AKŞAM SPOR
ORÇUN ÖZATEŞ
Dünyanın konuştuğu 21 yaşındaki Alperen Şengün'ün babası Kemal Şengün hala memleketi Giresun'da yaşıyor. Nam-ı diğer 'Balıkçı Kemal' 10 yıl önce mesleği bıraksa da tekne ve balık sevdası gönlünün bir tarafında hala yatıyor. Balıkçı Kemal eskiden olduğu gibi yine uykusuz, alacakaranlıkta yine ayakta... Ama bu kez 'ağa' takılacak balıkları değil, oğlu Alperen Şengün'ün 'fileye' dolduracağı basketleri bekliyor. Dün yine günlerden 'Alperen' ve baba Kemal Şengün, oğlunun Houston Rockets formasıyla S.A.Supurs ağlarına gönderdiği 45 sayıyı; oğlunun ilk hocası Salim Taslı ile birlikte gözleri dolu dolu izliyor.
Baba Şengün'ü erken saatlerde biraz da çekinerek arıyoruz. Öyle ya maçtan sonra yatıp, uyumuş olabilir. Ancak Kemal Bey'i uyku tutmamış. Hala maçın heyecanıyla duygularını anlatmaya başlıyor: "Bu akşam da maç var. Zaten uyku düzeni diye bir şey kalmadı. Maçtan sonra aradım, dedim ki; 'Oğlum niye 45 sayı atıyorsun. Biraz az atsaydın ya. Şimdi bunun üstüne nasıl çıkacaksın.' Tabii ki çok gururluyum, sevinçliyim. Çocuğumuz kendini aştı, her şeyi aştı. Bu gururu nasıl anlatabilirim diye bakıyorum. Başka şekilde ifade edemiyorum. Nasıl bir mutluluksa onu yaşıyoruz doya doya. Allah her babaya çocuğunun mürüvvetini görmeyi nasip etsin. Çoğu baba bunu yaşayamadan gidiyor. Gururumu ifade etmek için başka bir şey diyemiyorum. Oğlum gurumuzun tarifi..
Alperen duygusal bir çocuktur. Duygusal yönü ağır basar. Çoğu oyuncuda olmayan bir duygusallık var. Hata yaptığında da zaten bunu hemen dışa vurur. İnsanlar, 'Şunu yapma, bunu yapma' diyor ama engellemek mümkün olmuyor. Alperen her maç bir sürü dayak yiyor. Tepki verince geçen hafta maçtan atıldı. Çok haklıydı. Anormal fauller yapılıyor, çalınmıyor. Çocuğu yıldırıyorlar. Ben de basketbol oynadım. Salim Hoca ile aynı yerde çalışıyorduk, farklı takımlarda oynuyorduk. Bir takımın en önemli oyuncuları 1 ve 5 numaradır. Onları yıldırdın mı maçı da alırsın.
Alperen ile ağabeyi Alican arasında 8 yaş fark var. Ama Alperen 6 yaşındayken, 10 yaşındaki çocuk kadar fizikliydi. Doğduğundan beri farklıydı. Doğumunda hastanede bir hafta kaldık 1 yaşında çocuk gibiydi. Hatta hastaneden ayrılırken hemşire, 'Bir haftada çocuğu büyüttünüz' diye şakalaştı bizimle. Alperen çok hızlı gelişti. Milli Takım'a da katkısı olsun istiyoruz. Ancak NBA devam ederken milli maça gelme durumu zor. Lig bitince ancak gelebiliyor. Gelmek istemiyormuş gibi algılar doğru değil. Milli duygusu olmayan insan olur mu. Orada yaptığı da milli bir görev. Bütün dünya 'Türk oyuncu' diye konuşuyor. Ülkemizi en iyi şekilde temsil ediyor."
Alperen Şengün'ü keşfeden ilk hocası Salim Taslı da AKŞAM'a konuştu, NBA'de harika bir performans sergileyen oyuncusunu anlattı: "Her maçını babasıyla takip ediyoruz. Bu başarı Türkiye adına, Türk basketbolu adına muhteşem bir başarı. Gurur duyuyoruz. Ben daha iyi başarılar elde edeceğine inanıyorum. Her zaman söylüyorum Alperen, tanıdığım bildiğim bir sporcu, kapasitesi inanılmaz. Tarif edilemez, anlatılamaz ve ölçülemez. Zaman içinde herkes bunu görecek. Alperen muhteşem işler yapacak. Basketbolda boyu uzatır diye bir inanç vardır. Uzun boylular basketbol oynar mantığı var. Geldiği zaman kendi yaşıtlarından iki karış daha uzundu. Banvit'e verdiğim zaman 12 yaşında, 1.78 boyunda bir çocuktu. 4 yıl beraber çalıştık. İnanılmaz bir gelişim sağladı. Her yapılan hareketi ilk önce ona yaptırıyordum. Çünkü en iyi o öğreniyordu. Banvit'teki gelişimi de çok iyiydi. Doğuştan bir yeteneği var. İçgüdüsel basketbolun antrenmanı yok."
Alperen Şengün'ün Hocası Ime Udoka da onu yere göğe sığdıramadı: "Alpi harikaydı. Geçmişte pek çok skorerim oldu. Joel (Embiid) ve Tim Duncan ve LaMarcus Aldridge ile çalıştım. Kariyerim boyunca koçluk yaptığım ya da birlikte oynadığım çok sayıda alçak postçu oyuncum oldu. Ancak oyunun geneli ve onu sahaya yerleştirebileceğiniz yer, bu türde eşleşen diğer tek oyuncu Joel. Ancak buna rağmen Joel, Alperen kadar iyi bir pasör değil. O çok benzersiz ve onun gibi bir adama sahip olmak, sahanın her yerine gidebilmek ve birlikte birçok şey yapabilmek bir lüks."