Ömer Erdoğan şaştı bu işe: Yedek diye aldık vazgeçilmezimiz oldu

Süper Lig'in flaş ekiplerinden Hatayspor'un başarılı teknik direktörü Ömer Erdoğan, yakaladıkları harika performansın sırrını açıkladı. Savunmayı baştan aşağı değiştirdiklerini belirten Ömer Erdoğan, Burak Öksüz'ü yedek olarak aldıklarını ancak oyuncunun gösterdiği performans sonrası ilk 11'in değişilmez isimlerinden olduğunu dile getirdi.

Hatayspor'da sergilediği performansla taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanan Ömer Erdoğan, yakaladıkları başarının sırrını açıkladı. Geçen sezona göre savunma hattını toptan değiştirdiklerini dile getiren Ömer Erdoğan, "Burak Öksüz'ü yedek olarak düşünüyorduk fakat performansı bizim için sürpriz oldu. Ben oyuncularıma, 'Formayı buraya asacağım, siz gidip o formaları kendiniz alacaksınız.' Dedim" ifadelerini kullandı.

Sosyal medyada 'Regista' adlı programda Kaan Kavuşan ve Orhan Uluca'nın sorularını yanıtlayan Ömer Erdoğan'ın cevapları şöyle:

-Geçen seneye göre strateji değişikliğine gittiniz mi? Bu sezon biraz daha savunma güvenliğini ön planda tutuyor gibisiniz.

"Geçen sene de hücum futboluna önem veriyorduk ama savunma anlamında bazı sıkıntılar yaşıyorduk. Bu sene biz, savunma hattını komple yeniden oluşturduk. Daha süratli iki bek ve iki yerli stoper tercih ettik. Fatih Kurucuk'u Karagümrük'ten tanıyorduk, Burak Öksüz'ü yedek olarak düşünüyorduk fakat performansı bizim için sürpriz oldu. Ben oyuncularıma, 'Formayı buraya asacağım, siz gidip o formaları kendiniz alacaksınız.' dedim. Bu konuda adaletli olmak istiyorum. Oyuncularımız da bu şekilde devam ettiği sürece savunmayı bozmayı düşünmüyorum."

-Ligin en az gol yiyen takımı Hatayspor. Takımın komple değişmesinin olumsuz etki yapacağı konusundaki ezber bu şekilde yıkıldı mı?

"Bu konuda mütevazı olmayacağım. Bu, ekibimizin gayretli çalışmasının sonucu. Biz, oyuncularımızın eksikleriyle özel olarak ilgileniyoruz. Oyuncularımıza video analizlerle eksiklerini gösteriyoruz. Oyuncularımız da bu konuda kendilerini geliştirmek için gayret gösteriyorlar. Bu konuda oyuncularımızla çok güzel bir iletişimimiz var. Bizim oyuncularımıza antrenmanda veya antrenman dışında verdiğimiz değer, futbolcularımızı başarıya götürmeye yardımcı oluyor. Bunların hiçbiri bana göre tesadüf değil."

-Önde baskıyı Beşiktaş'a karşı bilinçli olarak mı uyguladınız?

"Evet, kesinlikle bilinçli olarak uyguladık. Bu baskıyı Diouf'la başlattık ve Beşiktaş'ın oyununu, oyun kurma özelliği zayıf olan stopere yönlendirdik. Beşiktaş'ın hücumlarının merkezden başlayarak özellikle kanatlardan olgunlaştığını biliyorduk, bunun için de rakibimize merkezde yakın oynayarak baskıyla topu kazanmayı planladık. Analizlerimizi buna yönelik yaptık. Borussia Dortmund maçı bizim için önemli bir örnek oldu. Biz de bu örneğe hafta boyunca çalıştık. Sahada da karşılığını aldık. Bu presi 90 dakika yapamazdık. Ben oyuncularıma çok baskılı başlayacağımızı söyledim. Bu presi zaman zaman yapmak istiyorduk. Golü bulduktan sonra ise Beşiktaş'ı 2. bölgede bekledik, burada karşılamaya önem verdik. Bu anlarda da bloklar arası bağlantıları iyi kapattık."

-Büyük takımlarla adınız sürekli olarak anılıyor. Hamburg'dan da teklif aldınız ve reddettiniz. 3 büyüklerden teklif gelirse ne düşünürsünüz?

"Bizim ismimizin bazı takımlarla anılması, Avrupa'dan menajerlerin bizi araması gurur verici ama bizim burada çok güzel bir çalışma ortamımız var. Çok iyi bir başkana ve yönetim kuruluna sahibiz. Başkanımız Lütfü Savaş'ın da bu noktaya gelmemizde emeği büyük. Taraftarlarımıza kavuştuk. Çok uzun vadeli, bu şekilde bir planım yok. Ben her antrenmanda yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Antrenman sonrasındaki görüntüleri bile izliyorum ve bu öğrenme süreci benim için bitmeyecek. Biz kulübümüzle güzel şeyler inşa ettik ama buradaki hedeflerimiz, vizyonumuz bitmedi. Şu an kafamda buradan gitme gibi bir düşüncem yok. Buraya faydalı olamayacağımı hissettiğimde gitmeyi düşünüyorum. Büyük konuşmamak gerekir ama şu an bu şekilde, burada devam etmek istiyorum."

-Maça dönecek olursak; kaleciniz Munir'in, her uzun topu Diouf'la buluşturması her ikisinin de başarısı. Bu uzun toplar, 3. bölgeye geçmenizi kolaylaştırıyor mu?

"Dünya futbolunda da Türkiye'de geriden stoperlerle oyun kurma isteği var. Sürekli geriden pas yapılarak oyuncu 3. bölgeye taşıma isteği var ama bu şekilde top çoğu zaman ileriye taşınamıyor. Biz de zaman zaman geriden oyun kurmaya önem veriyoruz ama rakibin önde baskılı oynadığını görürsek direkt topu 3. bölgeye taşımak istiyoruz. Burada da ikinci topları kazanmaya ve bu şekilde çok çabuk hücum etmeye çalışıyoruz. Hem Munir'in ayaklarının iyi olması, hem de Diouf'un topların bizde kalmasını sağlayacak özelliklere sahip olması; bunun bizim oyun planımızda yer almasını sağlıyor."