Goal.com.tr
Futbol tarihinin en unutulmaz golcülerinden biri olan Romario, geçmiş kariyerini ve futbolculuk hayatından kesitleri anlattı.
Goal.com.tr'nin The Players Tribune'den aktardığına göre, Barcelona ve Brezilya Milli Takımı'nda sergilediği performansla bir döneme damgasını vuran Romario'nun kendisini anlattığı yazının öne çıkan satırları şu şekilde:
-"Bazı kulüplerle parti yapmama izin veren sözleşmeler imzaladığım doğru. Ama antrenmanları hiçbir zaman kaçırmadım. Bu durumu netliğe kavuşturmak istiyorum."
-"Kariyerimin son bölümünde Brezilya'ya döndüğümde çalıştığım başkanlara sabah erken uyanmanın benim için zor olduğunu ve bu yüzden öğleden sonraki antrenmanlara katılacağımı söyledim."
-"Benim uyumadığımı söylüyorlardı ama uyuyordum ve sadece geç uyanıyordum. Antrenman yapmadığım söyleniyordu ama yapıyordum. Sadece sabah 9'da çalışmak yerine daha geç saatte çalışıyordum."
-"Yöneticiler bu durumu kabul etmişti ve bu artık benim değil teknik direktörün sorunuydu. Maçtan önceki geceler hiç dışarı çıkmadım. Pazar maçımız varsa Cuma günü dışarı çıkardım. Tanrıya şükür hiç uyuşturucu kullanmadım. Bir damla bile. Eğlenmek için harcanman gerektiğini kim söyledi?"
-"Fluminense'de oynadığım dönemde bir maç öncesi plajdaydım. Bütün günü sahilde geçirmiştim ama takım arkadaşlarım maça neredeyse 24 saat hazırlanmıştı."
-"Nedense o maçta oynamak istedim ve doğruca Maracana'ya gittim. Stadyuma girdiğimde oyuncular ısınmaya başlamıştı bile."
-"Ayağımda plajdan kalma kumları soyunma odasında temizledim. İlk kez 11'de başlayacak Marcelo adında bir çocuk vardı. Bütün ailesi maça gelmişti ama o zavallı çocuk yerine ben başladım."
-"Her neyse, iki gol attım ve kazandık. Zihinsel hazırlığım çok basitti: Maça yetişmek, formayı giy ve gol at. Bundan başka bir sır hiçbir zaman olmadı."
-"Babamın beş emri vardı. Uçurtma uçurmamak, şarap içmemek, uyuşturucu kullanmamak, kimsenin bizle dalga geçmemesine izin vermemek ve birinin elini sıktığınızda bunu sertçe yaparak gözlerinin içine bakmak. Hayatım boyunca bu emirleri takip ettim."
-"Kendimi her zaman en iyi şut çeken oyuncu olarak gördüm. Şut atmak imkansız olduğunda pas verirdim. Basketbolda olduğu gibi, son saniyede üç sayı atmanız gerektiğinde topu Michael Jordan'a verirdiniz. Ben de şut çekebileceğim zamanlarda hep kaleyi düşünürdüm."
-"Barcelona'da oynadığım dönemde birlikte çalıştığımız Johan Cruyff futboldaki en iyi arkadaşlarımdan biriydi. Çalıştığım en iyi antrenördü."
-"Barcelona'ya transfer olduğumda en sevdiğim numara 11'di ve bu numarayı giymek istiyordum ama o bana 10 numarayı verdi. Sebebini onun döneminde en iyi oyuncuların 10 numarayı giymesi olarak açıklamıştı ve bu nedenle 11'den vazgeçmiştim."
-"Bu yüzden sonsuza kadar 10 numara olarak kaldım."
-"94 Dünya Kupası'nda teknik heyettekiler kupaya katılamazsak ülkeyi terk etmeleri gerektiğini biliyorlardı ve puan almak zorunda olduğumuz Uruguay maçından önce beni kadroya almak zorunda kaldılar."
-"Ben ise baskı hissetmedim. Sadece iyi vakit geçirmek için oradaydım. Teknik heyettekilere beni daha önce aramaları gerektiğini göstermek için oynadım ve maçı bence 1'den 10'a kadar puanlamamız gerekirse 11'le tamamladım."
-"Her zaman Dünya Kupası'nı kazanacağımızı ve kazanamazsak bunun benim hatam olacağını söyledim. Kadromuzun kalitesini biliyordum ve hayatımın turnuvasını oynayacağımdan emindim"
-"Kariyerimdeki 1000. golü attığımda 41 yaşındaydım. Bacaklarımın yapmayı reddettiği işi beynimle yapmam gerekiyordu."
-"Nereye koşacağımı, savunmaların presinden nasıl sıyrılacağımı düşünmem gerekiyordu. Bininci golümü görmeleri için dünyanın her yerinden arkadaşlarımı maça davet ettim. Hollanda, Avustralya ve Miami'den gelenler oldu. Maça geldiler ama ben gol atamadım."
-"Sonra bir maçıma daha geldiler ve daha sonra bir kez daha. Üç kez geldiler ama üç maçta da gol atamadım. Herkes büyük parti için hazırdı ama onların geldiği maçlarda bunu başaramadım."
-"Ben her şeydim: P*z*v*nk, kendini beğenmiş, pislik, p*ç..."
-"Liste ok uzun ama her eylemi gerçekleştiği zamana göre değerlendirmeniz gerekir. Daha önce farklı bir adamdım ve futbol dünyası da daha farklı bir yerdi. Sıfırdan başladım ve zirveye çıkmak için çok mücadele etmem gerekti."
-"İyi ya da kötü yaptığım her şey kalbimle oldu."
-"Hepsini tekrar mıyım? Evet. Ama zaman herkes için geçiyor. 56 yaşına girmek üzereyim. Artık daha sakinim. Bu yüzden muhtemelen aynı şeyleri yapardım ama farklı bir şekilde."