Mamba kaçar!

Helikopter kazası sonucu Kobe Bryant'ın ani ölümü spor camiasını derinden üzerken, 41 yaşında yaşamını yitiren efsanenin kariyerinin öne çıkan detaylarını sizler için derledik...

ERCAN ÖZTÜRK

Lakers efsanesi Magjc Johnson’dan bayrağı devralan Michael Jordan’ın artık emeklilik zamanı gelmişti. Herkes majesteleri Jordan’ın yerine geçecek o ismi beklemeye başladı. Lakers Menajeri de olan NBA efsanesi Jerry West o ismi çoktan bulmuştu. O kişi 1996 yılında NBA draftının 16’ncı sırasındaki Kobe Bryant’tan başkası değildi. Ancak bir sorun vardı. Lakers’ın draft sıralaması 24’ncü sıradaydı. Tarih boyunca “En Büyük draft pişmanlıkları” listesinin ikinci sırasında yerini alacak olayda Lakers Vlade Divac’ı Charlotte Hornets’e vererek karşılığında Kobe’yi Lakers yapıyordu. Aynı yıl Lakers 24’ncü sıradan Derek Fisher’i seçerek adeta bir taşla 5 kuş vuruyordu. O senenin birinci sıra seçimiyse bir diğer NBA efsanesi Alen Iverson’du.

Kobe Bean Bryant, 23 Ağustos 1978'de Philadelphia, Pensilvanya'da eski Philadelphia 76ers oyuncusu olan Joe ‘Jellybean' Bryant ve Pam Bryant'ın en küçük ve tek erkek çocuğu olarak dünyaya geldi. Baba Bryant tek erkek çocuğuna vereceği ismi de Japonya’da bir mönüden seçiyordu. Babasının basketbolcu olmasıyla birlikte Bryant ailesi artık kariyerlerine Avrupa’da sürdürmeye karar vermişlerdi. O tarihlerde 6 yaşında olan Bryant, Gullit, Van Basten ve Rijkard’ın efsane olduğu Milan’a gönlünü kaptırmıştı. Futbol da oynamaya başlayan Kobe, babasının basketbola veda etmesinin ardından Amerika’ya geri dönmek zorunda kalır. Kobe Amerika’ya döndükten sonra “Keşke İtalya’da kalsaydım. Profesyonel futbolcu olurdum” pişmanlığını hep dile getirdi.

İTALYA’DA BOŞ DURMADI

Michael Jordan’dan bayrağı devralmak her babayiğidin harcı değildi. Kobe İtalya’da boş durmadı. Jordan’dan sonra efsane olmak için dedesinin bir dokunuşu gerekiyordu. Daha çocukken dedesinin Amerika’dan gönderdiği NBA maç kasetleriyle sabahlıyordu. Kimin kasetleri olduğunu söylemeye gerek yok. O kasetleri kırarcasına Majesteleri Jordan’ın bütün hareketlerini ezberliyordu. Yılar sonra ikiliyi kıyaslayan bir video da Youtube’da dolaşıma sokulur. NBA tarihinin en çok sayı atan 3’ncü ismiydi Jordan. Yılar sonra Kobe onu geçtiğinde Jordan’dan gelen tebrik mesajını unutamadığını söylüyordu.

17 YAŞINDA NBA’Yİ TERCİH ETTİ

Philadelphia'daki Lower Merion Lisesi'nde küçük çaplı nam yaptı. Kolej sınavlarında yüksek puan almasına rağmen o NBA’ye girmeye karar verdi. Takvim yaprakları 26 Haziran 1996’yı gösterirken herkes   Georgetown’da büyük sükse yapan Allen Iverson’a kilitlenmişti. o yılın birinci sıra seçimi olan Iverson Kobe’nin memleketinin takımı Philadelphia 76ers tarafından seçiliyordu. Birinci turda 24’ncü sıradan seçim hakkı olan Lakers çoktan hamleyi kafasına koymuştu. Transfer ve Draft sihirbazı olan Jerry West, o tarihte NBA’ın en etkili merkez savunma ustalarından Sırp Vlade Divac’ı Kobe’ye feda etmeyi göze aldı. Herkes “13’ncü sıra seçimi için Divac verilir mi ?” tartışmasını yaparken West 24’ncü sıradan Derrek Fisher’i seçiyordu. Deyim yerindeyse bir taşla beş kuş vuruluyordu. Yıllar sonra Lakers şampiyonluklar kazanırken Kobe’den sonra takıma en büyük katkıları veren Fisher’dan başkası değildi. 

MAJESTELERİ İLE İLK DÜELLO

18 yaşında NBA parkelerinde boy göstermeye başlayan Kobe, ilk sezonunda sadece 3 maçta ilk 5 başlayarak 7,6 sayı ortalaması yakalayarak sezona nokta koyuyordu. İkinci sezonda Portland ile oynanan bir Play off maçında kaçırdığı bir basketle takımının bir üst tura çıkmasına engel oluyordu. Kobe ve Lakers için bir sezon daha bitiyordu. Tatil boyunca şut idmanları yapan Kobe bunun karşılığını da almaya başlıyordu. Artık majesteleri ile karşılaşmaya hazırdı. 17 Aralık 1998’de Michael Jordan’lı Chicago Bulls karşısında 33 sayı atarak “Bende varım” demeye başlıyordu. O yıl 19 yaşındayken All-Star ilk 5’nde oyuna başlayıp 19 da sayı üretti. Sayı ortalamasını 19’lara çıkartıp bütün dünyaya Michael Jordan’dan sonraki efsanenin kendisi olduğunu haykırıyordu.

ÜST ÜSTE 3 ŞAMPİYONLUK

Artık iyiden iyiye starlığa devrilen Kobe, takıma bir diğer NBA efsanesi Shaq’ın da katılmasıyla şampiyonluğun en büyük adayıydı. Ancak ufak bir sorun vardı. Shaq’ın daha fazla top kullanmasını açıktan söylemeye başladı. Bu bir süre “Kobe takas olmak istiyor” dedikodularına yol açıyordu. Ancak bu kriz kısa sürede aşıldı. 22 yaşında olan Kobe, o yılın savunma beşine seçiliyordu. Finalde bir NBA efsanesi Reggie Miller’in Indiana Pecers’ini yenerek ilk yüzüğünü takıyordu. Sonraki iki sene de Shaq’la birlikte Lakers’ı NBA şampiyonluğuna taşıyan Kobe, takım içindeki rekabetten iyiden iyiye artık sıkılmıştı.  Ve yine tercih edilen kendisinden başkası olmadı. Shaq Miami yolunu tutarken o yılar sonra gelecek Pau Gasol’un takıma takas edilmesini bekleyecekti. 2009 VE 2010 yılında da Gasol’la iki yüzük daha alarak kariyerini 5 şampiyonlukla taçlandırdı. Kobe’nin başarılarına, kırdığı rekorları burada yazmaya çalışsam sayfalar yetmez.

KOBE’Yİ ÖZEL OYUNCU YAPAN MAÇ

Michael Jordan ile şampiyonluk yüzüklerini eşitlemek isteyen Kobe, 13 Nisan 2013 yılında Golden State Wariors ile oynanan maçta helikopter kazasından önceki en kabusunu yaşıyordu. Bir pozisyonda aşil tondonu koptu. Arkadaşlarının yardımıyla soyunma odasına giden Kobe, basketbol severleri hüzne boğuyordu. Basketbolda bir kural vardır. Faul yapılan sporcu faulleri atamazsa bir daha oyuna dönemez. Kobe soyunma odasından tekrar maça geldi. Ben dahil maçı izleyen herkes “Sakatlığı önemli değil herhalde” demiştik. O serbest atışları da atarak Lakers’ın 118-116 maçı kazanmasında başrol oynadı. Ancak gerçek dakikalar sonra ortaya çıktı. Kobe o atışları aşil tendonu kopukken atmıştı. İşte onu özel bir sporcu yapan da buydu. Kazanma hırsı. Alt çeneyi öne çıkardı mı dağ olsan önünde duramazdın. Birçok oyuncu işte bu anda Kobe’nin karşısında poster olmuştur. Biz yaşattığın her şey için teşekkürler usta. Mamba kaçar..!