ALİ ECE - ANALİZ
Hepimizin malumu: İzlanda ile tarihimizde 7 kez karşılaştık, sadece 1 kez yenebildik. Tarihinde hiçbir Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası'nın finallerine katılma hakkı kazanamayan İzlanda, uzun süre Türkiye'nin bir nevi "gülyabanisi" gibi oldu.
320 bin nüfusa sahip İzlanda, 2014 Dünya Kupası elemelerinde belki de tarihinin en iyi performansını sergiledi. Elemelere 6. torbadan girip Play-Off’a kalmayı başaran ilk ve şimdilik tek takım olan İzlanda, eğer Play-Off turunda Hırvatistan'ı eleyip Brezilya 2014 biletini alsaydı, Dünya Kupası’na katılan en küçük nüfuslu ülke olacaktı.
İzlanda'nın son yıllarda tarihinin en iyi seviyesine ulaşmasında 2 ana faktörden birisi İsveç teknik direktörüyken sarı-lacivertlileri üst üste 5 büyük turnuvanın da finallerine götürmeyi başaran Lagerback'ın İzlanda'nın başında olması. İkincisi ise İzlanda'da iklim şartları yüzünden futbol sadece 6 ay oynanabildiği için daha fazla milli oyuncularını yurt dışına ithal etmeleri ve bunun semeresini almaları. Lagerback'ın Türkiye maçı için seçtiği 23 kişilik kadrodan 19 oyuncu yurt dışında forma giyiyor.
13 OYUNCUDAN 6’SI U21’DEN
Ülkemizde oyuncularının telaffuzu zor isimleri ve baba-oğul Gudjohnsen’lerin aynı maçta forma giymesi ile hatırlanan İzlanda’nın yeni potansiyelini ilk fark eden futbol insanlarından birisi de bizzat Lagerback olmuştu. “İzlanda A Milli Takımı teknik direktörlüğü için gelen teklifi değerlendirirken alt yaş gruplarına baktım. Orada daha önce İzlanda futbol tarihinde olmayan bir potansiyel vardı. İzlanda’nın hep iyi oyuncuları oldu ama bu iyi oyuncular aynı jenerasyonda beraber oynama şansı bulamadılar. Bu kez farklı olmasındaki en büyük nüans burada!” diyen Lagerback, o 2011 yazında U21 Avrupa Şampiyonası’nda mücadele eden İzlanda U21 takımından birçok oyuncuyu göreve gelir gelmez A milli takıma monte etmeye başladı. İzlanda’nın Play-Off vizesini aldığı maçta Lagerback’ın sahaya sürdüğü 13 oyuncudan 6’sı, 2011’deki U-21 Avrupa Şampiyonası’nda İzlanda kadrosundaydı. O turnuvada A grubunda yer alan İzlanda U21 takımı, ev sahibi Danimarka ve güçlü İsviçre’nin olduğu grupta 3’lü gol averajı sonucu kıl payı elenmişti.
FUTBOL ÜLKESİ OLURLAR MI?
Lagerback'ın gençleri, en popüler spor dalı futbol olmayan ülkede de yeni bir heyecan yarattı. Dünya Kupası Play-Off'unda Hırvatistan’la İzlanda’da oynanacak maçın biletleri maçtan 2 ay önce 4 saat içinde satıldı. 30 bin küsur kişilik stadın tüm biletleri çoktan tükenirken İzlanda’da yaşayan yaklaşık her 10 İzlandalı’dan biri maça bilet almış oldu!
FORVETTE DOĞAÇLAMA YAPIYORLAR
Lagerback, klasik ultra disiplinli ve fizik güce dayalı İzlanda futboluna, daha fazla inisiyatif alan ve teknik ağırlıklı yaratıcı doğaçlamalara dayalı bir hücum hattı ekledi. Sigurdsson- Sigthorsson- Finnbogason 3'lüsünün sürüklediği bu 2014 elemelerinde fark yaratan hücum hattından Finnbogason sakatlığı nedeniyle Türkiye maçı kadrosuna alınmadı. Ajax santrforu Sigthorsson ise sezona çok iyi bir başlangıç yapamazken, Tottenham'dan Swansea'ye dönen Sigurdsson, Fabregas'la beraber İngiltere Premier Lig'de asist krallığı tahtında oturuyor. Şu ana kadar Galler ekibi Swansea formasıyla 3 Premier Lig maçında 4 asist 1 gole imza atan Sigurdsson'a ekstra dikkat etmemiz lazım.
DANİMARKA’YI HİÇ YENEMEDİLER
Son tahlilde, hazırlık maçında yendiğimiz Danimarka'nın İzlanda'ya göre bireysel açıdan daha yetenekli oyunculara sahip olduğunu ve hatta İzlanda'nın tarihi boyunca Danimarka ile oynadığı 21 maçta da hiç galibiyet alamadığını da hesaba katalım. İzlanda'nın Danimarka'dan daha üstün olduğu tek özelliği duran topları. Eğer Danimarka maçının 47. dakikasındaki gibi 7 yıl önce Moldova'dan 25 metrelik taç sonrası yediğimiz golü hatırlatan hataları yapmazsak İzlanda karşısında da galibiyete yakın olan taraf olabiliriz.