Ne acı ki iyi oyuna puan verilmiyor

Serkan Fidan, Eskişehirspor-Beşiktaş maçını aksam.com.tr okurları için yazdı.

SERKAN FİDAN

Eskişehirspor kendi sahasında Beşiktaş’a 2-1 yenilmesine rağmen kupa yarı final rövanş maçı öncesi oynadığı oyun ile umut vermeyi başardı. Şimdi bu güzel iç anadolu kentinin takımına gönül vermiş herkesin gözü, kulağı, aklı Çarşamba akşamı Sükrü Saracoğlu stadyumunda olacak.

ESKİŞEHİR’DE ROTASYON

Ersun Yanal, kupadaki yarı final rövanşını düşündüğü için olsa gerek Veysel, Necati, Hürriyet, Dede gibi isimleri dinlendirmeyi tercih ederek maça başladı. Veysel’in yerine sağ bekte sahaya çıkan Tarık Çamdal, savunma yönünü biraz daha geliştirirse önümüzdeki sezon bu bölgede ciddi bir alternatif olabileceğinin sinyallerini verdi. Takımın sırasıyla kaptanları olan Sezgin, Servet, ve Dede sahada olmayınca Alper, sahaya kaptan olarak en önde çıkıyordu. Biz futbol romantikleri, endüstriyel futbolun karşısında, oyunun kendisine tutunabilecek hikayeler ararız her zaman. Kırmızı siyah forması ve kaptanlık bandı ile Alper’in bu hikayelerden birinin kahramanı olmasını çok isterdim. Ama Halil Ünal’ın Alper konusundaki hayalleri sadece bol sıfırlarla dolu.

Beşiktaş, rakibi çıkarken yaptığı baskı ile top kazanıp hızlı bir şekilde hücuma çıkarak ve ya duran toplardan pozisyonlar üretebilen bir takım. Set hücumu yapmayı ve oyuna hakim olmayı başaramayan bir takım. Samet Aybaba’nın eleştirilmesinin temel sebebi de bu zaten. Eskişehirspor ise hücuma çıkarken top kaybetmek konusunda ligimizin en becerikli takılarından biri. Bugünde bu konuda özellikle ilk yarıda oldukça formdaydılar. Üstüne ceza sahası çevresinde fauller yaparak Beşiktaş’a pozisyonlar üretmesi için gerekli her türlü katkıyı yapan bir takım izledik ilk yarıda. Beşiktaş’ın beceriksizliği ve Boffin’in üstün performansı gole izin vermedi. Ligin ilk yarısının asist kralı olan Tello, ikinci yarıdaki ilk asistini Özgür Çek’e yaptı. Sakatlıktan çıktıktan sonra ilk kez ilk on bir de oynayan Tello, Özgür’ün çapraz koşusunu görüp harika bir pas attı ve Özgür de düzgün bir vuruşla ilk lig golünü ağlara bıraktı. Ersun Yanal’ın ısrarla Özgür ve Erkan’ı ters kanatlarda oynamasının amacını özetleyen bu golden sonra Eskişehirspor top kayıplarını azaltarak, Beşiktaş’ın tamamen oyundan düşmesini sağladı. İlk yarının uzatma dakikalarında gene gereksiz bir faul sonucu kazanılan serbest atışta Boffin’in çabası yeterli olmadı ve taraflar soyunma odasına karşılıklı birer gol atarak gittiler.

İYİ OYNAYAN ESKİŞEHİR, GOLÜ BULAN BEŞİKTAŞ

Devre arasında Ersun Yanal oyuncularını uyarmış olmalı ki, hem ceza sahası çevresinde faul yapma, hem de çıkarken top kaptırma konusunda daha cimri bir Eskişehirspor izlemeye başladık. Bunun sonucu olarak da ikinci yarıda oyunun tek hakimi olan Eskişehirspor, rakibine pozisyon vermediği gibi ardarda da net pozisyonları gole çeviremiyordu. Savunmanın anlık hatasından yararlanan Mustafa Pektemek ilkinde olmasa bile ikinci vuruşunda Boffin’i geçerek, Eskişehirspor’a kaçırdığı pozisyonların cezasını kesiyordu. Serol’un Dede’den öğrenmesi gereken çok şey olduğunu bu golle bir kez daha görmüş olduk. Golden sonra gelen baskı bırakın sonucu değiştirmeyi pozisyonlar üretmeye bile yetmedi.

Şimdi tüm Eskişehir Çarşamba akşamına odaklanmış durumda. Takımımızın Fenerbahçe’yi eleyerek önce finale çıkıp, sonra da kupayı alması herkesi mutlu edecek ve kara bulutları dağıtacaktır. Aksini düşünmek bile istemiyorum.

serkanfidan@yahoo.com