La Liga'da zirve netleşti! Kimler düşecek?

Real Sociedad'ın Granada'yı mağlup ederek 2 gün aradan onra tekrar 4'üncülüğü elde etmesiyle La Liga'da 35'inci hafta tamamlandı.

EMRE ÇELİK

Real Madrid, Barselona deplasmanında puan kaybedip Barcelona'nın Madrid'e şampiyon ünvanıyla çıkmasına yol açtı ve üst sıralar tamamen netleşti. Fakat küme düşme hattı bu hafta daha da karmaşık bir hale geldi.

Real Madrid = Mesut Özil

La Liga'da 3'üncü hafta tamamlandığında Barcelona, Real Madrid ile arayı 5 puan açmış ve o gün birçok otorite ligin daha başlamadan sona erdiğini belirtmişti. Nitekim öyle de oldu. Real Madrid'in Espanyol deplasmanında 1 puana razı olmasıyla Barcelona, rakibinin çöplüğü olan Madrid'de şampiyonluğunu ilan etti ve son 5 sezondaki 4'üncü şampiyonluğuna ulaştı. Real Madrid'in şampiyonluğu kaptırması bir yana Espanyol karşısında topa %70'ten fazla sahip olmasına rağmen bir türlü üretememesi Mesut Özil'in bu takım için önemini bir kez daha su yüzüne çıkardı. Sezon başında yapılan Modric transferiyle Mesut'un kulübeye hapsolması, aranın açılmasına yol açmıştı ya şimdi de Mesut'un sakatlığından dolayı forma giyememesi ligi resmi olarak sonlandırdı. Belki spot ışıklarının altında Ronaldo var ama şu bir gerçek ki Mesut yoksa Ronaldo bile yetmiyor, Real Madrid üretemiyor. 

Şampiyonlukla ilgili ilginç bir anektod da Xavi hakkında: Katalan oyuncu, son 23 sezon hesaplandığında bu sezon elde edilen şampiyonlukla birlikte tamı tamına 24'üncü kupasını kazandı. Aynı zaman zarfında Real Madrid'in 22 kupada kalması ise son dönemdeki Barcelona dominasyonunu açıkça ortaya koyuyor.

Espanyol'da çılgın bir Meksikalı: Javier Aguirre

Real Madrid'in şampiyonluğu resmi olarak kaybetmesine yol açan Javier Agüirre'e de ayrı bir parantez açmak lazım. Agüirre, 28 Kasım'da takımın başına geçtiğinde Espanyol, 13 haftada sadece 9 puan toplayabilmiş ve ligin dibinde yer alıyordu. Meksikalı, önce Simao Sabrosa, Christian Stuani, Joan Verdu gibi Pochettino'nun küstürdüğü tecrübeli kurtları takıma kazandırdı ve son derece kompakt bir takım yaratarak Espanyol'u buhrandan çıkardı. Katalanlar, tıpkı Real Madrid'e karşı olduğu gibi deyim yerindeyse 25 metrede futbol oynuyor ama takım savunmaları ve ilerideki vurucu gücü sayesinde bir çıkıyor pir çıkıyor. Espanyol'u Avrupa potaının eşiğine getiren ise dengi ve daha güçsüz takımlara karşı oyun sistemlerini bir anda değiştirebilip inanılmaz bir dominasyon kurmaları olarak gösterilebilir. Kısacası Agüirre'in çok yönlülüğü ve rakibe göre teknik-taknik analiz yeteneği sayesinde Espanyol, bitine 3 hafta kala Avrupa Ligi potası ile arasındaki farkı 8 puana indirdi. Muhtemelen Espanyol'a süre yetmeyecek ama önümüzdeki sezon üst sıralarda mücadele edeceği şimdiden kesin gibi.

Ah şu deplasmanlar olmasa

Geçtiğimiz sezonun sonunda Valencia'dan ayrılan Unai Emery, Sevilla'nın başına geçmeden önce "Oyuncuların kafasına nasıl girmeyi başarıyorsunuz?" sorusu üzerine hoş bir örnek vermişti. Emery, Valencia savunmasındaki isimlere her hafta rakip forvetlerinin maç görüntülerinden oluşan videolar verdiği ve oyuncuların bu videoları izlemelerinin ardından istişare yaptıklarını dile getirdi. Fakat Jeremy Mathieu'nun her rakip için "İzledim. Çok tehlikeli oyuncu" demesi üzerine de Mathieu'da bir gariplik olduğunu anladığını dile getirmişti. Emery, bir hafta Mathieu'ya boş DVD verip ardından da rakip oyuncuyu sorduğunda yine "İzledim. Çok tehlikeli oyuncu." cevabını aldıktan sonra Mathieu ile konuştuğunu ve Mathieu'nun bu olaydan sonra başka bir futbolcuya dönüşmeye başladığını belirtmişti.

Emery, Valencia günlerinde Mathieu'nun aklına girmeyi başarsa da görünen o ki henüz Sevilla'yı ve Sevilla forması giyen isimlerin psikolojisini çözümleyebilmiş değil. Endülüs temsilcisi, bu hafta da Malaga deplasmanında puan bırakarak dış sahadaki galibiyet hasretini tamı tamına 15 maça çıkardı. Zaten Eylül ayında Riazor'da Deportivo'yu mağlup ederek aldıkları galibiyet de bu sezon La Liga'da oynadıkları 18 dış saha maçındaki tek galibiyetleri. Cuma günü "Açıkçası ne yapacağımı bilmiyorum ama Avrupa'ya gitmek istiyorsak artık deplasman fobisine bir son vermeliyiz" diyen Emery, görünene göre hâlâ ne yapacağını çözebilmiş değil. Zaten Malaga maçını da bir kenara koyarsak 1 ay önce Betis deplasmanında 3-0 öne geçip yine kazanamamaları da haleti ruhiyelerini sergiliyor..

Şike savaşları

Malum, ne zaman son haftalar gelse özellikle ligin dibinde yer alan takımlar arasında bir şike muhabbetidir döner. İspanya'da geçen sezon ligin dibinde yer alıp son 5 haftada 12 puan toplayarak ligde tutunmuştu. Bu sefer hemen hemen ayı senaryo Deportivo La Coruna için geçerli. Takımın başına gerçek mesleği öğretmenlik olan Fernando Vazquez'in geçmesinin ardından uçuşa geçerek 4'te 4 yaptılar ve ligin dibinden kurtuldular ama ortalık şike iddialarıyla sallanmaya başladı. Önce Levante'li Barkero, 4-0 oynadıkları maçın ardından "Bu normal bir maç değil. Takımın yarısı neredeyse bilerek oynamadı." derken; bunun üzerine lig organizasyonunun başkanı (LFP) Javier Tebes, "Deportivo-Levante maçında şike vardı. İstersem kanıtlayabilirim." diyerek ilginç bir iddia ortaya atmıştı.

Velhasıl, Deportivo cephesi bu iddianın ardından oynadığı 3 maçından sadece 1 puan alabildi. Evet, rakipler 4 maçlık serilerine göre zorluydu lâkin gelene geçene 3'er 4'er atan takım ortadan kayboldu. Bu hafta da aldıkları mağlubiyetin öncesinde kulüp başkanı Lendoiro, "Organizasyon kimin düşeceğini şimdiden belirledi. Son hafta maçlarının skorları şimdiden belli." diyerek karşı hamlede bulundu ama ligin sonu anlaşılan son derece karanlık geçecek. Buhengameye belki diğer kulüplerin müdahil olmamasının sebebi de kimsenin masum olmaması olabilir ki geçtiğimiz sezon son hafta Zaragoza maçının ardından şike soruşturması açılmış ve sadece 1 saat içinde şike yapılmadığına kanaat getirildiği gibi düşen kulüpler bile itiraz etmemişti. Belki de La Liga'daki bu şike iddaası öyle bir anda patlayacak ki son haftalardaki heyecanın yapay olduğu ortaya çıkacak ve birçok kulübün bu durumdan ağzı yanacak.