Oğuzhan’ın babasının oğluna söylediği gibi: ‘Merak etme oğlum Beşiktaş’ın forması en kötü ihtimalle 3. olur’. Bu vesileyle Beşiktaş adına sezonun en önemli 2 kazancı olan Oğuzhan ve Olcay’ı Beşiktaş’a kazandıran İbrahim Altınsay’a tekrar teşekkür etmek lazım.
Oğuzhan, hücuma dönük bir merkez orta saha olarak her şeyi çok iyi yapıyor. Bir şey hariç: Maalesef Ozzy’nin şutları, pasları ve araştırmacı driplingleri kadar harika değil. Ancak zamanla bu eksiği de Oğuzhan’ın futbol dilinden anlayan Oğuzhan kalitesinde bir teknik direktörle çok rahat kapatabilir. Ozzy, Sergen ve Şifo Mehmet’ten beri Beşiktaş’ın açık ara en kaliteli yerliofansif orta sahası. Ne kadar iyi futbolcuysa, o kadar da iyi bir çocuk Ozzy. TRTspor’da Fırat Günayer’in yaptığı güzel röportajda bir kez daha şahit olduğumuz gibi futbola olduğu kadar hayata da yetenekli pırıl pırıl bir çocuk. Amsterdam’da doğup sonra Londra’da yetişen adam oralarda bozulmadıysa hiçbir yerde kolay kolay bozulmaz, kimse merak etmesin. Hele öyle bir babası varken, hiç merak edilmesin!
49 GOL YENMEZ!
Beşiktaş’ta takım savunmasını düzeltmek adına savunma hattına ve ön liberoya da en az 2 Oğuzhan-Olcay kalitesinde transfer lazım. Çünkü bir sezonda yenilen 49 golün hiçbir bahanesi olamaz! Son düşen takım olan İBB’den 1 az gol yemek mi daha kötü yoksa? İBB’nin sol açığı Gökhan Süzen’i Beşiktaş sol bekine almak mı? Siz karar verin! Benim naçizane fikrim sezonun devre arasında Razvan Rat gelseydi, Beşiktaş dün gece en azından halen Şampiyonlar Ligi hedefini sürdürüyor olurdu. O zaman da geçen hafta da Beşiktaş’ta köstebeklik yapan yönetici ya da personel kimse başkanın hemen kovması gerekiyor!
Maçtan önce 3.lük garanti ve 2.lik imk‚nsızken bile Muhammed ile Hasan Türk’ü yok saymanın, oynatmamak anlaşılmaz. Bir bahane varsa bile hiç duymak istemiyorum! Saha içinde konuşan, takımını Beşiktaş kalitesinde konuşturan bir teknik direktör profilini özlüyorum. Madem Beşiktaş için de adı geçiyor, Prosinecki’nin sezon ortasında 15. sırada aldığı Kayseri’yi sadece genç yetenekleri geliştirerek 5. sıraya taşımasını da tebrik etmek lazım. Tabii ki Bielsa ya da Favre gibi iki dünya markasını tercih ederim ama onlar Beşiktaş’a gelmek istemiyorlarsa 9 yıl önce Lucescu’yu, sonrasında Del Bosque gibi 2 dünya markasını kovanlardan da hesap sormak hayati bir önem taşıyor.