Sneijder evde maçodur. 'Patron benim' demeyi seviyor. Evlendikten sonra kıskançlığı azaldı. O gerçekten tatlı bir adam, büyük bir kalbi var
Sneijder'ın eşi Yolanthe Cabau, geldiği günden beri Türkiye'de müthiş bir hayran kitlesi edindi. 'Yenge' Türkiye'de geçirdiği günleri ve hakkındaki bilinmeyenleri GSTV'de Sanem Tan'ın hazırlayıp sunduğu, 'Sanem'in Günlüğü'ne anlattı:
ANLIYORUM
"WESLEY olgunlaştı. Sakin ve tatlı. Bazen maçolaşıyor ve evde ikimiz olduğumuz zaman 'Patron benim' demeyi seviyor. O gerçekten çok tatlı bir adam ve herkes için çok büyük bir kalbi var. İşim konusunda fikrini alırım ama izin istemem.
KOMİK GÜNLERDİ
BAZEN kıskançlık yapabiliyor. Evlendikten sonra bu konularda daha sakin. Kendi kendine 'O benim karım ve iki üç hafta çalışmak zorunda olsa bile evimize dönecek' diyor. O benim kalbim, aşkım ve eşim. Evlenmeden önce, kıskançtı ve benim için zor oluyordu diyebilirim. Beni arayıp 'Nerdesin, napıyorsun?' dediğinde; 'Stüdyodayım, çalışıyorum' diyordum. Gerçekten çok tatlıydı ve biraz da komik günlerdi. Ama evlendikten sonra her şey değişti diyebilirim. O çok tatlı bir adam ve tam bir centilmen.
BENİ ÇOK ŞAŞIRTTI
WESLEY ile tanıştığımızda dövmeleri çok seviyordu ve ben hiç hoşlanmıyordum, hiçbir zaman yaptırmayı düşünmemiştim. Fakat o benim yüzümün ve ismimin dövmesini yaptırdı. 4 sene önce 'Sana bir sürprizim var' diye geldi, tişörtünü çıkardı ve vücudunda kendi yüzümü görünce şok oldum. Bu inanılmaz güzel bir hareketti çünkü bana olan aşkını ve bana ne kadar değer verdiğini göstermek istemişti. Sonra 'Sen de benden aynı şeyi yapmamı beklemiyorsun değil mi?' dedim o da 'Hayır, ama belki bir gün sen de benim ismimi yaptırırsın' karşılığını verdi.
SONRA Afrika'da Dünya Kupası vardı ve Wesley'in doğum gününe denk gelmişti. Ben de Hollanda Milli Takımı'nın teknik direktöründen bir saat onu görebilmek için izin aldım ve yanına gittim. Ona bir sürpriz yapmam gerek diye düşündüm. Ben de sırtıma 'Allah'a şükürler olsun ki Wesley var' yazdırdım.
GÖZLERİ DOLDU
AYNI gün içerisinde dövmemi yaptırdım ve Afrika'ya gittim. Wesley lobideydi ve lobide birçok insan bulunuyordu. İnsanların içinde üstümü çıkartamazdım. Ben de Wesley'e benimle birlikte tuvalete gelmesi gerektiğini söyledim. O da bana 'Hayır' karşılığını verdi.
SONRA EVLENDİK...
ONA bir sürprizim olduğunu ve mutlaka gelmesi gerektiğini söyledim, çıldırdığımı düşündü. Sadece bir dakika gelmesini istedim, o da tamam dedi. Tuvalette iki küçük çocuk gibiydik ve ona dövmemi gösterdiğimde gözleri doldu çünkü benim hiçbir zaman dövme yaptırmayacağımı, sadece onu çok sevdiğim için yaptırdığımı çok iyi biliyordu. Gerçekten çok mutlu oldu. Bu dövmeyi yaptırdıktan iki hafta sonra da evlendik. Evlenmek için Dünya Kupası'nın bitmesini bekledik."
KÖPRÜ BİZİM İÇİN G.SARAYLI OLDU
BOĞAZ Köprüsü muhteşem. Yeni evimize taşındık ve mutfağımızın penceresinden bütün köprüyü görebiliyorsunuz. Köprü o akşam Sarı-Kırmızıydı, biz de bu manzara eşliğinde romantik bir şekilde yeni evimizde ilk akşam yemeğimizi yerken, Wesley bana 'Şuna bak, köprü bizim için G.Saray Köprüsü olmuş' dedi.
BİR KIZI ÖZGÜR BIRAK
YOLANTHE, Hindistan'da küçük yaşta evlendirilen kızlar için başlattığı 'Bir kızı özgür bırak' projesini de şöyle anlattı: "Hindistan'da yedi-sekiz yaşlarındaki küçük kızları ailelerinden ayırdıklarını ve onlara tecavüz edildiğini öğrendim.
HİNDİSTAN'A gittim ve orada ne olduğunu görünce çok üzüldüm. Bence bir çocuğun başına gelebilecek en kötü şey. Bedenlerini bile onlardan almak istiyorlar. 5 yılda bir çok kızı kurtardık."
EZAN SESİ MÜTHİŞ BİR DUYGU
İSTANBUL çok otantik ve etkileyici... Yeni evimin balkonundan da ezan sesini duyduğum zaman sözleri Arapça olduğu için anlamasam da hissediyorum ve 'Evet, Türkiye'deyim' diyorum. Bu müthiş bir duygu. Başka bir ülkeye ve şehre gitmek bazen cesur bir harekettir. Fakat Allah sizin yanınızda oluyor. Ve şu an çok mutluyuz. Muhtemelen Türkiye'de çocuklarımız olacak. Anne olmayı çok istiyorum.
BİTKİNİM WESLEY
TÜRKÇE öğrenmeye çalışıyorum. Çünkü Türkiye'de yaşıyorum, pek çok Türk arkadaşım var ve bence burada yaşadığımı hissetmek için bu dili öğrenmem lazım. Bu o ülkeye olan saygı da demektir. Ben de bu yüzden elimden geldiğince Türkçe öğrenmeye çalışmalıyım. ABD'den gelirken uçakta, 'bitkinim' kelimesini öğrendim. Eve geldim ve çok yorgundum, Wesley'e 'bitkinim' dedim. Kulağıma müzik gibi geliyor.
YENGELİK ÇOK ŞEKER
Twitter'da, 'yenge' sözcüğünü gördüm. Türk arkadaşlarıma anlamını sordum. Çok şeker bir durum, demek ki beni aileden biri olarak görüyorlar.