Saffet Sancaklı, TRT Spor'da Yasin Dallı'nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen Ajans Saati programında Anadolu Ajansı Spor Haberleri Yayın Yönetmeni Ersin Şiyhan, Demirören Haber Ajansı Spor Müdürü Uğur Demirkırdı ile İhlas Haber Ajansı Spor Müdürü Mustafa Karagöl'ün sorularını yanıtladı.
Türk sporunun büyük problemlerinin olduğunu aktaran Sancaklı, "Yıllardır bunları dile getiriyoruz. Gittikçe batağa gidiyoruz. Şu an gelinen noktada kulüplerimiz iflas etmiş durumda." dedi.
Kulüplerin yaşadığı sorunların taraftarları statlardan uzaklaştırdığını vurgulayan Sancaklı, "Durum böyle olunca bundan herkes rahatsız olmaya başladı. Süper Lig'deki seyirci ortalaması 13 bine düştü. TFF 1. Lig'de ortalama 2 bin 800. Artık millet statlardan kaçmaya başladı. Yayıncı kuruluş parayı kurtaramadığını söylüyor. Kulüpler reklam alamıyor. Durum çok kötüydü. Bu iş başta Gençlik ve Spor Bakanlığı olmak üzere hepimize düşüyor. Bakanlık ve Meclis'in bunu durdurması lazım. Kulüpler devamlı Ankara'ya gelip Sayın Cumhurbaşkanı'na çıkıyor, Bakan Bey'e ve bize geliyorlar. Bir şeyler istiyorlar. Bu iş artık dipsiz bir kuyu. Bu kuyuya ne atarsanız atın aşağı gidiyor." diye konuştu.
Gelişmelerin taraftarları düşman ettiğini savunan Saffet Sancaklı, şöyle devam etti:
"Taraftar ayrıştı. Eskiden taraftarlar birbirini kızdırırdı, rekabet vardı. Şu anda gelinen nokta düşmanlık. Artık iş futbol terörüne doğru gitmeye başladı. Başarısızlık oldukça, Avrupa'da bir şey olmadıkça, istedikleri futbolu göremedikçe taraftarlar birbirine düşman olmaya başladı. Bu da kulüp başkanlarının işine geldi. Hangi başkan daha çok saldırırsa reyting yapmaya başladı. Onu gören diğer başkanlar da bağırıyor. Böyle olunca kulüpler birbirine düşman oldu. Gelinen noktada saygıyı, sevgiyi ve sportmenliği tamamen arkada bıraktık, işi kine ve düşmanlığa çevirdik."
Sancaklı, duruma devletin el koyduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bu işe mutlaka devletin el koyması lazımdı. Çalıştayın ilk dakikasında kafamda hiçbir şey olmayacağına dair şüphe vardı. Birinci dakikada gördüm ki çok iyi bir iş yapmışız. Sayın Bakanımız ve ekibini kutluyorum. Bu çalıştay Türk sporunun dönüm noktası olabilir. Konuşulanlar Bakanlıkta toplanacak. Kısa bir sürede yapılacak çalışmanın ardından rapor çıkacak. Bu raporun sonunda kulüpleri ve federasyonları nasıl ayakta tutacağımız, bir daha böyle bir şey yaşamamak için hangi sistemi kurmamız gerektiğine belirleyeceğiz ve mecliste yasaları çıkaracağız. Türk sporu böylelikle yeni bir sayfa açacak."
"Kulüpler yasasını çıkaracağız"
Saffet Sancaklı, spor federasyonları ve kulüplerle ilgili yasanın yakında çıkacağını söyledi.
Yasanın çıkmasına daha önce kulüp başkanları ve yöneticilerinin engel olduğunu anlatan MHP Milletvekili, "Bir kulüp başkanı 10 milyon dolar borçla alıyor, 5 sene yönetim, giderken 150 milyon dolar borç bırakıyor. Bir enkaz ve facia bırakıyor. Yasada aradaki 140 milyonu soracak kimse yok. Kulüpler Birliği Yasası 8 yıl önce yazıldı. Güzel de bir yasaydı. Şimdi onu güncelleyeceğiz. Bir madde de kulüp başkanları ve yöneticilerin bulundukları dönemdeki zarardan sorumlu olması. Bunu kulüp başkanları ve yöneticiler çıkarttırmadı. Siyasilere baskı yaptılar. Çünkü çıkarsa istedikleri gibi at oynatamayacaklar. Şu anda çiftlik gibi yönetiyorlar. Başkanın iki dudağının arasında. Oyuncuyu alıyorlar ama o parayı nasıl ödeyeceksin, kimin cebinden çıkıyor, bu kulüp ne hale düşecek umurlarında değil. Meclise gittiğim günden beri kulüpler birliği yasası diye bastırdım. Bugün gelinen noktada çalıştayın ardından bu yasayı meclise getireceğiz, inşallah da çıkaracağız." şeklinde görüş belirtti.
"Evin yaramaz çocuğunu idare ediyorlar"
Sancaklı, UEFA Finansal Fair Play kurallarının uygulanması durumunda bazı büyük kulüplerin küme düşürülmesi gerektiğini ancak UEFA'nın buna müsaade etmediğini bildirdi.
Uzun zamandır kulüpleri UEFA'nın yönettiğini kaydeden Saffet Sancaklı, şöyle konuştu:
"Yasayı kulüp başkanları istiyor. Onların da başı belada, kurtulamıyorlar. Türkiye'nin en zengin adamı bir kulübün başına geldi ama çözemiyor. Sistem kilitlenmiş. Para koymak istiyorsun ama UEFA ile FIFA buna müsaade etmiyor. Yıllardır kayyum olarak atanmışlar. UEFA, sezon başı harcama limitlerini belirliyor. O limiti geçtiğin zaman turnuvalara katılamama, transfer yasakları veriyor. Bundan sonrası küme düşme. Aslında büyüklerimizin bir kısmının Finansal Fair Play kuralları gereği küme düşmesi lazım ama UEFA müsaade etmiyor. Türkiye'de dönen para 2 milyar dolar. 300-400 yabancı futbolcu oynuyor. 500 milyon dolar da yayıncı kuruluş veriyor. Büyüklerden birinin küme düştüğünü düşünsenize. 2 milyar ve yayın olmayacak, 300-400 yabancı futbolcu ne yapacak? Evin yaramaz çocuğunu idare ediyorlar ama deniz bitti."
Kulüpleri bir hastaya benzeterek "Bundan sonra bu hasta tedavi olacak. Bu kulüpleri yaşatmak zorundayız." diyen Sancaklı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çalıştaya katılan herkes ikna oldu ama sokaktaki taraftarı ikna etmezsek hiçbir şey yapmamış oluruz. Ben elimden geleni yapacağım ama herkesin yapması lazım. Transfer sezonunda taraftarlar oyuncu alınması için bastırıyor ama aslında kulüp iflas etmiş. Bunu aldırarak kulübe kötülük yapıyorlar. Buradaki en haklı ve masum taraf, taraftarlar. Lütfen bir süre kulüpleri transfer için sıkıştırmayın. Alamazlar. Kulüp başkanları çıkıp anlatsın. Bu millet anlayışla karşılar."
TFF Başkanlığı
MHP Milletvekili Sancaklı, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanlığı hedefi olmadığını ancak ihtiyaç duyulması halinde görev alabileceğini dile getirdi.
Gelecek 4 yılda milletvekili görevinin bulunduğunu hatırlatan Sancaklı, "Şu anda milletvekiliyim. TFF Başkanı olmama gerek yok. Çalıştayın sonunda bu işi becerirsek sistem kurulduktan sonra kimin başkan olduğunun önemli olmayacak. Milletvekilliğinden sonra böyle şerefli bir görev tabii ki olabilir. TFF Başkanlığı gibi bir hayalimiz yok. Zaten futbolun içindeyim. Yarın, Türk futboluna hizmet etmek için orada olmamız gerekirse orada oluruz ama şu anda mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.
Şampiyonluk adayı
Saffet Sancaklı, Süper Lig'deki şampiyonluk adayıyla ilgili, "Dört büyüklerin bir istikrarı yok. Bir hafta iyiler, sonrasında yoklar. Şu an en istikrarlı takım olarak Sivasspor'u görüyorum. Çok büyük yıldızları yok ama bir standartları var. Rıza Çalımbay hocayı ve yönetimi tebrik ediyorum. O standart lig sonuna kadar devam edebilir. Büyüklerde de kim daha çabuk toparlanırsa öne geçer ama öyle bir fotoğraf görmüyorum." diye konuştu.
"VAR'a karşıyım, Türkiye'dekine komple karşıyım"
Sancaklı, Video Yardımcı Hakem (VAR) uygulamasına karşı olduğunu belirtti.
VAR'ın futbolun doğasını öldürdüğünü savunan eski milli futbolcu, "VAR'a karşıyım. Düzgün olan VAR'a da karşıyım. Türkiye'de düzgün uygulanmıyor, ona komple karşıyım. VAR, bence futbolun doğasını öldürüyor. Futbol hatasıyla iyisiyle kötüsüyle seviliyor. VAR'ın adalet getirdiğini söylüyorlar. Biraz Anadolu takımlarının işine gelmiş gibi ama futbolun içinde barındırdığı şeyleri engelledi. Türkiye'deki VAR'a hepten karşıyım. Üç hakem VAR'da 24 kameradan seyrediyor, 4 hakem de sahada bulunuyor. 7 hakem, 24 kamera var ama doğru karar veremiyorlar. Doğru, düzgün, şerefli, haysiyetli, onurlu insanları koymazsan bin tane kamera, 500 tane VAR koy ama adalet gelmez." ifadelerini kullandı.
"Arda Turan'ı kazanmak gerek"
Sancaklı, Medipol Başakşehir ile sözleşmesini fesheden Arda Turan'ın kazanılması gerektiğini söyledi.
Arda Turan'ın bazı hatalar yaptığını anlatan Sancaklı, şöyle devam etti:
"Hepimiz hata yaptık. Arda uçakta bir hata yaptı, olabilir. Arda o olayın üstüne Fatih hoca ve yöneticilerle aradaki problemi kişiselleştirdi. Basın toplantısında milli takımı bıraktığını söyledi. Arda, Barcelona'da oynuyordu. Bizim gururumuz, Türkiye'yi temsil etti. Arda şimdi 32 yaşında. Mutlaka kazanmak lazım. Fatih hoca Arda'yı silmişken 'Kazanmak lazım.' diyor. Doğru söylüyor. Burada en büyük görev Arda'ya düşüyor. Bu yaşta futbolu bırakacak hali yok. Bir yerde oynaması lazım ama orada Arda Turan gibi oynaması lazım. Arda hatalarını kabul edecek ve 'Bundan sonra Arda Turan olacağım.' demesi lazım. Yetenek duruyor, kaçmıyor. Arda'yı bir takımda oynarken görürsem sevinirim."
Türkiye'de forma giyen golcüleri değerlendiren Saffet Sancaklı, "Şu anda Sivassporlu Yatabare, Alanyaspor'daki Cisse her türlü gol atıyor. Trabzonspor'un santrforu Sörloth enterasan bir oyuncu. Stoperlere bir tüyo vereyim; arkasını döndüğünde sol tarafını kapatın. Hala açık bırakıyorlar ve adam vurup gol atıyor. Fenerbahçe'de Muric'i çok beğeniyorum. Böyle devam ederse 1-2 senede Avrupa'nın en iyi takımlarında görürüz. Beşiktaş'ta Burak biraz sendeledi. Umut Nayir fena santrfor değil ama fazla şans bulamıyor. Galatasaray'da Falcao var. Futbolculuğuna diyecek bir şey yok." şeklinde görüş belirtti.