsuz. Kimi kurşunlanmış, kimi bıçaklanmış, kimi hasta, herkes dertli. Bir tane olumlu şey var. O da doğum. Onda da anne tedirgin geliyor. Ama okulda çocukları görüyorsun, cıvıl cıvıl, koşup oynuyorlar, insanı mutlu ediyor. Onlarda geleceği görüyorsun. Üniversite beni heyecanlandırıyor. Bu konuda ülkenin geleceğine katkımız olursa ne ala. Burası vakıf, kar amacı yok. Üniversite para kazandığı zaman bursları artırırız, yeni yatırımlar yaparız.