Rekabetin 5 elementi

Derbi, şüphesiz tarihi boyunca çok sayıda önemli ana tanıklık etti. FourFourTwo, biraz tarihin derinliklerine inerek bunların arasından beş tanesini maddeleştirdi

1

1- İLK KAVGA

Ezeli rekabet tarihi kavgalara fazlasıyla aşina! İlk olarak, 25 Mayıs 1913’de Fenerbahçe ve Galatasaray arasında Kadıköy’de oynanan özel maç yarım kalmıştı. O gün tarihte ilk defa iki takımın da ikinci ve üçüncü takımları da karşılaşmıştı. Maçların ikisini de Fenerbahçe kazanmıştı. A takımlarının maçları 0-0’lık beraberlikle devam ederken 60. dakikada Emin Bülent’in bir şutunu Fenerbahçeli Mateosyan tutmuştu. Hakem blokajın çizgi içinde yapıldığına kanaat getirmişti. Gol verilince Fenerbahçeli futbolcuların itirazlarına halk da katılınca hakem sahayı terk edip gitmişti. Hakem golü verdiğinden maç 1-0’lık Galatasaray üstünlüğüyle tescil edilmişti. Neyse ki maçlar artık yarım kalmıyor.

2- FORMA DEĞİŞTİRME EFSANESİ

Futbol tarihçisi Melih Şabanoğlu’na göre Galatasaray kurulduğu yıllarda herkesin de bildiği gibi, fazla seyircisi olmayan bir lise takımıydı. Ancak ne hikmetse Fenerbahçe’nin en büyük rakibi de bu lise takımı olmuştu. Galatasaray’ı halka açan kişiyse Metin Oktay’dı. Fenerbahçeliler nasıl şimdilerde Arda’yı takımlarında görmeyi istiyorlarsa, o dönemde de Metin Oktay’ı sarı lacivert forma ile görmek istiyorlardı. 23 Ağustos 1969’da Metin Oktay’ın jübilesi oynandığında bu hayallerini Metin Oktay’a Fenerbahçe formasını beş dakikalığına da olsa giydirerek gerçekleştirebildiler.

3- LİSE vs MÜTEAHHİT

Galatasaray’ın kurucularının tümü Galatasaray Lisesi kökenli olduğu gibi başkanlarının da büyük bir kısmı temelleri 1481’de padişah II. Bayezid tarafından atılmış olan eğitim kurumundan mezun. Daha futbol bile icat edilmemişken saraya hizmet edecek insan yetiştirmek amacıyla kurulan Galata Sarayı Enderun-u Hümayunu yönetimsel bağlamda ne ifade ediyorsa, Fenerbahçe için de Aziz Yıldırım, Tahsin Kaya gibi müteahhitler o kadar tarihsel öneme sahipler. Böyle derin bir tarihsel köken analizi söz konusuysa o zaman Galata Sarayı Enderun-u Hümayunu’nun kurulduğu yıllarda dünyanın en şaaşalı binalarını inşa eden Mimar Sinan şimdilerde yaşasa Fenerbahçe’ye başkan olmaz mıydı sizce?

4- TRANSFER REKABETİ

Son 50 yılda Fenerbahçe-Galatasaray derbisi sadece saha içiyle sınırlı kalmadı, özellikle transferde yaşanan rekabet, derbinin daha da ateşlenmesine sebep oldu. Fuat Hüsnü Kayacan ve Horace Armitage gibi öncü isimlerin yanı sıra 1986’da Fenerbahçe’de oynarken “Almanya’ya döneceğim” diyerek bonservisini alan ama uçağa binmeden önce soluğu Florya’da alarak Galatasaray’a imza atan İlyas Tüfekçi gibi birçok yıldız iki takımı birbirine düşürerek ezeli rekabeti körükledi. Fenerbahçe’de oynarken efsanevi 3-0’dan 4-3’lük maçta sarı-lacivertlilerin 3 golüne imza atan Hasan Vezir, az para aldığı için kızıp Galatasaray’a giderken futbol tarihimizin en unutulmaz “adam kaçırma” macerasında başroldeydi. Bir de tabii Rıdvan gibiler var: Galatasaray’ın daha çok para teklif etmesine ve sarı-kırmızı formayla poz vermesine rağmen çocukluk aşkı Fenerbahçe’yi seçen Rıdvan, halen Fenerbahçe deyince ilk akla gelen isim.

5-PROFESYONEL LİGİN ŞAMPİYONU KİM?

Rekabet kazanılan kupaların sayısıyla da ölçülüyor. Böyle olunca da kimin daha çok şampiyon olduğu tartışılıyor! Alp Bacıoğlu’na göre ligde Fenerbahçe’nin 26, Galatasaray’ın 18 şampiyonluğu var Bacıoğlu “Bugünkü Süper Lig’in dengi Milli Küme’de Fenerbahçe’nin 6 şampiyonluğu ve 3 de Türkiye futbol birinciliği var. Galatasaray’sa Milli Küme’yi bir kez kazandı. Bunların da yazılması gerekir” derken ona itiraz Melih Şabanoğlu’ndan geliyor.  Ona göre sorun ligin kuruluşundan bu yana sürekliliğin olmamasından kaynaklanıyor: “Milli Küme sadece İstanbul, Ankara ve İzmir şehirlerinden üç büyük takımın mücadele ettiği bir ligdi. Sadece 9 takımın ve üç şehrin katıldığı bir ligi daha sonra kurulan profesyonel lig ile bir tutmak ne kadar doğrudur tartışmak lazım.”

Sarı-kırmızı-lacivert olanlar

1907’den beri 55 futbolcu her iki takımda da oynadı

Bugüne kadar birçok futbolcu her iki ezeli rakibin de formasını giyme şerefine erişti. İşin aslı Fenerbahçe -Galatasaray hattındaki transfer trafiği Türkiye’de futbol tarihiyle neredeyse yaşıt. İlk olarak Fenerbahçe kulübünün atası olan Siyah Çoraplılar’ı kuran Fuat Hüsnü Kayacan daha sonra takım arkadaşı Horace Armitage ile beraber Galatasaray forması giydiler. Galatasaray’ın kurucusu Ali Sami Yen’in onayıyla Fenerbahçe’nin 4 numaralı kurucusu olan Galip Kulaksızoğlu, Fenerbahçe’de oynarken 1911’de Galatasaray’ın ilk yurt dışı maçında sarı-kırmızı formayı giymiş bir isim. Bu isimlerin yanı sıra aşağıdaki 52 isim daha ya doğrudan iki ezeli rakibin birinden diğerine transfer oldular ya da arada başka takımın formasını giydikten sonra sar-kırmızı-lacivert oldular: Hikmet Topuz, Hasan Kamil Sporel, Dalaklı Hüseyin, Necip Şahin, Ekrem Mahmut, Süleyman Tekil, Orhan Canpolat, Haydar Aşan, Hilmi Atakul, Necdet Erdem, Niyazi Tamakan, Selçuk Hergül, Naci Erdem, İsmet Uluğ, Refik Osman Top, Suat Subay, Rebii Erkal, Rasih Minkari, Kadri Aytaç, Bülent Varol, Ali Soydan, İsmail Kurt, Ruhi Karaduman, Şevki Şenlen, Raşit Çetiner, Güngör Tekin, Erdoğan Arıca, Engin Verel, Mehmet Oğuz, Erhan Önal, Arif Kocabıyık, İlyas Tüfekçi, Tanju Çolak, Mustafa Yücedağ, Semih Yuvakuran, Selçuk Yula, Hasan Vezir, Elvir Boliç, Benhur Babaoğlu, Sedat Balkanlı, Saffet Sancaklı, Ahmet Yıldırım, Sergen Yalçın, Emre Aşık, Fatih Akyel, Elvir Baliç, Haim Revivo, Abdullah Ercan, Mehmet Yozgatlı, Stjepan Tomas, Servet Çetin, Emre Belözoğlu, Kazım Kazım, Caner Erkin, Mehmet Topal. -FourFourTwo-