Sancaklı, Gençlik ve Spor Bakanlığınca Ankara'da düzenlenen Spor Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayı'nın üçüncü günü basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Bu çalıştayla Türk sporunun daha ileri bir noktaya gideceğine dair umutlandığını belirten Sancaklı, "5 yıldır milletvekiliyim. Bugünleri görebilmek için büyük çabalar sarfettim ve gördüm ki artık devlet kademesinin en yukarısından Sayın Cumhurbaşkanımız’dan başlayarak herkesin haberi var. Herkes bu işlerin düzelmesini istiyor. Çünkü spor dediğiniz şey siyaset üstü bir şeydir. Parti ismi zikretmeden siyaset üstü bir olaydır spor. Çalıştayı düzenleyen Sayın Bakanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum. Şahsım adına eski bir milli sporcu olarak çok memnun olduğumu söylemek istiyorum." diye konuştu.
Sancaklı, 64 federasyon başkanının bugün Türk sporu ve problemlerini görüşüp, neler yapabileceklerini konuştuklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu çok sevindirici bir şey. Beni en çok mutlu eden şey şu. Bu çalıştay usulen, görüntü olsun diye yapılmış bir çalıştay değil. 3 gündür buradayız. Kulüp başkanları ve federasyon başkanları ‘Sorunlar belli. Bu sorunları nasıl çözebiliriz?’ diye proje yapıp gelmişler. Bu görüntüye ve bu ortama çok sevindim. Bu çalıştay bittikten sonra Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu önderliğinde bakanlıkta bir rapor hazırlanacak. Problemler nedir bunların çözümü önerileri adı altında çalışma yapılacak ve sonra TBMM’ye bir rapor sunulacak. İnşallah mecliste bu kanunları çıkararak Türk sporunun önündeki problemleri bitirip çözüm önerilerini sunmuş olacak."
"Yıllardır Türk sporunda ve Türk futbolunda problemler var. Kulüpler battı. Ayakta kalacak kulüp kalmadı." diye dert yandıklarını anımsatan Sancaklı, şöyle devam etti:
"İşte bu çalıştayın sonucunda buradan çıkacak rapordan sonra TBMM’de yapılacak kanunlarla artık Türk futbol kulüpleri ve federasyonları bir standarta kavuşacak. Bunun bir anayasası yazılıp öyle yönetilecek. Bu kanunları çıkarırsak kulüp başkanlarının ve yöneticilerinin kim olduğu bugünkü kadar önemli olmayacak, çünkü sistem çalışacak.”
Sancaklı, gazetecilerin Mustafa Cengiz ile Ali Koç arasındaki polemik konusundaki sorusuna şöyle cevap verdi:
“Bir kere burası devletin organizasyonunda bir yer. Hiç kimse kimseyle kavga edemez ve belli sınırları aşamaz. Neticede Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil ediyoruz. Fakat şöyle şeyler oldu. Kulüp başkanları ve hepimiz fikirleri açık açık söyledik. Zaten bu toplantının ana nedeni bu. Bu işlerin bu hale gelmesinde bir kişinin suçu yok ki. Kulüp yöneticilerinin, kulüp başkanlarının, federasyonların da, bakanlığın da, Saffet Sancaklı’nın da seyircinin de, basının da suçu var. Bunu bir kişinin üzerine atmak doğru değil. Burada tekrar ediyorum beni en mutlu eden şeylerden birisi masada herkesin rahatlıkla konuşmuş olması. Notlar alındı. Devletin kayıtlarına girdi. Ufak tefek anlaşmazlıklar da oldu. Benim de hoşuma gitmeyen konuşmalar oldu. Başkalarının da benim konuşmalarım hoşuna gitmemiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlettir. Türk sporu büyük bir krizdedir. Bunu nasıl çıkaracağız? Bunun için gerekirse kavga da ederiz. Fakat benim bulunduğum salonda öyle söylenen bir kavga olmadı.”
Sancaklı, kulüplerin limit artırma taleplerini doğru bulmadığını ifade ederek, “Ben olsam yüzde 1 bile limit sağlamam. Neden? Zaten batmışız biz. Şu anda hep bir şeye kilitleniyoruz. ‘Limit şu kadar mı olsun bu kadar mı olsun?’, ‘Yabancı 14 mü olsun 10 mu olsun?’ Hayır arkadaşlar. Sistemi kuracağız ve her şey yoluna girecek. Bugün yüzde 30 limit aşımı verilmiş. Neye verilmiş? Zaten iflas etmişiz. Sonra yüzde 40 limit aşımı verelim sonra yüzde 30’a geri alalım. Olmaz. Kanunu bir kere koyacağız tavizsiz bir şekilde herkese aynı uygulayacağız. Çünkü bu kulüpleri ayakta tutmak zorundayız. Büyük takımlar dediğimiz kulüplerin bugün 20-25’er milyon taraftarı var. Bu insanlar üzgün. Futboldan ve kulüplerden memnun değiller. Düşmanlık tohumları atılıyor. Artık insanlar birbirine rekabetten çok düşman olmaya başladı. O yüzden bunun önünü kesmek zorundayız. Devlet olarak bunun önünü kesip yolu açmamız lazım. Kişisel kavgaları bırakın. Kim doğru bir şey yapıyorsa 'doğru yaptı' diyeceğiz. Yanlış yapan adama da alemi cihan olsa 'sen yanlış adamsın' deyip onu bu ortamdan uzaklaştıracağız.” diye konuştu.