Prof. Dr. Turgay Biçer AKŞAM'a konuştu: Biz saldırarak kazanırız

Türkiye'nin spordaki büyük başarılarında pay sahibi olan Prof. Dr. Turgay Biçer, milli tabloyu AKŞAM Spor'a değerlendirdi: “Ulusal marşlar okunurken bile İtalya sonuçtan emindi. Bizim oyuncu yapımız hücuma yatkın. Saldırdığımız zaman başarırız. Anadolu Efes bunu yaptı. Geri çekilme, ürkeklik ve çekingenlik yaratabilir.”

AKŞAM Özel Röportaj

Kenan KARCI

İtalya karşısındaki kötü tabloyu Şenol Güneş, "Teknik, taktik, fizik... Her anlamda İtalya bizden iyiydi" diye değerlendirdi. Peki Milli Takım'ın kendi performansından çok uzak görüntüsünün psikolojik nedenleri neydi? Galatasaray'ın UEFA şampiyonluğu ve Türkiye'nin dünya üçüncülüğü gibi önemli sportif başarılarının yanı sıra birçok büyük başarıda milli sporculara mentörlük yapan Turgay Biçer'le bu konuyu masaya yatırdık. Marmara Üniversitesi BESYO Bölüm, Anabilim Dalı ve Egzersiz ve Spor Psikolojisi Derneği'nin kurucu Başkanı olan Prof.Dr. Turgay Biçer, Akşam aracılığıyla kamuoyuna ve Milli Takım'a şu mesajları verdi:

ZİHİNSEL VE DUYGUSAL KÖRLÜK YAŞADIK

"İtalya daha ulusal marşlar okunurken, kazanma arzusunu gösterdi. İtalyan oyuncular marşlarını söylerken bu tablo yüzlerinden okunuyordu. Baktığımızda bütün ekiple okudular. Yedek kulübesinde de bir coşku, heyecan, kalabalık vardı. Adamlar sonuçtan o kadar emindiler ki, psikolojik üstünlüklerini bu tablodan rahatlıkla görebilirdiniz. Bizim sporcularımızın kalitesi belli zaten. Hepsi Avrupa'da yonuyor. Fakat bir sezonu bitirdiler. Yeterince dinlenemediler. Geldiler kampa girdiler. Bir havuzdan çıkıp, diğerine girdiler. Yeterince uzaklaşma olmadı. Zihinsel ve duygusal körlük oldu.

UZUN ARADAN SONRA SEYİRCİ ATMOSFERİ ŞAŞKINLIK GETİRDİ

Dolayısıyla da bu performanslarına, kazanma arzularına yansıdı. Ayrıca seyirciler de bir faktördü. Seyirci atmosferinde de oynamak ayrı bir şaşkınlık getirdi. Bütün sezon seyircisiz maç oynanması, İtalya'ya coşku bize şaşkınlık getirdi. Uzun süredir yabancı olduğumuz bir durumdu. O şaşkınlığı atamadık. Teknikten, yetenekten çok bu duygu ve psikolojik faktörlerle geride kaldık. Bu durumda tamamen bir gevşeme olur, sporcu yeteneklerini ortaya koyamaz. Çünkü o enerjiden yoksundur. Uzun maratonda iyi başlamak önemlidir ama daha önemli olan iyi bir şekilde sonunu getirebilmektir.

YAPICI BİR İYİMSERLİK VE DİL BİRLİĞİ ŞART

Sporcuların bir an önce psikolojik antrenmanlarla desteklenerek, kazanma becerileri yükseltilmelidir. Her maça o maçın önemine göre psikolojik hazırlıklar yapılmalıdır. İtalya maçını yenilgi olarak değil de kazanamamak durumu olarak, ders, tecrübeli olarak algılamak lazım. Ve olabildiğince yapıcı ve iyimser bir çevre ve dil birliği oluşturarak amaca odaklanacak çalışmaların yapılması gerekir. Bunun için de takımda mutlaka bir uzman gerekir. Şenol Güneş tabii ki oyunculara dokunabilir ama bir uzmanla çalışsa daha iyi olabilir. Kaybedilmiş henüz bir şey yok ama kazanılacak çok şey var. Sporcular daha önce de kazandı, yine kazanabilirler. Önemli olan takım birlikteliğini ve takım ruhunu yükseltmektir.

BİZİ TAKIMIMIZ HÜCUM FUTBOLUNA DAHA YATKIN

İtalya maçında öğrenilen tecrübe her açıdan doğru kullanılırsa sonuçlar her açıdan lehimize dönebilir. Bizim oyuncu yapımız hücuma yatkın, tarihimizde de hep savunma değil de hücumla kazandık. Türk sporunda da bu eğilim artıyor. Anadolu Efes saldırarak kazandı. Aktif ve girişkenlik üzerine , enerji yükselten şeyler üzerine kurulmalı takım. Ama bu bilinçsizce değil, takım bütünlüğünde olmalı. Olur olmaz ama koşacaksınız, herkesten daha hızlı, daha çabuk, daha kararlı ve mücadeleci olmanız lazım. Savunma psikolojisi insanlarda bir geri çekilme, ürkeklik, çekingenlik yaratabilir. Akıllı bir kazanma arzusu ve doğru bir bilinçle çok şey yapılabilir."

Ayağa kalkın beyler!